ÇANKIRI (AA) - Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Altan Çetin, okçuluğun Türk tarihindeki önemine değinerek, "Türk tarihinin birçok yerinde okçulukla ilgili yazılar, semboller ve inanışlar vardır" dedi. 

 Prof. Dr. Çetin, Çankırı Karatekin Üniversitesi Düşünce Topluluğu tarafından Uluyazı Kampüsü Rektörlük Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen "Tarihte Türk Okçuluğu" konferansında yaptığı konuşmada, Türk toplumunda okçuluğun yerinin ayrı olduğunu belirtti. 

Okçuluğun Türk tarihinde büyük bir derinliği olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çetin, "Okçuluk tarihimizde milattan önce 5 binli yıllara kadar gitmekte. Türk tarihinin birçok yerinde okçulukla ilgili yazılar, semboller ve inanışlar vardır. Göktürk alfabesindeki harflerde de yay ve ok sembolleri kullanılmıştır. Okçuluk Türk boyları olan Bozok ve Üçok'un isimlerine de yansımıştır" diye konuştu.

"Türk okçuluğunda, yay devleti, yani tabi olmayı, ok ise halkı simgeler" diyen Prof. Dr. Çetin, "Okçuluğun Türk kültürün de önemli yeri vardır. Bugün İstanbul'da Okmeydanı olarak bilinen alan okçuların eğitimi için kuruldu. Okçular bu alana 'edep ya hu' diyerek girerlerdi" ifadesini kullandı.

Altın Yay Okçuluk Derneği Başkanı Dr. Adem Yılmaz ise Türk yayı ve oku hakkında bilgi verdi.

Türk yayının batı okçuluğunda kullanılan yaylardan farkını anlatan Yılmaz, "Türk yayını farklı kılan en önemli özelliği kompozit bir yapıdan oluşmasıdır. Türk yayı manda boynuzu, hayvan siniri ve ahşap gibi birçok farklı malzemeden oluşuyor" dedi.

Türk yayının batı yaylarına göre daha küçük ve güçlü olduğunu ifade eden Yılmaz,  "Türk yayı, dünyanın gelmiş geçmiş en uzak mesafeye ok atan yayı" diye konuştu. 

Konferansın ardından, Prof. Dr. Altan Çetin ve Dr. Adem Yılmaz'a katılımlarından dolayı plaket verildi. Programın sonunda örnek ok atışı yapan Çetin ve Yılmaz,  öğrencilere de ok attırdı.