Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) Başkanı Ahmet Sayar, hem siyasilerin kullandığı üslubun hem de “sürecin tıkandığına” ilişkin yapılan açıklamaların kaygı verici olduğunu belirterek, süreçle ilgili atılması gereken ilk adımın tıkanıklığın giderilerek, diyalog kanallarının açılması olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın, “Sürece mahkum değiliz” ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile İmralı heyetinde yer alan HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın, “Süreç tıkandı” açıklamaları, bölgede kaygı oluşturdu. DTSO Başkanı Ahmet Sayar, yaklaşık iki yıldır devam eden çözüm sürecinin en kritik döneminin yaşandığı belirtti. Son bir ayda yaşanan gerilimlerin ve siyasi aktörlerin kullandığı dilin sürecin ruhuna uygun olmadığına dikkat çeken Sayar, yapılan açıklamaların ve adım atılmamasının toplumda sürece yönelik güvensizlik ve kaygı oluşturduğunu vurguladı.

"YEREL YATIRIMCILAR DA KAYGILI"

Bu kaygının iş çevrelerine daha fazla yansıdığını kaydeden Sayar, "Çünkü iş çevreleri barış ve huzuru en fazla isteyen ve bundan direk etkilenen bir kesim. Bu açıklamalardan dolayı dışarıdan bölgeye gelip yatırım yapmak isteyenler değil yerel yatırımcılar da kaygılı. Çünkü yatırımcının buraya yatırım yaparken ya da mevcut yatırımı genişletmek istediğinde önünü görebilmesi gerekiyor. Biz yatırımcılara bu işin geçici bir kriz olduğunu, bunu kabul ettiğimizi ve bir şekilde bu krizin aşılmasının mümkün olduğunu da ifade ediyoruz. Bu nedenle yatırım fikri olan, işini geliştirmek isteyen yatırımcılar şu anda bekliyor. Atılacak olumlu adımlar, yapılacak olumlu açıklamalar, bu sürecin askıda olmadığına ilişkin siyasi aktörlerden gelecek açıklamalar bu karamsarlığı aşacaktır" dedi.

"SÜRECE ÜÇÜNCÜ BİR GÖZ DAHİL EDİLMELİ"

Sürecin iki yıllık emeklerle belli bir noktaya geldiğine işaret eden Sayar, "Siyasi aktörlerin bu süreci, heba edilmeden aşması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun için de toplumu gerecek yaklaşımlardan uzak kalınmalı. Ayrıca üçüncü bir göz, yani bir hakem heyeti ya da izleme komisyonunun sürece dahil edilmesi gerekiyor. Bununla süreçteki tıkanıklık aşılabilir" diye konuştu.

"BU MESELE BEKLEMEKLE ÇÖZÜLEMEZ"

Bu meselenin çok kısa bir süre içerisinde çözülecek bir konu olmadığının kabul edilmesi gerektiğini de aktaran Sayar, şunları kaydetti:

"Dünyada da buna benzer meseleler yaşandı. Onların çözümünün de uzun yıllar aldığına tanıklık ettik. Ancak beklemekle de çözülecek bir mesele değil. Adım adım nihai barışa gidilmeli. Sivil toplum kuruluşları olarak şuanda atılacak adımların ne olduğunu sürekli ifade ediyoruz. Şuanda atılacak en acil adım taraflar arasında askıya alınan diyalogların tekrardan başlamasıdır. Ayrıca diyalog heyetleri genişletilmeli. Çünkü toplum iki tarafın söylemlerinden süreçle ilgili net bir çerçeve belirleyemiyor. Ayrıca son iki yılda meselelere pozitif ve vizyoner bakan Abdullah Öcalan’ın kamuoyu ile iletişiminin sürekli hale gelmesi süreci rahatlatacak adımlardır."