KIRIKKALE (AA) - Üsküdar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Atasoy: "Daha önce hayal bile edemediğimiz birtakım verilere, DNA sayesinde ulaşabilir olduk. Mesela buruşturulup çöp tenekesine atılmış bir kağıdın üzerinden DNA elde edebiliyoruz ve bunu kimin buruşturduğunu bulabiliyoruz" dedi.

Atasoy, Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi İnsan Hakları ve Araştırma Topluluğunca düzenlenen "Kusursuz Cinayet Yoktur" konulu konferansta yaptığı konuşmada, cinayet olaylarının çözümünde kullanılan DNA analizlerinin çok eski bir uygulama olmadığını, bu yöntemin Türkiye'de de 1990'lardan itibaren yapılmaya başlanan bir analiz tekniği olduğunu belirtti.

DNA analizinin bütün yargılama sürecini değiştirdiğine dikkati çeken Atasoy, şunları söyledi:

"Bir sihirli değnek gibi düşünün. Daha önce hayal bile edemediğimiz birtakım verilere, DNA sayesinde ulaşabilir olduk. Mesela buruşturulup çöp tenekesine atılmış bir kağıdın üzerinden DNA elde edebiliyoruz ve bunu kimin buruşturduğunu bulabiliyoruz ya da bir otomobil direksiyonunu 30 saniyeden daha uzun tutan birisinin kimliğini bulabiliyoruz. Tabi elinizde bir DNA veri tabanı veya karşılaştıracağınız şüpheliler varsa. Eğer böyle bir imkanınız yoksa DNA'yı da elde etmenizin bir anlamı yok. Türkiye'nin halen bir DNA veri tabanı yoktur. Bunun da en kısa zamanda telafi edilmesi şart. Bu noktada çok geri kalmış durumdayız."

Atasoy, Türkiye'nin kriminal laboratuvarlarının teknolojik donanım açısından ABD'nin, Almanya'nın ya da Japonya'nın kriminal laboratuvarlarından aşağı olmadığına dikkati çekerek, "Elinizdeki teknolojik olanakların yüksekliğinin, yapılan yatırımların hiçbir önemi yok. Tezgah başındaki insanın bilgisi ve iyi niyeti çok önemli" dedi.

Daha önce suç işleyenin yeniden suç işleme ihtimalinin 3 kat daha yüksek olduğunu ifade eden Atasoy, mağdur olanın yeniden mağdur olmasının ve bir yerde suç işlenmişse yeniden orada bir suç işlenme ihtimalinin de 3 kat daha yüksek olduğunu öne sürdü.

Atasoy, "Görgü tanıklığı temelde haksız mahkumiyetlere en fazla neden olan parametrelerin başında. Buna doğru olmayan kriminal laboratuvar sonuçları diyoruz. Görgü tanıklığı ciddiye alınması icap eden bir olay. Kadınların ayrıntıya daha fazla baktığı söylenir ancak erkeklerin 3 boyutlu görebilme ve hayal edebilme kabiliyetleri var. Dolayısıyla hiçbiri diğerinden daha iyi bir tanık değil. Çocukların görgü tanıklığı önemlidir ve güvenmek gerekir" diye konuştu.

Konferansın ardından Atasoy, öğrencilerin sorularını cevaplandırdı.