Karaman’ın Ermenek ilçesine bağlı Güneyyurt beldesi Pamuklu köyü Cenne mevkiinde 28 Ekim Salı günü Has Şekerler Madencilik Şirketi’ne ait linyit maden ocağında, eski imalat bölümüne biriken suyun basması sonucu ocakta çalışan 34 işçiden 18’i mahsur kaldı. İşçilerden Kerim Haznedar ve İsa Gözbaşı’nın cesetlerine olaydan 10 gün sonra ulaşıldı. İki işçi Aşağı Çağlar köyünde toprağa verilirken diğer 16 işçiyi arama çalışmaları halen sürüyor.
Olaydan sonra Ermenek Cumhuriyet Başsavcılığı, iki cesede ulaşılmasının ardından 8 kişi hakkında gözaltı kararı aldı. Aralarında Has Şekerler Madencilik’in sahibi Saffet Uyar ve Cenne maden sahasının ruhsat sahibi Ermenek Cenne Linyit Kömür Şirketi’nin yöneticisi Abdullah Özbey’in de bulunduğu 5 kişi tutuklandı, 3 kişi adli kontrol kararıyla tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
“TUTUKLULUĞA İTİRAZ EDECEĞİZ”
Müvekkili Abdullah Özbey’in yaşanan maden faciasından sonra tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu savunan avukat Buğdaycı, Maden Kanununda yer alan hükmü okuyarak, "Madende ruhsat sahiplerinin ruhsat sahalarının bir kısmında veya tamamında üçüncü kişilerle yapmış oldukları ’rödövans’ sözleşmelerinde ve bu alanlarda yapılacak madencilik faaliyetlerinden doğacak iş kanunu, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili idari, mali, hukuki sorumluklar rödövansçıya aittir’ hükmünün bulunduğunu ifade etti.
Buğdaycı, konuşmasına şöyle devam etti:
“Rödövansçı kim? oradaki şirketler, orada 4-5 tane şirket var. Bizim ruhsat sahibi olarak bu kanun hükmüne göre ve bu madde yönetmeliğe göre hiçbir sorumluluğumuz yok. Buna rağmen müvekkilim tutuklandı. Bu maddeyi ben duruşmada okudum. Savcıya anlattım. Ama kamuoyu baskısı mı nedir? Çok ses getirmesi amacıyla mı, müvekkilim Abdullah Özbey’i tutukladılar. Biz çok üzgünüz. 7 gün içinde Karaman Sulh Cezaya itiraz edeceğiz. Bu konuda Karaman’daki savcılar, hakimler böyle bir olayla daha önce karşılaşmadılar. Onlar da ellerinden gelen adil bir yargılama yapmaya çalışıyorlar. Biz de onlara yardımcı olmak için maden profesörlerinden mütalaaları alıyoruz. Teknik araştırmaları yaptık. Kanunda açıkça madde var. Müvekkilimi nasıl tutukladılar anlayamıyorum. Müvekkilimin bu tutuklanmasının biz hesabını sonuna kadar arayacağız. Müvekkilim tamam tutuklandı ama haksız yere tutuklandı. Beni de tutuklayabilirlerdi o zaman ben de bu şirketin avukatıyım. Biz orta çağda yaşamıyoruz. 2014 Türkiye’si, cezaların şahsiliği ilkesi var. Kanunsuz suç olmaz. Açıkça yazıyor, ’sorumluluk yoktur’ diyor. Bunun hesabı nasıl verilecek. Savcılıkta, mahkeme de konuyu bilmedikleri için hata yapabilir. Özel bir kastları olması söz konusu değil. Umarım bu yanlışlıktan en kısa sürede dönerler ve müvekkilimizi tahliye ederler.”
“KİRACI KAPI EŞİĞİNE TAKILDI, DÜŞTÜ DİYE EV SAHİBİ HAPSE ATILMAZ”
Madende yaşanan olayla ilgili ihmal olup olmadığını henüz belli olmadığını kaydeden Buğdaycı, “Olayın sebebini önce bulacağız. Sebebini bulduktan sonra ihmal var mı ona bakacağız. Eğer bilirkişi raporları derse ki, evet burada su vardı. Sen buraya sondaj yapman lazım. Madencilikte 25 metre mesafede sondaj yapılması lazım. Sondaj yaptın 25 metrede su çıktı, girmeyeceksin oraya. Eğer sondajı yapıp su çıksaydı, bu olay olmazdı denebilir. Ya su 40 metredeyse, basınçla patlattıysa o zaman 25 metreyi ölçse bile olay yine olabilirdi. Yani su nereden geldi onu da tam bilmiyoruz. Orada tam bir keşif yapılmadı, yeri görülmedi. Şu anda biz tahmini konuşuyoruz. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da böyle düşünmekte. Eski ocaktan gelen su olduğunu düşünmekte. Bunun bilimsel olarak raporunu kurtarma faaliyetlerinden sonra bilirkişiler verecek. Ondan sonra gerçek sorumluyu bulacağız. Evin içinde kiracı kapı eşiğine takıldı, düştü diye ev sahibi hapse atılmaz. Bizle hiç alakası yok bu işin” dedi.
“SOMA İDDİANAMESİNDE RUHSAT SAHİBİ YOK”
Soma’daki maden faciasıyla ilgili Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianameyi anımsatan avukat Buğdaycı, Soma iddianamesinde ruhsat sahibinin olmadığını belirterek, “Zonguldak’ta Türkiye Taş Kurumu var. Soma’da Türkiye Kömür İşletmeleri var. Bunların ruhsat sahibi kim? Devlet. Burada bir sürü iş kazası oldu. En son Soma’da oldu. Ruhsat sahibi hakkında soruşturma var mı, yok. Devlet adına orada kim ilgilenir. Ya TTK ya da TKİ var mı öyle bir şey. Ruhsat sahibi onlar” ifadelerini kullandı.