MELBOURNE (AA) - Avustralya'da, Vatikan Ekonomi Bakanı ve Avustralya Kardinali George Pell'in itiraflarıyla gündeme gelen, çocukların cinsel istismarı vakaları tartışılıyor.

Kardinal Pell, Avustralya Çocuk Cinsel İstismarına Yönelik Kraliyet Komisyonuna tanık olarak verdiği ifadede, küçük yaştakilerin cinsel istismarı iddialarında Katolik rahiplerin inkarlarını kabullenmeye daha meyilli olduklarını söylemişti.

Pell, hafta başında Roma'dan telekonferansla verdiği ifadede, "O dönemde içgüdümüz daha çok kurumu, kilise toplumunu utançtan korumaya yönelikti" ifadesini kullanmıştı.

Avustralya’nın Ballarat kentinde bir papazın cinsel tacizine uğrayan Tim Lane AA'ya konuştu.

Vatikan Ekonomi Bakanı ve Avustralya Kardinali George Pell'in verdiği ifadeyle gündeme gelen, Ballarat kentinde yaşayan 44 yaşındaki Lane, kendisinin de cinsel taciz kurbanlarından biri olduğunu anlattı.

Lane, "Kendi evimde tacize uğradım. Kardeşlerim de taciz edildi. Bununla yaşamak zorunda kalmak çok kötü bir şey" dedi.

Bu tür kişilerin inanç kisvesine sığınarak kiliseye girdiklerini belirten Lane, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Ben ve kardeşlerim de o dönemde savunmasız durumdaydık. Kendi evimde tacize uğradım. Ağabeylerim ve 3 kız kardeşim de taciz edildi. Bununla yaşamak zorunda kalmak çok kötü bir şey. Tanrı’ya inandığını söyleyen ve Tanrı’nın arkasına saklanarak kötülük yapan bu kişiler için çocuklar kolay hedef."

-"Delilik ve kötülük arasında büyük fark var" -

Bir papazın, inancı temsil eden bir yetişkinin küçük bir çocuğa yaptıklarını anlamanın zor olduğunu vurgulayan Lane, "Tanrı’nın arkasına saklanıyorsun, ama Tanrı’yı temsil etmek, insanlara güzel sözler söylemek, umut vermek yerine küçük çocuklara tecavüz edip hayatlarını mahvediyorsun. Ben, bu insanların bir yaratıcıya gerçekten inandığını düşünmüyorum" ifadesini kullandı.

Ballarat’ta çok sayıda kız ve erkek çocuğunun kötü niyetli papazlar tarafından mağdur edildiğini bildiğini söyleyen Lane, "Bu insanların hata yaptığını ya da akıl sağlıklarının yerinde olmadığını söylemek çok yanlış. Aksine bu insanlar, kişisel bir karar aldılar ve başkalarını düşünmeden kararlarını uyguladılar. Delilik ve kötülük arasında büyük bir fark vardır. Akıl sağlığı bozuk kişi, deli olduğunu bilemez. Oysa kötü bir insan, içindeki kötülüğün farkındadır" dedi.

Yıllarca kendisine, küçük çocuklar taciz, tecavüz, dayak gibi kötü muamelelere maruz kalırken diğer kilise görevlilerin yaşananlara neden engel olmadığını sorduğunu söyleyen Lane, "Sanırım kendilerini ve kiliseyi korumak için sustular. Papa'ya kadar gitmemesi için olayların ortaya çıkmasını istemediler. Ama tüm bunların faturasını biz ödedik" diye konuştu.

-"Bu geçip gidecek, unutulacak bir şey değil" -

Yaşadıklarının etkisinden hiçbir zaman kurtulamadığını anlatan Lane, "Yaptıkları kötülük, hayatlarımızda kalıcı birer etki bıraktı. Bu geçip gidecek, unutulacak bir şey değil. Hiçbirimiz iyileşemedik, yaşadıklarımızı unutamadık. Üzerinden yıllar geçmesine karşın kafamdaki görüntüleri silmeyi başaramadım" ifadelerini kullandı.

Tanrı'ya inanmaktan hiçbir zaman vazgeçmediğine dikkati çeken Lane, "Tanrı'nın zamanla her şeyi düzelteceğine inanıyorum. İncil'de de yazdığı gibi her insan, yaptıklarının hesabını verecektir. Ben Tanrı'nın varlığına inanıyorum ve bir gün her şeyi düzelteceğini biliyorum. Bunca dehşete sahne olmuş bir kentte yaşamak çok zor. Ama ailem ve arkadaşlarım bu kentte. Ben de sevdiklerimle yaşamak istiyorum" diye konuştu.

Muhabir: RECEP ŞAKAR