KONYA (AA) - Selçuk Üniversitesi (SÜ) Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celalettin Özdemir'in  bıçaklanarak öldürülmesiyle ilgili davada, Prof. Dr. Ahmet Gülce'ye 25 yıl hapis cezası, sekreter Asuman E'nin ise beraatine karar verildi.

Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın karar duruşmasına, tutuklu yargılanan Ahmet Gülce (53), tutuksuz sanık Asuman E. (29), tarafların avukatları ile Özdemir'in yakınları katıldı.

Söz verilen sanık Gülce, diğer sanık Asuman'a, "Borçlarım var. Alacaklılar sıkıştırıyor" dediği için 80 bin lira yardımda bulunduğunu söyledi.

Asuman'a parayı borç olarak değil, sadece düzgün hayat yaşaması için verdiğini belirten Gülce, "Şu an oruçluyum. İster inanın ister inanmayın, ben sadece kendimi korumak için üç bıçak darbesi vurdum. Diğer bıçak darbeleri bana ait değil" dedi.

Olayın gerçekleştiği odanın kapısını o gün Asuman'ın kilitlediğini düşündüğünü aktaran Gülce, konuşmak için odasına gittiği maktulün, kendisine düşmanca tavır takındığını savundu.

- "Odama giren sineği 'ölmesin' diye dışarıya atan biriyim"

Hayatına fiili saldırı olunca kendisini koruma amaçlı ilk bıçak darbesi vurduğunu dile getiren Gülce, "Onda bıçak ya da silah olabileceğini düşündüğüm için ikinci defa bıçakladım. Boğazını kesme gibi bir eylemim yoktu. Rastgele salladığım bıçak boğazına denk geldi. Öldürme gibi bir kastım yoktu. Odama giren sineği 'ölmesin' diye dışarıya atan biriyim. Böyle bir olay yaşandığı için çok üzgünüm" diye konuştu. 

- "Bu olayda en az onun kadar mağdurum"

Gülce, Celalettin Özdemir'in bu şekilde ölmesine çok üzüldüğünü belirterek, "Bu olayda en az onun kadar mağdurum. Hayatımı kaybetmedim ama dünyevi olarak her şeyimi kaybettim. Ölümün benim elimden olduğunu düşünmüyorum. Çünkü sadece üç bıçak darbesi vurdum. Tek hatam Asuman ile karşılaşmış, tanışmış olmam. Asuman olayı tasarlayarak, bir şekilde ikimizden de kurtulmak istedi. Kendisinin birileri tarafından kullanıldığını düşünüyorum. Asuman tarafından Celalettin ve benim tuzağa düşürüldüğümüzü sanıyorum" ifadelerini kullandı.

- "Ailesinden daha fazla üzüntülüyüm"

Korku ve panik içinde eylemi gerçekleştirdiğini anlatan Gülce, böyle bir olayın içinde olmaktan dolayı büyük üzüntü duyduğunu bildirdi.

Beraatini talep eden Gülce, "Onun ölmesinden duyduğum üzüntü, belki ailesinden daha fazla" cümlesini kurunca, maktulün kardeşi Ahmet Özdemir, "Yok artık" diyerek tepki gösterdi.

- "Vicdanen rahatım"

Daha sonra söz verilen Asuman E. ise iddia edildiği gibi Celalettin Özdemir'in parasının kendisinde olmadığını savundu. Olayın gerçekleştiği odanın kapısını kilitlemediğini ifade eden Asuman E, şunları kaydetti:

"Öyle bir şey yapsam koridorda muhakkak birileri görürdü. Bir mahkeme daha olsa tutuklu sanık Ahmet Gülce, 'Asuman'da odada' diyecek. Herkesi Allah'a havale ediyorum. Cinayeti ben ortaya çıkarttım. Bunun için de elimden geleni yaptım. Niye cinayetin içinde olayım. Vicdanım rahat, sonsuza kadar da rahat olacak." 

Tarafların avukatlarının savunmalarının ardından son sözleri sorulan Gülce, savunmasını tekrarladığını belirtirken, Asuman E, "Vicdanen rahatım" diyerek beraatini talep etti.

 Mahkeme heyeti, "kasten öldürme" suçundan Gülce'yi müebbet hapis cezasına çarptırdı, daha sonra takdiri indirim hakkını kullanarak cezayı 25 yıla düşürdü.

Asuman E. hakkında ise beraat kararı verildi.

- Olayın geçmişi

SÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Celalettin Özdemir'in, Alaaddin Keykubat Yerleşkesi Mühendislik Fakültesi dekanlık binasındaki odasında 5 Haziran 2014'te cesedi bulunmuş, olayla ilgili aynı üniversitedeki öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Gülce tutuklanmış, sekreter Asuman E. ise adli kontrol kararıyla serbest bırakılmıştı.

Gülce'nin, Özdemir'i fakültede şirket elemanı olarak çalışan Asuman E. ile ilişkisini öğrendiği için öldürdüğü ileri sürülmüştü. Dekanlık görevinden istifası, Yükseköğretim Kurulu tarafından kabul edilmeyen Handan Kamış, eşi Ahmet Gülce'den boşanmıştı. Olaydan sonra Asuman E. de eşinden ayrılmıştı.

Gülce, "tasarlayarak öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, sekreter Asuman E. ise "cinayete yardım etme" gerekçesiyle 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyordu.