TRT’nin Antalya’nın Kemer ilçesinde bir otelde düzenlediği Uluslararası Medya Eğitim programında konuşan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, ”Biz yıllarca terörle ortak mücadele yapalım dedik. Kimse gelmedi. Terör saldırılarına maruz kaldığımızı ve uluslar arası birleşmeyle bunu çözebileceğimizi 10 yıldır her toplantıda söyledik. Şimdi diyorlar ki Türkiye terörle mücadelede şunu yapsın bunu yapsın. Türkiye sizin paralı askeriniz mi? Siz askerinizi göndermeyeceksiniz biz sizin için ya da kimse için savaşmayız. Biz insani vicdanımız için bir şeyler yapacaksak yaparız. Kimse dedi diye yapmayız” dedi.

Antalya’nın Kemer ilçesinde bir otelde TRT’nin düzenlediği Uluslararası Medya Eğitim programına Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, TRT Genel Müdürü Şenol Göka ve çok sayıda davetli katıldı. Programda konuşan Akdoğan, TRT’nin geçmişi ve Türkiye’nin medya tarihine ilişkin konuştu. Akdoğan, Türkiye’de özel televizyonların kurulmasına TRT’nin öncülük ettiğini söyledi.

“KALABALIKLAR İÇİNDE YALNIZLAŞIYORUZ”

Medya alanındaki gelişmelerin ülkeler arasındaki sınırı ortadan kaldırdığını belirten Akdoğan, dünyanın küçük bir köy haline geldiğini söyledi. Teknolojinin kanunları ve medyayı zorlayacak hızda geliştiğini de belirten Akdoğan, şöyle konuştu:

“İletişim teknolojisindeki gelişmeler ve medya alanındaki gelişmeler bütün ülkeleri etkiledi ve sınırlar ortadan kalktı. Dünyamız küçük bir köy haline geldi. Eskiden renkli televizyonların olabileceği ve özel birçok tv kanalları olabileceği düşünülemezdi. Yeni medya ortamı ve araç bolluğu hem bireyleri hem de kurumları zorluyor. Kanunları medyayı ve bireyleri zorlayan bir hızla değişiyor teknoloji. İnsan ve sosyoloji değişiyor kısacası her şey değişiyor. Eskiden pilli radyonun etrafında insanlar bir araya gelip ajansı yani haberleri dinlerdi. Şimdilerde bir ailenin içinde iki kişi bir araya gelemiyor. Kalabalıklar içinde yalnızlaşıyoruz. Yeni bir kuşak oluyor. Hayata bakış açısı farklı olan yeni bir kuşak oluşuyor.”

“TRT KAMU YAYINCILIĞI SORUMLULUĞUYLA HAREKET EDEN BİR KURUM”

TRT’nin kamu yayıncılığı anlayışıyla hareket ettiğini belirten Akdoğan, diğer televizyon kanallarının zaman zaman reyting kaygılarının kamu hassasiyetlerinin önüne geçtiğini ifade ederek şöyle konuştu:

“TRT gerçekten kamu yayıncılığı sorumluluğu ile hareket eden bir kurum. Burada iş üretmek çok kolay değil. Bir taraftan kamu yararını gözetmek daha öncelik taşıyor. Diğer medya kurumlarında zaman zaman bunlar arka plana atılıyor reyting kaygısı olabiliyor. Bu sorumlulukları gözetirken sektördeki rekabetten kopmamak lazım. Kumandadan silinmemeniz lazım. Bu nedenle TRT büyük bir adım kat etti. Yeni genel müdürümüzle daha ileri noktalara taşınacağına inanıyorum.”

“TÜRKİYE BÖLGESEL BİR AKTÖRDÜR”

Türkiye’nin Osmanlı’nın torunları olarak herkese duyarlılıkla yardım etme amacı taşıdığını belirten Akdoğan, TRT’nin farklı dillerle farklı bölgelere açılmasından bazı kesimlerin rahatsız olduğunu söyledi.

Osmanlı’nın torunları olarak herkese yardım götürmeye devam edeceklerini belirten Akdoğan, “Türkiye’nin Gazze ve Lübnan’la ilgilenmesine ve TRT’nin farklı dillerle farklı kültürlere açılması birilerini rahatsız ediyor. Birileri 10 binlerce km uzaklıklardan gelip Suriye ve Irak’a girmiş. Ama kimse onlara niye buraya giriyorsunuz demiyor. Türkiye buralara uzanınca oraları Hıristiyanlığı nasıl bitiririm ya da başka amaçlarla gitmiyor. TİKA ile gidip hastane açıp su kuyuları açınca biz insani duyarlılıkla hareket ettik. Biz Osmanlı’nın torunları olarak siyasi kaygı ya da menfaat gözetmeden oralara ulaşmak zorundayız. İşte bu nedenle Türkiye bölgesel bir aktördür” dedi.

“TÜRKİYE BASKILARA PABUÇ BIRAKACAK BİR ÜLKE DEĞİLDİR”

Türkiye’nin Suriyelilere kucak açmasını eleştirenlere yanıt veren Akdoğan, Türkiye’nin insani yardım konusunda ilk 3’e girdiğini söyledi. Birilerinin sürekli olarak Türkiye’nin mülteci politikasını eleştirdiğini ve bazı ülkelerin medya yoluyla Türkiye’de manipülasyon yapıp baskı oluşturmaya çalıştığını söyleyen Akdoğan, Türkiye’nin bu baskılara pabuç bırakmayacağını anlattı.

Akdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Birileri konuşup duruyor. 10 mülteciyi kabul etmek için günlerce hesap yapan ülkeler Türkiye’yi eleştiriyor. Türkiye 1 buçuk milyon Suriyeli’ye vatanını açtı. 5 milyar dolar kaynak harcadı. Türkiye’de de birileri ’Kendi ülkenizin kaynaklarını neden başkalarına açıyorsunuz’ diye bizi eleştiriyor. İşte onlarda bunu anlamıyor. Biz bunları yapmazsak o utançla yaşayamayız. Mazlumun kimliğini sormayız. Herhangi bir karşılık beklemedik. Hedefimiz Türkiye’nin 2023’te ekonomik açısından ilk 10‘a girmemiz lazım. Şu anda insani yardım konusunda ilk 3’teyiz. Birçok ülkeye insanlık dersi veren bir Türkiye var. Lobi çalışmalarıyla, medya manipülasyonla zaman zaman Türkiye’yi baskı altına almak istiyorlar. Ama Türkiye buna pabuç bırakacak ülke değildir. Her oyunu denediler Türkiye’yi karıştırmak için bunu başaramadılar çünkü halka sirayet edemediler. Halk hükümetine sahip çıktı. Devlet millet birleşmesi sağlandı ve Türkiye kararlı bir yolda yürüyor.”

“AB ÜYELİĞİ KANDIRMACASI”

Türkiye’nin bölgesine sırtını dönmesinin imkansız olduğunu belirten Akdoğan, Türkiye’nin AB üyeliği süreciyle ilgili bir tespitini de paylaştı.

Türkiye ile AB ülkeleri arasında yıllardır bir oyun oynandığını belirten Akdoğan, “Türkiye çok boyutlu bir ülke. O nedenle bölgesinden birine sırtını dönmesi mümkün değil. AB’ye üye olmak konusunda aslında bir kandırmaca söz konusuydu. Onlar yıllarca alıyormuş gibi görüldü bizde girmek istiyormuşuz gibi göründük. Karşılıklı bu şekilde gittik. Ama şimdi Ak Parti iktidarında bu oyun bozuldu. Demokratikleşme ve refah toplum için halkımız için bir şeyler yapmaya devam ediyoruz. Sınır sorunu olan Kıbrıs AB üyesi. Küçücük Güney Kıbrıs Avrupa’yı parmağında oynatıyor. Bu nedenle bazı zorlukların olduğunu gördük. Haksızlıklara eyvallah ederek değil. Başka ülkelere çıkarılmayan zorlukların bize çıkarılmasına eyvallah demeden bu ilişkileri devam ettiriyoruz” diye konuştu.

“TÜRKİYE KİMSENİN PARALI ASKERİ DEĞİLDİR”

Akdoğan, terör saldırıları konusunda yıllarca uluslar arası birleşmeyle çözülebileceğini söylediklerini ancak kimsenin bunu dikkate almadığını belirtti.

Türkiye’ye terör saldırılarına ilişkin bir şeyler yapıp askerini göndermesi gerektiğini söylemesini eleştiren Akdoğan, şöyle konuştu: “Masum insanları katleden her kim olursa olsun bize göre teröristtir. Biz bununla ilgili bir karar alıp IŞİD’i terörist ilan ettik. İsrail, Filistin meselesinde insanlar birbirini katlediyor kimsenin sesi çıkmadı. Ama iş Kobani olunca herkes karşı çıktı. O kadar çok yanlış yapıldı ki hastalıklı bir yapı ortaya çıktı. Biz yıllarca terörle ortak mücadele yapalım dedik. Kimse gelmedi. Terör saldırılarına maruz kaldığımızı ve uluslar arası birleşmeyle bunu çözebileceğimizi 10 yıldır her toplantıda söyledik. Şimdi diyorlar ki Türkiye terörle mücadelede şunu yapsın bunu yapsın. Türkiye sizin paralı askeriniz mi? Siz askerinizi göndermeyeceksiniz biz sizin için ya da kimse için savaşmayız. Biz insani vicdanımız için bir şeyler yapacaksak yaparız. Kimse dedi diye yapmayız. Türkiye, peşmergenin geçişiyle ilgili yine iyi niyetli davrandı. Kobani, 200 bin kişiyse hepsi Türkiye’de şu an. Bu yapılan yardımları Türkiye yapıyor. Batılı yayınlarda Türkiye’nin bir şey yapmadığı yazıyor. Bunları Türkiye yapmıyorsa kim yapıyor o zaman.”

Akdoğan ve beraberindekiler konuşmanın ardından Ak Parti Antalya İl Başkanlığı’nda partilileriyle bir araya geldi.