Sağlıklı yaşamın önemli bir parçası olan sporun aynı zamanda en yararlı sosyal etkinliklerden birisi olduğunu belirten uzmanlar, sağlıklı bir gelecek için ailelerin çocuklarını erken yaşta spora yönlendirip cesaretlendirmesini tavsiye ediyor. Uzmanlara göre, erken yaşta başlanan spor özgüveni arttırıyor, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine büyük katkı sağlıyor.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Bülent Öztürk, çocukların düzenli faaliyetler ve düzenli egzersizlere özellikle yüzme ve jimnastik gibi sporlara en erken başlama yaşının 4 olduğunu belirtiyor. Çünkü ancak bu yaştan sonra çocuklarda verilen komutları ve kuralları algılayıp uygulamada ve fiziksel becerilerde artış başlıyor.

Her çocuğun fiziksel, ruhsal, zihinsel ve toplumsal gelişiminin birbirinden farklı olduğunu kaydeden Doktor Bülent Öztürk, "Ancak belli gelişim dönemleri, eğilimler ve belirli davranış kalıpları hemen her çocukta ortak kabul ediliyor. Bir önceki dönemin özelliklerinin geçişleri ve izleri bir sonraki dönemde de kendisini gösterebiliyor. Bu dönemlerin özellikleri anne - babalar, antrenör ve eğiticiler hatta çocukların kendileri tarafından bilindiğinde, hazırlanacak programlar daha başarılı oluyor ve katılım ve paylaşım artıyor" dedi.

Doktor Öztürk, hangi yaş grubundaki çocuklar için hangi sporun daha sağlıklı olduğunu ise şöyle açıkladı:

"4-6 yaş arasında: İp atlama, yüzme, sek sek, frizbi, yürüyüş, bisiklete binme gibi temel motor becerileri geliştiren oyunlar bu yaş grubu için tercih edilebilir. 7-10 yaş arasında: Bu yaştaki çocuklar temel hareket becerilerini edinmişlerdir. Hafızaları, karar verme yetileri gelişmiş olduğundan bazı oyunların stratejilerini kavrayabilirler. Bisiklet, top oyunları, tenis, masa tenisi, paten, dans, jimnastik, futbol, yüzme gibi sporlar bu gruptaki çocuklara önerilebilecek oyunlardır. 10 yaş ve üzeri: Bu yaş grubundaki çocuklar karmaşık aktivite gerektiren takım oyunlarına katılabilirler. Futbol ve basketbolda çocuğun fiziksel güvenliği önemlidir. Fiziksel yaralanma riski dışında yarışma sporları ile birlikte kazanma ve kaybetme de başlar. Bu nedenle çocuğun doğru yönde odaklanmasına dikkat etmek gerekir. Bu yaşa dek aerobik veya düzenli egzersiz programlarına başlanması uygun değildir. Ergenliğe kadar uzun mesafe koşularına izin verilmemelidir. Organize takım sporları, koşu, paten, bisiklet, ip atlama, yüzme, kürek, atletizm yapılabilecek sporlardandır"

"SPOR KONTROLLÜ VE DİKKATLİ YAPILMALI"

’Erken yaşlarda spora başlamanın getireceği alışkanlık, ilerde yaşam boyu spora katılımın temellerini atıyor, sağlıklı ve zinde bir organizma kazanılmasına yardımcı oluyor, çocukların üretken ve mutlu bireyler olmalarına katkı sağlıyor" diyen Doktor Bülent Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu bağlamda spor, çocukluk ve ergenlik döneminde sağlıklı büyüme ve gelişmeyi destekleyerek özgüveni ve yaşama sevincini artırıyor. Dr. Öztürk, “Spor çocukların ve gençlerin sosyalleşmesini sağlıyor ve bu yaşlarda görülen davranış bozukluklarının giderilmesinde yardımcı oluyor. Fakat kontrolsüz ve dikkatsizce yapılan sporlar kas, eklem ve kemik yaralanmalarına ve aşırı kullanım ve zorlama nedeniyle vücutta kalıcı şekil bozukluklarına yol açabiliyor. Ayrıca sporun ruhunu kavramadan yapılan aktiviteler fiziksel ve psikolojik sorunlara, zarar verici olan sürekli kazanma hırsı ise doping gibi madde kullanımlarına ve kalıcı hasarlara da yol açabiliyor"

ANTRENMAN DİSİPLİNİ HER YAŞTA BAŞARIYI GETİRİYOR

Düzenli yapılan sporun bir çok faydası olduğuna dikkat çeken Öztürk, "Spor, çocukların kendi becerisinin farkına varıp öz güveninin ve yaşama sevincinin artmasına, boş zamanların olumlu yönde değerlendirilmesine ve böylece zararlı alışkanlıklardan uzak durulmasına yardımcı oluyor. Özellikle takım halinde yapılan sporlar, çocuğun sosyalleşmesine ve davranış bozukluklarının giderilmesine önemli önemli ölçüde katkı sağlıyor.Spor yapan çocuklarda sorumluluk duygusu çok daha erken gelişiyor. Takım halinde yapılan sporlarda takımın başarısı her bir sporcunun başarısına bağlı olduğu için bu durum sorumluluk duygusunu artırıyor. Antrenman disiplini ve çalışma azmi de arttığı için kazanılan bu kişilik özellikleri çocuğu yaşamın her alanında başarılı olmasına yardımcı oluyor” diye konuştu.