Gaziantep’te, tarihin geleneksel meslekleri arasında bulunan ‘ahşapçılık’ unutulmaya yüz tutmuş durumda.

Sandalye, masa, divan ve daha birçok ürünün elde edildiği ‘ahşapçılık mesleği’ teknolojiye direniyor. Zorlu işler arasında bulunan ahşapçılık, mesleğe yıllarını vermiş ustaların ellerinde yeniden şekillenerek yaşatılmaya çalışılıyor. Yöresel el sanatları ürünlerinin de yapıldığı ahşapçılık mesleği, zor ve tehlikeli olduğundan dolayı eleman yetişmiyor. İlkokul yıllarından beri ahşapçılık mesleğini sürdüren ustalar ise eleman yetişmemesinden dolayı kara kara düşünüyor. Son demlerini yaşayan ahşapçılık, görmekte zorluk çekerek çalışan yaşlı adamların gayretiyle ayakta tutuluyor. 125 aşamadan geçerek üretilen tahta sandalyeler, 7 buçuk liradan bile alıcı bulamıyor. Tahta kesimi sırasında 2 parmağının uçlarını kaybeden Sami usta da mesleği bırakmayarak, zorlu bir uğraşın mücadelesini veriyor.

44 yıldır ahşapçılık yaptığını belirten Sami Direzinci, "Sandalye yapımında çınardan başka ağaç kullanılmaz. Ancak biz ahşap işlerimizde kullanacak çınar ağacı bulamıyoruz. Ağaç gelmediği takdirde fiyat yükselişi oluyor. Ahşapçılık mesleğinde 42 yıldan bu yana ustalık yapıyorum. Mesleğe yıllarımı vermeme rağmen hala kendime bir ev alamadım. Kiralık evde oturuyorum. Önceden sadece 1 ay ahşap işleri dururdu. Ancak şimdi 3 veya 4 aylık durma süreci oluyor. Yeni eğitim sisteminden dolayı ahşapçılık mesleğinde eleman yetişmiyor. Ahşapçılık mesleğine heves eden kalmadı, eleman yetişmiyor. Eleman yetişmemesinin diğer bir nedeni de 18 yaşında bir kişinin okulu bitirip iş aramaya başlaması. Ama bizim o yaştaki insana meslek öğretmemiz zor oluyor" dedi.

Ahşapçılık mesleğinin tehlikeli olduğu için de tercih edilmediğini dile getiren Direzinci, "Bir elemanın çıraklıktan kalfalığa geçmesi 5 yılı alıyor. Eleman yetişmediği için mesleğimiz gitgide unutuluyor. Mesleğimiz tehlikeli olduğundan kimse tercih etmiyor. 11 yaşında çalışırken elim kesildi. Ben okula gitmeden mesleğe atıldım. Ortalama bir kalfanın günde yapacağı 24 sandalyedir. 24 tane sandalyenin 24 de parçası var. Bu 24 parça, 125 sefer elden geçiyor. İki elemanın olursa günde 50 sandalye yapabilirsin. Sandalye başına azami olarak 1 lira kar kalıyor. Bir de kendi emeğin kalınca bin bereket versin. Burada sandalye, kürsü ve divan yapıyorum. Yaptığımız divan, çay bahçelerinde ve evde kullanılıyor" diye konuştu.

Ahşapçılık mesleğine artık özen gösterilmediğini ifade eden esnaf Mehmet Yavuz, "Mesleğimiz şu anda unutulan meslekler arasında. Eleman yetişmediğinden mesleğimiz artık ilerleyemiyor. Ahşapçılık mesleğine artık bir tutku kalmadı. Plastik ve demir sandalye çıktığından dolayı ahşapçılık artık bitmek üzere. Şu anda ahşapçılık mesleğinde eleman yetişmiyor. Çünkü ahşapçılık biraz eziyetli bir iştir. Çalışan elemanların geneli yakınlarımızdan oluşuyor. Ahşapçılığı yakınlarımızla birlikte ayakta tutmaya çalışıyoruz. 30 yıldan beri ahşapçılık yapıyorum. Bizim yetkililerden isteğimiz halkımızın ahşapçılığa karşı biraz ilgi duymasıdır. Sandalye imal etmek çok zor. Farklı aşamalardan geçiyor. Sandalye yapmak emek isteyen bir iştir" ifadelerini kullandı.