Son günlerde "Türk vatandaşlarının kimlik bilgileri çalındı ve 50 milyon kişinin bilgileri internete sızdırıldı" iddiaları ortaya atılıyordu
50 milyon Türk’ün kimlik bilgilerinin çalındığı yönündeki iddialara cevap veren Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, “2010 yılında böyle bir iddia ortaya atılmıştı, şimdi bu zaman zaman ısıtılıp gündeme getiriliyor, yeni bir habermiş gibi servis yapılıyor. Dolayısıyla şu anda ortaya çıkan haberlerin güncel bir değeri yok” dedi. 
“2010 YILINDA BÖYLE BİR İDDİA ORTAYA ATILMIŞTI, ŞİMDİ BU ZAMAN ZAMAN ISITILIP GÜNDEME GETİRİLİYOR”
Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türk Dünyası Mühendisler ve Mimarlar Birliği Ödül Törenine katıldı. Bakanlıkta gerçekleştirilen ödül töreni sonrası basın mensuplarının sorularını cevaplayan Yıldırım, 50 milyon Türk’ün kimlik bilgilerinin çalındığı yönündeki iddialara cevap verdi. Bu haberin eski bir haber olduğunu belirten Yıldırım, “2010 yılında böyle bir iddia ortaya atılmıştı, şimdi bu zaman zaman ısıtılıp gündeme getiriliyor, yeni bir habermiş gibi servis yapılıyor. Dolayısıyla şu anda ortaya çıkan haberlerin güncel bir değeri yok. Bildiğimiz bir konudur, geçmişte yaşanmış bir hadisedir. Malum kişisel serverların korunmasına yönelik yasal düzenlememiz de Meclis’ten çıktı, Sayın Cumhurbaşkanımızın onayındadır. Bu kanun yürürlüğe girdikten sonra serverlar konusunda çok daha sıkı tedbirler olacak, çok daha yüksek güvenlik oluşturulmuş olacak” ifadelerini kullandı.
“SANAL DÜNYA YALAN DÜNYASI DEĞİL”
“Zaman zaman sosyal medyada piyasayı hareketlendirmek için böyle yalan yanlış haberler yayılıyor” diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
“Bilmemiz lazım sanal dünya yalan dünyası değil. Gerçek hayatta ne suçsa sosyal medyada da aynı şey suçtur. Onun için bu mecrayı kullananların daha sorumlu hareket etmeleri, yasalara daha fazla titizlik göstermeleri gerekir,. Aksi halde büyük mağduriyetler yaşayabilirler. Şöyle düşünebilirler; ‘Ya bizi kim bulacak.’ İz bırakan her şey bulunuyor. Bilgisayara bir eliniz değsin bir tuşa bassın, onun izi ömür boyu silinmez, siz silmek istemedikten sonra. Dolayısıyla vatandaşlarımızın mağdur olmamak için bu konuda daha titiz kullanmaları ve bu mecraları olumlu yönde, insanlığın faydasına olacak şekilde kullanmaya özen göstermeleri gerekir.”
“BUNUNLA YAŞAMAYI ÖĞRENECEĞİZ”
Siber Saldırı konularına değinen Yıldırım, “Dünyada bilişim alanındaki gelişmeler yaşandıkça, internet kullanımı yaygınlaştıkça, aynen bir ilaç gibi, ilaç tedavi eder iyileştirir ama yan etkileri de var, işte yan etkilerini de buralarda görüyoruz. Trafikte kurallara uyarak hareket eden araçlar var bir de kural dışı hareket eden araçlar var, bunlara biz siber tehdit diyoruz. Siber tehditler mutlaka bütün ülkelerde güncel bir konu. Dağılıma baktığımız zaman en fazla Amerika’da, Çin’de, Rusya’da var. Diğer ülkelerde de peyderpey var. Yani bu biraz bilişimle ne kadar içli dışlıysanız o kadar fazla tehdide açıksınız demektir. O anlamda 7 gün 24 saat bütün ülkeler birbirleriyle trafiği var. Aslında siber tehdit bir trafiktir. O trafiğin içinde hangisinin tehlikeli hangisinin masum olduğunu arayıp bulmak sizin görevinizdir. Dolayısıyla siber güvenlik kurulumuz ve siber güvenlik eylem planımıza göre kurumların bu tip tehditlere karşı hazır hale getirilmesi ve gerekli karşılığı vermesi konusunda çalışmalarımız hız kesmeden devam ediyor. Biz bununla yaşamayı öğreneceğiz. Nasıl ki hastalıklarla yaşıyorsak, onlarla mücadele ediyorsak, koruyucu tedbirler alıyorsak, tedaviler yapıyorsak; siber alemde de, bilişim dünyasında da artık internetten vazgeçemeyeceğimize göre, cep telefonundan vazgeçemeyeceğimize göre, bilgisayar, e-ticaretten vazgeçemeyeceğimize göre, bunların tedbirlerini alarak, bu alanları, bu mecraları daha düzgün insanlığa daha faydalı nasıl kullanabiliriz bunun gayreti içerisinde olmalıyız” değerlendirmelerinde bulundu.