Bursa’da üçüz bebekleri olan baba, bakım kaygısı sebebiyle yardım için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. Tüm kapıların yüzüne kapandığını söyleyen genç baba, “Başbakanımız, 3 çocuk yapılmasını söylemişti, biz de onu dinledik 3 tane yaptık, ama nedense tüm resmi kapılar şimdi yüzümüze kapanıyor. Sigortalı bir işte çalıştığım için yardım yapılmayacağını söylüyorlar” dedi.

Merkez Osmangazi ilçesi, Yunuseli Mahallesi’ndeki anne ve evli olan ağabeyi ile birlikte oturan Özcan Yıldırım (30) ve Birgül Ece Yıldırım (23) çiftinin, biri erkek ikisi kız olmak üzere üçüzleri oldu. 14 aylık evli Yıldırım çiftinin üçüz sevinci, geçim sıkıntıları sebebiyle kabusa dönüştü. Ailesinin her birine iki isim vererek Muhammet Ali, Fatma Zehra ve Zeynep Sultan adını koyduğu üçüzlere çok parası olmadığı için tek bir beşik alabildi. Hepsi bir beşikte uyuyan üçüzlerle hanedeki kişi sayısının 14’e yükseldiğini anlatan Özcan Yıldırım, yardım için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslendi. Prematüre oldukları için bez bulmakta zorlandığı yavrularının özel mama ile beslendiğini anlatan Yıldırım, bebeklerin doğduktan sonra lazerle göz ameliyatı olduğunu da hatırlatarak bin 200 lira maaşla yaşam savaşı verdiğini söyledi.

“SİGORTALI BİR İŞİM OLDUĞU İÇİN YARDIM YAPILMADI”

Tüm kapıların yüzüne kapanması üzerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım isteyen baba Yıldırım, “Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, 3 tane çocuk yapılmasını söylemişti, biz de Başbakanımızı dinledik 3 tane yaptık. Ama nedense tüm resmi kapılar üzerimize kapanıyor. Yardım için kaymakamlığa ve sosyal yardımlaşma kurumuna da başvurdum. Ama sigortalı olduğum için yardım edemeyeceklerini söylediler. Durumumu belirttim bin lira maaş aldığımı söyledim. Fakat kapılar yüzüme kapandı. Ben bu maaşla nasıl 3 tane çocuğa bakacağım? Prosedür gereği yardım edemeyeceklerini söylediler ve kapıyı yüzüme kapattılar. Çocuğum 1 tane olmuş olsaydı illaki sıkıntılar çekilirdi, ama yine de bakılabilirdi. Bunlar ise 3 tane ve bakımları çok zor. Artı bunlar prematüre bebekler, şu an zaten kiloları 2 kiloya yeni yaklaştı. Normalde 3 buçuk kilo olması gerekiyor” dedi.

“ONLARI ASLA KİMSEYE VERMEYİ DÜŞÜNMÜYORUM”

Hüzün ve mutluluğu bir arada yaşadıklarını kaydeden baba Yıldırım, “Yavrularımın doğumu özel bir hastanede gerçekleşti. Devlet hastanelerinde kuvöz olmadığı için eşim doğumunu özel bir hastanede yaptı. 4 bin liralık hastane masraflarını, tazminatımı bozdurarak aldığım para ile ödedim. Doğumdan sonra bebeklerin gözünde damar tıkanıklığı oluştu. 2 tanesi lazer ile göz ameliyatı oldu, diğerinin gözüne ise iğne yapıldı. Bunların sonucunu haftaya alacağız. Hastalığın ilerlememesi umuyoruz. Çok mutluyum, Allah herkese nasip etsin, kurban olduğum Allah kimseyi evlat ile sınamasın. Ben evlatlarımdan asla şikayetçi değilim. Onları asla vermeyi de de düşünmüyorum. Ben daha yeni evliyim, 14 ay oldu. Daha taksitlerim var eşyalarımın borçlarını ve kredi borçlarımı ödüyorum. Artı çocukların masrafı. Bebekler 23 Ağustos’ta dünyaya geldi. Daha dün taburcu olabildiler. Bu süreçte ben ayda ortalama 600 lira civarında giderim oldu. Bu yüzden büyük sıkıntı çekiyorum. Yetkililerden, duyarlı insanlardan her türlü destek bekliyorum” diye konuştu.

“BEN DE ÇALIŞARAK EVİME YARDIMCI OLMAK İSTERDİM AMA ÜÇÜZLERİME KİM BAKACAK?”

Anne Birgül Ece ise üçüzlerin bakımının hayli zor olduğunu, eşinin ve bebek yetiştirme konusunda hayli tecrübeli olan kayın validesinin de kendisine yardım ettiğini ifade ederek, “Bakımları gerçekten çok zor, 3’üne bir anda yetişemiyorum, biri ağlayınca diğeri de ağlamaya başlıyor. Mamalarına çok para harcanıyor, ayriyeten ilaçlara masraf yapıyoruz. Eşimle ikimiz, çok büyük sıkıntılar çektik. Uygun bebek bezi bulamıyoruz, mama yetiştiremiyoruz. Kuvözde 65 gün kaldılar, bebeklerime daha yeni kavuştum. Kendim çalışamayacağım, eşim de tek çalışıyor. Onun da aldığı maaş sadece mamaya yetecek, çünkü ayda 4 defa mama alıyoruz. Prematüre bebek oldukları için bezlerini bulamıyoruz, sadece bir markada bulabiliyoruz bunu da almak gerçekten zor, buradaki marketlerden bulamıyoruz. Eşime destek olmak için çalışmak istiyordum, 3’üz olduklarından çalışamam. Kayın validem ve eşim olmasa bakamazdım” dedi.

Doktorların doğum öncesi bebeklerin üçüz olduğu için karnındayken birini öldürmek istediklerini ileri süren anne Yıldırım, “Benim de psikolojim bozuldu. Hiçbir zaman ölmelerini istemedim. Allah’tan geldiyse Allah alsın. Ben hiçbir şekilde ayrılmam çocuklarımdan. Çok güzel bir duygu, Dünyaya gelmiş 3 masum çocuk o yüzden asla ayrılmam” şeklinde konuştu.

“CÜMLESİNDEN YARDIM BEKLİYORUM”

Babaanne Sultan Yıldırım ise, üçüz torunu ile birlikte evdeki hane sayısının 14’e yükseldiğini anlatarak şöyle konuştu:

“2 oğlum da evli, ikisi de yanımda. Büyük oğlumun da 2 çocuğu var, bu oğlumun da üçüzleri oldu. Bakımları çok zor, onların da aylıkları daha az olduğu için yanıma aldım. Bu oğlumu da geçen sene evlendirdim. Babası cezaevindeydi, çıksın öyle ayırırım dedim. Kısmet olmadı. 3 tane birden çocuk geldi. Hayat bizim için zorlaşacak ama kurban olduğum Allah, her kapıyı açar. Cümlesinden yardım istiyorum çocuklarıma. Asla evlatlık vermem. Yardım da edilmese ben bu halimlen gider çalışırım, bakarım onlara. Ama sağduyulu insanlarımızdan yardım bekliyoruz.”