TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yönetim kurulu üyeleri, İzmir’de 4 işçinin yaralandığı asansör kazasına ilişkin basın açıklaması yayımladı. Açıklamada, “İş cinayetlerinin önlenebilmesi için kamusal denetim, kamusal hizmet perspektifinin benimsenmesi zorunludur” denildi.

Geçen perşembe günü İzmir’de 4 işçinin yaralandığı dış cephe asansör kazasının ardından, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi yönetim kurulu üyeleri yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamada, iş cinayetlerinin önlenebilmesi için kamusal denetim ve kamusal hizmet perspektifinin benimsenmesinin zorunlu olduğu belirtilirken, “İnşaat sektöründeki iş kazası yoğunluğu, kentsel rant politikalarının iş güvenliği gereklerini dışladığını, iş cinayetlerinin rant alanlarında yoğunlaşma seyri izlediğini göstermektedir. TOKİ tarafından projelendirilip özel sektöre devredilen bu alanlarda binalar yükselirken gözetilen tek husus, azami kar ve inşaatın bir an önce bitirilmesidir. İnşaat sürerken insan canının maalesef hiçbir önemi bulunmamaktadır. Bu tür kazaların sıklıkla yaşanması tesadüf değildir. Bir kez daha belirtmek isteriz ki, bu tür ölümler hiçbir işin fıtratında yoktur. Kazalar, kader değil ihmallerden kaynaklanan cinayetlerdir. Bu kazaların tümü, işçi sağlığı ve güvenliği alanında Türkiye’de kurulan sistemin hatalarından kaynaklanmaktadır. Ülkemizdeki işçi sağlığı alanındaki mevzuat, kazaları önlemekten çok kaza olduğunda sorumlusunu bulmaya yöneliktir” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamanın devamında şu ifadeler yer aldı:

“Her türlü asansör, kaldırma ve iletme makineleri özel uzmanlık gerektiren bir mühendislik hizmetidir. Bu nedenle üretiminden, kurulumuna, işletilmesinden bakıma kadar her alanda uzman mühendislerin görev alması şarttır. İş ekipmanları kapsamına giren bu tür asansör, vinç ve platformların işletilme ve bakımına ilişkin bir mevzuat eksikliği bulunmaktadır. Hazırlanması gereken mevzuatta, bu tür ekipmanların montajı, işletilmesi ve bakımı konusunda teknik kriterler, yetki ve sorumluluklar, belgelendirmeler, periyotlar net olarak tanımlanmalıdır. Bu tür cihazların periyodik kontrolleri kamusal denetim mantığı çerçevesinde ele alınmalı, piyasa eliyle yürütülen denetim sistemine derhal son verilmelidir. Ülkemizde, kaza olduğunda sorumlusunun bulunup cezalandırıldığı sistem, bunun yerine kaza olmasının önlendiği kamusal denetim mantığıyla yeniden düzenlenmelidir. Kaldırma araçlarının periyodik kontrolleri en geç üç ayda bir kez yapılırken, bu periyot Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca 25.04.2013 tarihinde yayımlanan yönetmelikle bir yıla kadar uzatılmıştır. Kaldırma makinelerı tekrar üçer aylık periyotlarla kontrol edilmelidir. Çalışma Bakanlığı tarafından yapılan iş yeri denetimleri daha sık yapılmalı, denetimlerde maden, inşaat, metal sektörlerine ağırlık verilmelidir. İşçi sağlığı ve iş güvenliği kapsamındaki işçi eğitimleri formalite olmaktan çıkarılmalıdır.”