Diyarbakır Barosu’na kayıtlı ilk kadın avukat olan Feride Laçin, Baro’nun 25-26 Ekim tarihlerinde yapılacak 44’üncü Olağan Genel Kurulu’nda başkanlığa aday oldu. Baroya eş başkanlık sistemini getireceğini belirten Laçin, büyüyen baroların ancak bu şekilde yönetilebileceğini kaydetti.

1990’lı yıllarda kayıtlı avukat sayısı 50-60 civarında olan bu yüzden de son iki olağan genel kurulu hariç, genelde tek listenin yönetim için adaylığını koyduğu Diyarbakır Barosu’nun 44’üncü Olağan Genel Kurulu 25-26 Ekim tarihlerinde yapılacak. Kurulda başkanlık için mevcut başkan Tahir Elçi’nin yanı sıra avukat Feride Laçin ve Sinan Tanrıkulu yarışacak. Hem Diyarbakır Barosu’na kayıtlı hem de baro yönetimi içerisinde görev almış ilk kadın avukat olan Laçin, adaylığına ilişkin İHA’ya değerlendirmelerde bulundu.

“BAROYA KAYITLI 900 AVUKAT VAR”

90’lı yıllarda hem baroya kayıtlı avukat hem de buna paralel olarak kadın avukat sayısının az olduğunu belirten Laçin, “O dönemlerde Diyarbakır Barosu’na kayıtlı avukat sayısı 60’ın altındaydı. Bunlardan ise sadece birkaçı kadındı. Ancak bugün baroya yaklaşık 300’ü kadın 900 avukat kayıtlı. Kayıtlı avukat sayısının artması beraberinde farklı siyasal çeşitliliği de getirdi. Bu nedenle aday sayısında artış oldu” dedi.

“EŞ BAŞKANLIK İÇİN ADAYIM”

Daha önce de birkaç kez kadın avukatların başkanlığa adaylığını koyduğunu ancak başarılı olamadıklarını vurgulayan Laçin, “Neden adayım? Erkek egemen anlayışı yıkmak adına adayım. Eş başkanlık sisteminin getirilmesi için adayım. Bu hukuken belki imkansız ama fiilen bütün belediyelerde ve sivil toplum örgütlerinin çoğunda eş başkanlık sistemi bulunmakta. Artık büyüyen barolarda sorunlar ancak bu sistemle çözülür. Yani başkanlardan biri sosyal ve siyasal sorunlarla uğraşırken, diğeri mesleki örgütlülükle ve mesleki problemlerle uğraşıp, bunları çözebilmek adına hareket edecek” diye konuştu.

“KADIN KOMİSYONU ATIL DURUMDA”

Sincar, Rojava ve Kobani’den binlerce insanın geldiğini, Yezidi kadınların köle pazarlarında satıldığını ancak bunların sesinin dünyaya doğru bir şekilde duyurulmadığını vurgulayan Laçin, adaylığının en önemli nedenlerinden birinin de bu olduğunu anlattı. Bu durum karşısında kadın örgütlerinin harekete geçirilemediğini ve Diyarbakır Barosu Kadın Komisyonu’nun atıl durumda olduğunu dile getiren Laçin, şunları söyledi:

“Köle pazarlarında satılan Ezidi Kürt kadınlarının sesini duyurulamıyor. Çocuklarımız orada susuzluktan öldüler. Kobani’den gelen binlerce çocuğun ayağında ayakkabı yok. Merkezlerimiz ve kurumlarımız, sesimizin duyulması gerektiği dönemde, çığlık atmamız gereken dönemde çalışmıyor. Çalışmayınca da bu işe bir kadın eli değmesi gerekiyor. Çünkü kadınlar düzeltiyor dünyayı. Çünkü kadınlar ‘havar’ (imdat) sesine daha çok karşılık veriyor.”

“ERKEK EGEMEN ANLAYIŞI KINIYORUM”

Erkeklerin tahammülsüzlüğü karşısında kadın avukatların olmaya çekindiklerine de dikkat çeken Laçin, “Listemizde şu ana kadar kendini deklere eden iki kadın arkadaşımızı var. Ben kadın arkadaşlarımızın yanlarındayım. Kadın arkadaşlarımızın orada belli bir şekilde temsiliyetlerinin sağlanması gerekirken kadınlara böyle bir cesareti vermeyen erkek egemen anlayışı da şiddetle kınıyorum” diye konuştu.