Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Şerzan Kurt duruşmasının ardından, adliye önünde bir basın açıklaması yapan baba Ömer Kurt, sürecin uzamasına tepki gösterdi.

Mahkeme sonrasında, Muğla, Ankara ve Eskişehir’den duruşmayı takip etmeye gelen grupla buluşan Ömer Kurt, Türkiye’de bir vatandaşın polis tarafından öldürülmesiyle ilgili görülen davalarda sürecin uzun olmasına ve bu süreç içerisinde olayların çarpıtılarak davanın sonuçlanmamasına tepki gösterdi. Baba Kurt, “Biz aileler şunu net bir şekilde görüyoruz. Eğer şahıs, polis tarafından öldürülüyorsa olayı her türlü çarpıtmak, başka yöne çekmek, katil polisleri aklamak için her türlü imkan sağlanıyor. Ancak Şerzan Kurt’un olayında bütün bu imkansızlıklara rağmen, tanıklar, bulgular ve belgeler Şerzan’ın kasten, bilerek bir polis tarafından öldürüldüğü bilinmesine, teşhis edilmesine rağmen, yirmi duruşmadır gerçekten mahkeme olayı görmemezlikten gelmeye çalışıyor. Yargılamanın temel ilkelerinden bir tanesi zamana, ekonomiye ve emek sarfına dikkat çekilerek, mahkemenin kısa sürede bitirilmesi gerekirken, hiçbir neden yokken ya bir şekilde mahkemede, güya o gün mazeretli olur, ya heyet değişikliği olur ya da katil sanık o gün gelmez, bir şekilde uzatılır. Şunu demek istiyor, ’Biz katilleri aklayacağız, aklama yolunda sürece bırakacağız, sizi yoracağız.’ Biz, aileler olarak çocuklarımızın arkasındayız bunu herkes böyle bilsin. Çocuklarımız, gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Eğer biz onlara sahip çıkmazsak, geleceğimize sahip çıkmıyoruz demektir. Bu mahkemeler ne kadar uzarsa uzasın, biz hak, adalet ve katillerin cezalandırılması için hukuki mücadelemize sonuna kadar devam edeceğiz. Bunu Eskişehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi böyle bilsin” şeklinde konuştu.

“BİZ ADALET DEDİK, BÜTÜN TÜRKİYE’YE BU ÇAĞRIYI YAPTIK”

Ömer Kurt, umutlarının tükenmediğini, ancak her duruşma sonrasında giderek azaldığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

“Yeter artık, kendi sicillerini biraz temize çıkarsınlar, Şerzan Kurt’un gerçek davasında temize çıkarsınlar. Eskişehir gerçekten parlak bir yargılamaya şimdiye kadar cevap almamıştır. Cevap almadığı için de ailelerin yüreğini derinden yaralıyor. Yüreğimiz kan ağlıyor. Ben mağdur aileler adına, kendi adıma şunu söylüyorum. O arkanda yazan ’Adalet mülkün hakkıdır’, Şerzan Kurt’un da hakkı vardır. Katili kollama, kollama yollarına gitme. Biz adalet dedik, bütün Türkiye’ye bu çağrıyı yaptık. Hala da adalet diyoruz. Herkesin kendini benim yerime koyarak, gerçeklerden ayrılmadan hak ettiği cezayı vereceğini düşünüyorum, hala da bekliyorum. Umudumu hala kırmadım ama ne yazık ki her gelişim, gidişim umutsuzlukla sonuçlanıyor ve kan yaralı bir yürekle evimize gidiyoruz.”