Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, “İnsan hakları, kesintisiz hukuk ve demokrasiden yanayız” dedi.

Bostan yaptığı açıklamada, “Devletler insan haklarını korumak konusunda aldığı önlemlere göre değerlendirilmekte, hak ihlalleri söz konusu olduğunda bu ihlalin yaşandığı ülke, uluslararası düzeyde kınanmakta, gerekli önlemlerin alınması konusunda uyarılmakta, yetkililere baskı yapılmaktadır. Dolayısıyla İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin bir ülke tarafından ihlal edilip edilmemesi konusu, insan haklarının korunması bakımından önem taşımaktadır” dedi.

Konunun iki temelde ele alınabileceğini ifade eden Bostan, “İnsan haklarının korunması sorumluluğu iki temelde ele alınabilir: Birincisi devletlerin üstüne düşen, ikincisi ise bireylere düşen sorumluluktur. Yani devletler kadar insanlar da insan haklarının korunması konusunda sorumluluk taşırlar. Temelde amaç aynıdır: İnsanların yaşama şartlarının iyileştirilmesi ve geliştirilmesi… İnsanca yaşamayı sağlayacak ortamın geliştirilmesi ve uygulanabilmesi için de bir düzene ihtiyaç vardır. İşte insan hakkı denilen olgu, belli nitelikteki düzenin sağlanabilmesi için gereken ilkeler bütünüdür. Günümüzde insan hakkı deyimi, “temel hak ve özgürlükler” kavramının uluslararası boyutunu belirtmek için kullanılır. İnsan hakları, devlet gücünü sınırlar; devlet karşısında bireyi güçlendirir. Aslında insan hakkı, her hangi bir güç ya da zümre tarafından dağıtılan bir şey değildir. Kişinin insan olmasından dolayı, doğduğu andan itibaren kendisine bahşedilen doğal bir haktır. Daha doğrusu böyle olmalıdır” diye konuştu.

‘Paralel Yapı’ operasyonunun kamu vicdanını yaraladığını belirten Bostan, “Son günlerde bazı basın yayın organlarına yönelik olarak yapılan operasyonlar vicdan ölçülerini aşmış, izan sahibi olanlar bakımından, kamu vicdanını yaralamıştır. Zulüm asla kabul edilemez. Hangi sebep, hangi gerekçeler olursa olsun, zulme seyirci kalmak, hak ettiler demek bize yakışmaz. İddiamız, Türkiye’nin hukuk içerisinde, insan haklarına saygı çerçevesinde yürümesi ise, bunu kime hukuk dışı muamele yapılırsa yapılsın karşı durarak göstereceksiniz. Biz Türkiye Kamu Sen olarak, sonuna kadar, hukukun üstünlüğü, sonuna kadar insana saygı diyoruz. Bu anlayışımız, bize veya başkasına, kime hukuksuzluk yapılırsa yapılsın asla değişmemelidir. Bugün yaşadıklarımız, vicdan ölçülerini aşmış, izan sahibi olanlar bakımından, kamu vicdanını yaralamıştır. Bu anlayış, ülkemizi hür dünya nazarında da ayıplı bir ülke durumuna düşürmektedir. Hak etsin, ya da etmesin, zulme uğrayanın yanında olmak, samimi olmanın da en önemli göstergesidir” dedi.

Kesintisiz demokrasi istediklerini vurgulayan Bostan, “Bu ülke 12 Eylülleri, 28 Şubat post modern darbelerini gördü, dün kahraman denilenler bugün zalim ve diktatör olarak anılıyor. Bütün bunlardan ders almayanlar, yarınlarda nasıl anılacaktır. Türkiye Kamu-Sen olarak 28 Şubat’ta başta İstanbul Taksim, Ankara Kızılay ve tüm Türkiye’de vatandaşların göğsüne " Kesintisiz Demokrasi İstiyoruz" kokartları taktık ve kitlesel basın açıklamalarıyla darbe girişimlerini protesto etmiştik. Bugün de, her şart altında " Kesintisiz hukuk, sonuna kadar insan hakları" diyoruz. Allah hepimizi, gelecekte utandıracak tavır ve davranışlardan korusun” diye konuştu.