Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yazdığı mektupta, memur maaşlarına 2014 yılı için yapılan 123 TL’lik maaş zammı enflasyonun altında kaldığı için memur ve emeklilerinin mağdur olduğunu belirten Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Genel Başkanı Gürkan Avcı, memurlar arasındaki ücret uçurumunun da her geçen gün arttığından şikayet ederek çözüm istedi.

2014 yılı için memurlara maaş zammı olarak ödenen 123 liranın daha yılın ilk yarısında açıklanan enflasyon rakamlarının altında kaldığını dile getiren DES Başkanı Avcı, Başbakan Davutoğlu’na yazdığı mektupta; bazı hükümet temsilcilerinin, ‘2014 yılı zamlarının toplu sözleşmeyle belirlendiğini ve memura enflasyon farkı verilmesinin mümkün olmayacağı’ yönündeki açıklamalarını kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyleyerek, "Kimi yetkili ağızlar memura enflasyon farkı verilmesinin mümkün olmayacağını söylemektedir fakat toplu sözleşme mutabakatı dışında başta üst düzey bürokratlar olmak üzere, hakim ve savcılara, akademisyenlere zamlar yapılmış ve bu zamlar yapılırken toplu sözleşme mutabakatının dışına alenen çıkılmıştır" ifadelerini kullandı.

"MİLLETVEKİLLERİNE YAPILAN ZAM DA MUTABAKATA UYMUYOR"

"Dahası 2015 yılı için memur ve emeklilerine yüzde 3+3 maaş zammı öngörülürken milletvekillerinin emekli aylıklarına yüzde 9,5 maaşlarına da yüzde 7 oranında zam yapılmıştır. Dolayısıyla bu adaletsizliği, mağduriyeti gidermek ve 2014 ve 2015 yıllarının maaş kayıplarını kurtarmak için memur ve emeklilerimize ek zam yapılması zorunlu hale gelmiştir" diyerek hükümetin 2014 yılı için enflasyon farkı vermemesi nedeniyle memur ve emeklilerinin mağdur edildiğini ve maaşlara ve ek ödemelere tarihte ilk defa bu yıl enflasyon farkı yansımadığını kaydeden Avcı, mektubunda şu hususları dile getirdi:

“Sayın Başbakanım, maaş zamlarını aşan yüksek enflasyon nedeniyle memur ve dar gelirlilerin satın alma güçleri belirgin bir şekilde azalmıştır. Tüm kamu çalışanlarına ve emeklilerine 2014 enflasyon farkı kadar ‘ek zam’ ödenmesi, fazla çalışma ücreti, yol ücretleri ve kadroya geçişler nedeniyle oluşan ekonomik kayıpların karşılanması, adaletsiz performans sistemi uygulamasına son verilmesini istiyoruz. Memurlara reel enflasyon oranında zam yapılmasını ve Türkiye’nin büyüme oranından da pay verilmesini istiyoruz."

"AYNI İŞİ YAPAN MEMURLAR ARASINDA İKİ KATA VARAN ÜCRET FARKI VAR"

"Bu talebimize ek olarak kamu çalışanları arasında iş verimi ve iş barışını zedeleyen dahası kamu hizmetlerinin kalitesinde ciddi zafiyetlere neden olan, sosyal hastalıklara zemin hazırlayan diğer bir hususta; memurlar arasındaki maaş farkı, ücret adaletsizliği ve gelir uçurumudur. Aynı eğitimi almış, aynı niteliklere sahip ve hemen hemen aynı işi yapan farklı devlet kurumlarında çalışan memurlar arasında 2 kata varan oranlarda ücret dengesizlikleri bulunmaktadır. Kamuda ‘beyaz memurlar’ ve ‘zenci memurlar’ ayırımına devam edildiğinin bu en bariz örnekleri sizlerin bilgilerine özellikle sunmak istiyor ve bu adaletsizliğe hakkaniyetli bir şekilde son vermenizi talep ediyoruz. Malumlarınızdır ki, 2006 yılında ’eşit işe eşit ücret’ politikasıyla yaklaşık 1 milyon 300 bin memura 450 TL’lik denge tazminatını kararlaştırmış ve 2009 itibarıyla tamamlanması hedeflenmişti ve 136 TL’si verilmişti. Kalan 314 TL’yi ödeme taahhüdünden vazgeçerek önümüze ‘kamuda ücret dengesi” adıyla yeni bir ek ödeme planı getirilmişti. Yetki Bakanlar Kurulu’na verilerek süre 2011 yılına kadar uzatılmıştı. Fakat bu düzenlemeyle değil ’eşit işe eşit ücret’ verilmesi kamuda ki yüksek maaş alan ve ücret dengesizliğine mesnet teşkil eden bazı memurlara ek ödeme yapabilmenin ve ücret uçurumunu daha da derinleştirmenin zemini hazırlandı."

"ADALET, ŞEFFAFLIK VE EŞİTLİK İSTİYORUZ"

"Birçok kamu kurumu ve üst kurul bu yasayı deldi. Buna mukabil birçok kamu görevlisi yüksek ücret veren kamu kurumlarına geçmek için siyasi ve bürokratik merkezleri nasılda aşındırdığını sizlerde biliyorsunuz. Bu uygulama milyonlarca memuru ve aile fertlerini üzen, onurunu inciten, adaletten ve eşitlikten yoksun bir uygulamadır. Bu nedenle sizden kamudaki ücret adaletsizliğini önümüzdeki genel seçimleri kadar düzeltmenizi ve adil, hakkaniyetli bir ücret politikası oluşturmanızı bekliyoruz. Anayasamızın 128’inci maddesinde; kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle gördürüleceği, memurlar ve diğer kamu görevlerini aylık ve diğer özlük işlerinin kanunla düzenleneceği, 55’nci maddesinde; çalışanların yaptıkları işe uygun adaletli bir ücret elde etmeleri ve diğer sosyal yardımlarından yararlanmaları için Devlet’in gerekli tedbirleri alacağı hükme bağlanmıştır. Öte yandan, Anayasa’nın 10. maddesindeki, ’kamu önünde eşitlik ilkesi’, hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil hukuksal eşitlik ön görülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutunmalarını sağlamak. Ayrım yapılmaması ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Devlet memurlarının hak ve sorumlulukları, aylıkları, ödenekleri ve diğer özlük hakları 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu itibarla, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlıkları, Sanayi ve Ticaret, Çalışma ve Sosyal Güvenlik, Sağlık, Enerji, Ulaştırma, Dışişleri ve Maliye Bakanlığı gibi bazı bakanlıklara ve Başbakanlığa bağlı; Merkez Bankası, ÖİB, RTÜK, TRT, SPK, BOTAŞ, TOKİ ve Üst Kuruluşlar gibi birçok kamu kurum ve kuruluşunda çalışan kamu görevlilerine, diğer kamu çalışanlarına nazaran 2 kata varan oranlarda ücretler ödenmekte, genel ödemelere ilave olarak çeşitli adlarla ek ve yan ödemeler yapılmaktadır. Devletimizin vazgeçilmez ve asli görevlerini ifa emek için görev yapmakta olan, 657 sayılı yasa ve ilgili mevzuat gereği yapılanlar haricinde herhangi bir adla ek ve yan ödeme, ikramiye ve döner sermaye almayan eğitim iş kolu çalışanları başta olmak üzere birçok kamu görevlisi mağdur durumdadır. Anayasamızın amir hükümleri uyarınca, memurların kahir ekseriyetinin aleyhine olan maaş adaletsizliğini sağlayan ücret politikalarının son bulması ve anılan kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan personele her ay yapılan ek ödemelerin en yüksek tutarı üzerinden bu mağdur kesimlere de aylık ek ödeme yapılmasını istiyoruz.”