BATMAN (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Çözüm sürecini sadece belirli bir bölgeyle, kesimle sınırlandırmak her şeyden önce Kürt kardeşlerime haksızlıktır. Çözüm Süreci'ni, sadece Kürt sorunu parantezinde tutmak isteyenlerin dertleri başka. Onlar, Kürt kardeşlerimin hakkını, hukukunu savunmanın, sorunlarını çözmenin peşinde kesinlikle değiller. Onlar bu mesele üzerinden kendilerine inisiyatif alanı, bir istismar alanı oluşturmak istiyorlar. Çünkü tüm siyasi ikballerini buna borçlular. Geçmişte Kürt ifadesini yasaklayanlarla bugün aynı ifadeyi istismar edenlerin arasında, inanın bana göre hiçbir fark yok" dedi.

Erdoğan, Adalet Caddesi'nde düzenlenen toplu açılış töreninde, Çözüm Süreci'nin tüm vatandaşlarla birlikte Kürtlerin de hakkının, hukukunun, taleplerinin, beklentilerinin tartışıldığı ve çözüm yollarının arandığı bir süreç olduğunu belirterek, "Bu süreci sadece belirli bir bölgeyle, belirli bir kesimle sınırlandırmak her şeyden önce Kürt kardeşlerime haksızlıktır. Açık söylüyorum, Çözüm Süreci'ni, sadece Kürt sorunu parantezinde tutmak isteyenlerin dertleri başka. Onlar, Kürt kardeşlerimin hakkını, hukukunu savunmanın, sorunlarını çözmenin peşinde kesinlikle değiller. Onlar, bu mesele üzerinden kendilerine inisiyatif alanı, bir istismar alanı oluşturmak istiyorlar. Çünkü, tüm siyasi ikballerini buna borçlular. Geçmişte Kürt ifadesini yasaklayanlarla bugün aynı ifadeyi istismar edenlerin arasında, inanın bana göre hiçbir fark yok. Geçmişte Kürt kardeşimin, 'Ben Kürt'üm' demesine izin vermeyenler, bu sakat yaklaşımlarıyla milletimizi bölüyorlardı" diye konuştu. 

Bugün de tersinden bir bölücülük çabasının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, "Az önce söyledim, inkar, ret, asimilasyon. Ayrımcılık politikalarının tamamen ortadan kalktığı bir dönemde, siz ısrarla bu kavramı kullanırsanız, toplumun kalanını kategorik olarak dışlamış olursunuz" değerlendirmesinde bulundu. 

Bu dilin eski Türkiye'ye ait olduğunu belirten Erdoğan, "Bunda özellikle ısrar edildiğinde eski Türkiye'nin aktörleriyle ne farkımız kalır" diye sordu?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçmişin Kürt kavramı üzerinden Kürt'e ve diğer etnik gruplara uygulanan ayrımcılık hastalığını, bugün Kürt kavramı üzerinden Türk'e yine diğer etnik gruplara teşmil etmeye çalışıyorlar. Diyorlar ki 'Kürtlerin temsilcisi biziz'. Hadi canım. Hadi canım. Ben, 'Kürtlerin temsilcisiyiz' diyenleri şu anda arka sokaklarda görüyorum. Pislikten geçilmiyor. Eğer temsilcisiysen buraları temizle. Öyle mi? Kürt vatandaşıma hizmetkar ol. 

Ben şimdi buraya geldim. Türkiye'nin Cumhurbaşkanıyım. Yüzde 52 oyla ilk defa milletin seçtiği bir cumhurbaşkanı. Tabi kendime göre bir plan yaptım. Dedim ki 'Valiliği ziyaret ederim, belediyeyi de ziyaret ederim'. Fakat sağ olsun belediye başkanı havaalanına gelme nezaketini bile göstermedi. Şimdi havaalanına gelme nezaketini göstermeyen bir belediyeyi, bir Cumhurbaşkanı olarak benim ziyaret etmem doğru mu? Dolayısıyla, bunu bilmenizi istiyorum ki bunun istismarını yapmasınlar."

Çanakkale'ye her gittiğinde, CHP'li olan belediye başkanının, kendisini havaalanında karşıladığını anlatan Erdoğan, bu nedenle kendisinin de Çanakkale'deki kutlamalara gittiğinde belediye başkanını ziyaret ettiğini hatırlattı.

- "Dağdan emir aldıkları için bu ülkenin sistemi içerisinde değiller"

Erdoğan, "Görevimdi. Her yere giderim. Gitmem de gerekir. Gittim orada kendilerini ziyaret ettim. Fakat bunlarda, bu ayrımcı ruh. Tabi bir yerlerden bir emirler geliyor. Nereden? Dağdan emirler geliyor. Dağdan emir aldıkları için bu ülkenin sistemi içerisinde değiller. Bunlar sistemin dışındalar ve nezaket kuralları diye bir şey bunlarda söz konusu değil. Onlar varsın öyle devam etsinler" diye konuştu.

12 yıldır sadece Kürtlerin özgürlük alanını genişletmekle kalmadıklarını, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerini ayağı kaldırmaya çalıştıklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarları döneminde bu bölgelere 100 milyar dolarlık yatırım yapıldığını aktardı.

- "Peki ona hizmeti niye esirgiyorsun?"

Bu yatırımların engellemek istendiğini, yol, baraj, havalimanı yapan iş makinelerin yakıldığını, işçilerin, mühendislerin kaçırıldığını, müteahhitlerin tehdit edildiğini kaydeden Erdoğan, son olarak da Hakkari Yüksekova Havalimanının inşaatını engellenmek istendiğini belirtti. 

İki yıl önce bitmesi gereken havalimanının, bu engellemeler sebebiyle geciktiğini, havalimanının açılışının bu ay yapılmasının planlandığını bildiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İnşallah Hakkari'ye gideceğiz Sayın Başbakanla birlikte açılışını yapacağız. Hakkari'de yaşayan Kürt değil mi? Kürt. Sen de Kürt'sün. Peki ona hizmeti niye esirgiyorsun? Niye engelliyorsun? Hani sen Kürtleri temsil ediyordun? Yüksekova'da hastane açılışına gittim, herkesi tehdit ettiler, 'gitmeyeceksiniz' dediler. Vatandaş gelemedi. Hakkari merkezde modern bir hastane yaptık, aynı gün onun da açılışını yapıyorum. Tehdit ettiler, kimse gelemedi. Bunlar hizmet için değil, ideoloji, kafaları tehdit ederek oy alıyorlar. Bu anlayışa gereken cevabı sizin vermeniz lazım, millet olarak vermeniz lazım."

Okulların, ambulansların, belediyelerin, ağaçların yakılıp yıkıldığını, kütüphanelerin ateşe verildiğini belirten Erdoğan, "Bütün bunlar olurken bu gerçekleri artık değerlendirelim. İdeolojiyle sandığa gidilmez, marifet iltifata tabidir. Hiçbir alanda hizmetleri yokken hizmet vermezken, sadece kuru kuruya 'ben Kürdüm, oyunu bana ver'. Mehmet Şimşek de Kürt, Mehdi Bey de Kürt, Ahmet İnan da Kürt. Yani böyle bir şey olamaz ki. Eser, ehliyet ve liyakat sahibi olanlara verilir" diye konuştu. 

-"Biz çözüm sürecinde samimiyiz"

"İstiyorlar ki bölge geri kalsın, bölge insanı mahrumiyetten kurtulamasın" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:

"Niye buralara yatırım gelmiyor. Niye iş adamları buraya yatırım yapmıyor. Ya korkuyor. 'Ben bu yatırımı yaparsam, bu fabrikayı kurarsam acaba birileri gelip burayı da gelip yakıp yıkar mı?' Halbuki bu fabrikalar buralara rahatlıkla yapılabilir.

Bugünkü güçlerini ve ikballerini Kürt vatandaşlarımın yaşadığı sıkıntılar üzerine kurmuşlar. Bu sıkıntılar çözüldüğünde kendi altları bunların boşalıyor. Onun için de bölgede baskı iklimini, tehdit ortamını devam ettirme gayretindeler. Siyasi irade ve devlet bugüne kadar Çözüm Süreci'nde, üzerine düşenleri sonuna kadar yaptı mı? Yaptı. Peki bu süreçte bölücü örgüt ve onun güdümündeki parti verdikleri sözleri tuttu mu? Örgüt silah bırakacaktı, bıraktı mı? Bölge halkının siyasi iradesini özgürce ifade etmesine karışmayacaklardı, bunu yaptılar mı? Maalesef hiçbir sözlerini tutmadılar. Bir tarafta bu toplumun tüm kesimleriyle birlikte Kürt kardeşlerimin üzerindeki ret, inkar, asimilasyon, baskı politikalarına son veren, hak ve özgürlük hizmet esaslı bir irade var, öteki tarafta ise hala silahtan, çatışmadan, kandan, acıdan, gözyaşından beslenen bir yapı var. Fotoğraf işte bu kadar açık, bu kadar net. Biz çözüm süreci konusunda samimiyiz."  

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasının ardından, beraberindeki bakanlarla açılış için kurdele kesti. Miting alanında uzun süre bekleyen Erdoğan, ön sıralarda kendisine sevgi gösterisinde bulunan 83 yaşındaki İskender Aslan isimli vatandaşın yanına giderek onunla bir süre sohbet etti.

Erdoğan, daha sonra tezahüratta bulunan çocuklara çeşitli oyuncaklar dağıttı.

( Bitti )