Epilepsi hastalığının farkındalık çalışmalarını hasta, hasta yakını, doktor, avukat ve tüm iştirakçilere bilgilendirici eğitimlerle, şehir şehir gezerek aktaran platformun kurucusu ve Dernek Başkanı Ebru Öztürk, bu özel gala gecesini, tiyatro, dans, karikatür, opera, müzik aracılığı ile sanatın birleştirici gücü yardımıyla destekçilerine sunarak farklı bir bakış açısı getirmiş oldu.
Bir epilepsi hastası olarak, hastalığın seyri, yaşam şekli, engelli istihdamı, doktor seminerleri gibi birçok değerli farkındalık ve saha çalışmalarına imza atan, 2003 yılından beri hiçbir destek almadan faaliyetlerini yürüten Epilepsi ve Yaşam Derneği Kurucu Başkanı Sayın Ebru Öztürk’ün yönetiminde düzenlenen Hayata Tutun Projesi Lansmanı, 15 Şubat 2022’de Ankara Yılmaz Güney Sahnesi’nde gerçekleşti. İzmir’in önde gelen araç kiralama firması Dokay Rent A Car’ın bu yıl ilk kez ana sponsorluğunu üstlendiği ve Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığının desteği ile gerçekleşen geceye, birçok ünlü isim katkı sağladı.

Gecenin değerli mimarı ve Epilepsi ve Yaşam Derneği Başkanı Ebru Öztürk konuşmasında şu başlıklara yer verdi:
“Dünya Epilepsi Günü’nde tıbbi ve hukuki konularda farklı illerde aynı anda seminerlerle halkımızı bilgilendirirken, bugün ilk kez sanatsal açıdan epilepsiye yaklaşmanın mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz. 2003 yılında Epilepsi Hastaları Derneği ile İstanbul’da başlayan çalışmalarımızla, 2013 yılında Epilepsi Hasta ve Yakınları Derneği ile Türkiye geneline, 2018 yılında Epilepsi ve Yaşam Platformu ile uluslararası çalışmalara ulaşırken, 2021’de Epilepsi ve Yaşam Derneği ile sadece teorik değil, sanatsal açıdan da çalışmalarını sponsorlar ve belediye başkanları ile gerçekleştiren bir kurum olduk. Bu dönemde çalışmalardan edinilen deneyim ve ulaştığımız kitle ile multidisipliner çalışmalarla daha güzel yarınlara adım atmak için, çalışmaları arttırarak devam edeceğiz. İntiharlarda dünyada ve ülkemizde birinci sırada, işsizlikte de ülkemizde birinci sırada olan epilepsililer, dünyada engel derecesi saptanamayan tek hastalık ile ne engelli ne de engelsiz kategorisine giriyorlar. Daha fazla canımızı acıtan, 950.000 kişiyi kapsayan biricik STK olmamıza rağmen, 19 yıllık süreç içerisinde, iş insanları, belediyeler, kamu kurumları, STK’lar bizi bugüne kadar görememişlerdi. Şu an bizim için milat! Kişilerin bilgilenmesi, hayata tutunması, istihdam edilmesi, ilk yardım ile hayat kurtarılması için çalışmalarımıza devam edeceğiz. 2003’den bugüne, ülkemizin tek epilepsi hasta derneği olarak, hiçbir dil, din, mezhep, ırk, parti, cinsiyet, ayırt etmeksizin toplumsal yararları dikkate alarak çalışmalar yaptık ve aynı şekilde devam edeceğiz! Epilepsiyi kabullenebilen kişilerin, büyüyen güç birliği, bilinçlenen halkımızla, daha iyiye gideceğine inancımız tamdır.” Destekleriyle gecede yer alan Ana Sponsor Dokay Rent A Car’ın değerli Yönetim Kurulu Başkanı Salih Özen’in anlamlı konuşması teşvik edici mesajlar içeriyordu. Salih Özen konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Bildiğiniz üzere Anadolu kültürünün tüm motifleri, farklılıklarla beslenerek, önyargılarından arınmış, karşılıksız bir yardım hoşgörüsü ile örülmüştür. Bu örgü motifinin, yüzyıllar boyunca günümüze kadar hiç bozulmadan gelmesini, hep çok değerli bulmuşumdur. Öyle bir motif ki bu, gelecek kuşaklara da aktarılacak özgünlükte bir eser niteliği taşıyor. Bu esere sahip çıkmanın kalıtımsal mirası da hoşgörü dinine mensup olmamızla birlikte, toplumumuzun kişiliğine nüfuz eden birer karakter özelliği haline gelmesidir. Bir bütünün farklı parçalarından oluşan bu değerli motife, kolaylıkla uyum sağlamış bir gelenekten geliyorum. Yaşadığım bölge olan Ege Denizi’nin de bu yaşam şekline katkısı oldukça büyük oldu. Müşterilerimizin yol hikayelerinde emekçi olan Dokay markamız, iş hayatında söze ve güvene verdiği önemi, sivil toplum kuruluşları ile de doğru iş birlikleri yaparak sürdürüyor. Bir azim ve başarı örneği olan gerek hikayesi ile gerek bugüne kadar yaptığı çalışmalarla bizleri derinden etkileyen Dernek Başkanı Sayın Ebru Öztürk, yaşamda, eğitim hayatında, iş dünyasında verdiği mücadele ile Türk geleneğinin asla sökülmeyen motifine önemli bir katkıda bulunmuştur. Kendisinin bize sunduğu projede yer almak ben ve kurumum adına önemliydi. Ebru Hanım’ın bir kadın olarak mücadelesi, STK’larla yaptığı çalışmalar, girişimciliği, yalnızca epilepsi hastaları için değil çocukluğundan beri engelli yaşamı ile dirsek temasında olarak attığı kalıcı adımlar kısacası bizlere umut verdi, vermeye de devam ediyor… “Peki Türkiye’de bu gibi kuruluşları, proje sahiplerini destekleyerek aslında nelere dokunuyoruz?” Kısaca özetlemek isterim. Yalnızlık, işsizlik, başarı ihtiyacı, tamamlanma arzusu, hayati tehlike, acil kriz anları, toplum içinde bir arada var olma problemleri, eğitim hayatının sekteye uğraması, kendine güven problemi, çevre ile uyumunu güçleştiren ani krizler, öteki olmak, kısacası engelli bir birey olmak... Tüm bu başlıkları bir araya getirdiğimizde, empati yapmak çok güç olmadı. Toplum farkındalığını artırmak, toplumu bilinçlendirmek değerli STK’ların görevi. Biz iş insanlarına düşen görev ise hasta, engelli bireylerimizin iş hayatlarına katkı sunabilmek, onları dinleyerek, zaman ayırarak, doğru iş birlikleri ve doğru projelerde korkmadan yer almaktır.”