ESKİŞEHİR (AA) - Muğla'da 2010 yılında yaşanan olaylarda üniversite öğrencisi Şerzan Kurt'un ölümüne ilişkin polis memuru Gültekin Şahin'e (47) verilen 8 yıllık hapis cezasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden görülen davada, sanık 16 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada, tutuksuz sanık Gültekin Şahin'in yanı sıra 21 yaşında hayatını kaybeden Şerzan Kurt'un babası Ömer Kurt ve HDP Batman Milletvekili Ayla Akat Ata ile tarafların avukatları hazır bulundu.
Kurt ailesinin avukatlarından Tahir Elçi'nin talebi üzerine kameralarla kayıt altına alınan duruşmada savunmasını yapan Şahin, hakkındaki suçlamaları reddederek, olay yerinde başka ateş edenlerin de olduğunu ileri sürdü.
Fail olduğuna yönelik maddi delil bulunmadığını savunan Şahin, "Yapmadığım şeyden pişmanlık duymam. İşlemediğim bir suçtan 2,5 yıl hapis cezası çektim. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Konuşurken gözyaşlarına hakim olamayan Ömer Kurt da 20 celsedir mahkemeye geldiğini anlatarak, "Adaletin tecelli etmesini bekliyorum. Batman'dan buraya adalet için geliyorum. Oğlum, elinde taş yokken öldürüldü. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyorum" diye konuştu.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığı 16 yıl hapisle cezalandırdı. Daha sonra Gültekin Şahin, cezaevine gönderildi.
Muğla'da bir kız öğrenciye laf atma tartışmasıyla 11 Mayıs 2010 gecesi başlayan, karşıt görüşlü öğrencilerin kavgasıyla sabaha kadar süren olaylarda ağır yaralanan Muğla Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümünden ikinci sınıf öğrencisi Şerzan Kurt, olaydan 8 gün sonra İzmir'de Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde hayatını kaybetmişti. Kurt'un ölümüyle ilgili tutuklanan Muğla Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memuru Gültekin Şahin hakkında Muğla Ağır Ceza Mahkemesi'nde ''olası kasıtla nitelikli adam öldürme'' suçundan dava açılmıştı. Mahkeme, ilk duruşmada, davanın görülmesine, güvenlik tedbiri amacıyla Eskişehir'de devam etmesine karar vermişti. Şahin'e 7 Eylül 2012'deki karar duruşmasında 8 yıl hapis cezası veren Eskişehir 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, sanığın tutukluluk süresini göz önünde bulundurarak tahliye etmişti. Bu karara itiraz edilmesi üzerine Yargıtay tarafından yerel mahkemenin verdiği karar bozulmuştu.