Türkiye’de canlıdan organ nakli oranı sürekli artıyor. Kadavradan yapılan organ bağışında ise bir düşüş gözlemleniyor. Organ bağışı konusunda basın yayın organları, sivil toplum kuruluşları ve kanaat önderlerinin de toplumu bilinçlendirmesi gerekiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Organ Nakli Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yalçın Polat, “3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası” kapsamında konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de organ bağışında en önemli sorununun kadavradan yapılan organ bağışlarının yetersiz olmasından kaynaklandığını belirten Polat, “Organ bağışı sayımız ülkemizde çok iyi, fakat kadavradan gerçekleşen organ bağışı sayımız çok düşük. Bunun birçok nedeni var, eğitim bunlardan biri. İnsanlara doğru bilgiyi öğretmemiz gerekiyor. Bu konuda devletimizin çok büyük bir desteği var. Organ naklinde son 10 yılda ciddi başarılara ulaştık. Devletimizin bu başarılarda önemli katkısı var. Ancak Türkiye’de bundan sonra olması gereken şey kadavra organ bağışının artırılmasıdır. Organ bağışında daha başarılı olmamız için hep birlikte çalışmamız gerekiyor, insanları bilinçlendirmemiz gerekiyor” dedi.

“ÖLÜMÜ BEKLEYEN HASTA ORGAN NAKLİ İLE HAYATA KAVUŞUYOR”

Organ nakli olmadan bekleyen bir hastanın hali ile organ nakli yapılan bir hastanın arasında çok büyük farklar olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Yalçın Polat, “Nakil gerçekleşmeden ölümü bekleyen hasta, organ nakli gerçekleştikten sonra yaşama dönüyor, sosyal bir insan oluyor. Bu büyük farkı bizler görüyoruz ama bunları insanlarımıza da anlatmamız, göstermemiz gerekiyor. Nakil yapılan hasta yaklaşık 3 ay gibi bir sürenin geçmesinden sonra sağlığına kavuşup, işine gücüne dönebiliyor” ifadelerini kullandı.

“ORGAN BAĞIŞI EN BÜYÜK SADAKADIR”

Polat, “Ülkemizde ki insanların çok büyük çoğunluğu genellikle muhafazakâr, inançlı insanlar bu açıdan da insanlarımızı organ bağışı konusunda bilgilendirmemiz gerekiyor. Dinimizin organ bağışı konusunda hiçbir olumsuz yönü yok. Dini açıdan Diyanet İşleri Başkanımızın çok güzel bir sözü var ‘Organ bağışı en büyük sadakadır’ bu sözü bence hiçbir zaman aklımızdan çıkarmamalıyız” şeklinde konuştu.