Kocaeli’de işadamlarıyla bir araya gelen Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Emniyet güçleriyle de yönetilebilmesi çok zor olan üniversiteli işsiz tehlikesi var” dedi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Kocaeli Sanayi Odası’nın (KSO) Mayıs ayı meclis toplantısına katıldı. Meclis toplantısına, Saraç’ın yanısıra Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, KOÜ Rektörü Prof. Dr. Sadettin Hülagü, GTÜ Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, KOÜ eski Rektörü Sezer Şener Komsuoğlu, KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, meclis üyeleri de katıldı.

“Mezun işsizlik yerine mesleki eğitim”

Mecliste YÖK Başkanına seslenen KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, sektör tarafından talep görmeyen üniversite mezunları yerine öğrencilerin ortaokul seviyesinde mesleki eğitime yönlendirilmesinin gerektiğini söyledi. Daha sonra söz alan Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu ise ekonominin en kırılgan noktasının istihdam piyasası ve genç işsizlik olduğunun altını çizdi.

“Daha iyiyi arama gayretindeyiz”

Son olarak kürsüye gelen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç da, üniversite ve sanayinin, ülkelerin gelişmesinin, büyümesinin ve refah toplumu olmasının en önemli aralarından biri olduğunu belirtti. Saraç, “Gelişmiş ülkelerin geldikleri seviyede üniversite sanayi iş birliği ne denli önemli olduğunu hepimizce malumdur. Çünkü neredeyse 100 yıldır işbirliği içerisinde çalışmaktadır. Bizde yeni YÖK olarak mevcut koşullarda sürekli olarak daha iyiyi arama gayretindeyiz” dedi.

“Öğrenci sayısına göre Avrupa’da 2. ülkeyiz”

Türkiye’deki üniversitelerin artık dünya sıralamasında önde yer almaya başladığını ifade eden Saraç, “2016 yılında ilk 500’e giren 18 üniversitemiz, ilk 100’e giren 2 üniversitemiz bulunuyor. Bahsetmek istediğim diğer önemli bir nokta ise üniversitelerimizde bilim ve teknoloji kavramını ve Kritik Bilimsel Beceriler Eğitimini önde tutmaya çalışıyoruz. Bu üniversite-sanayi iş birliğine de destek sağlayacak önemli bir gelecek oluşturmaktadır. Türkiye’de 182 üniversite var. Avrupa Birliği Üniversiteleri’nde 19 milyon öğrenci var. 7,5 milyonu Türkiye’de. Öğrenci sayısına göre Avrupa’da 2. ülkeyiz. 20012017 yılları arasında öğretim üye sayımız 23 bin 975’te, 72 bin 740’a, öğretim eleman sayımız 66 bin 750’den 153 bin 694’e yükselmiştir. Kocaeli Üniversitesi en çok mezun veren devlet üniversiteleri arasında 12 bin 615 kişiyle 5. sırada yer almaktadır” diye konuştu.

“Ar-Ge çalışmalarının 3’te ‘sini özel sektör karşılasın”

Ar-Ge çalışmalarına verilen önemin tüm dünyada arttığını anlatan YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, “Ar-Ge oranımız 2003’te 0,48’di. Bugün yaklaşık yüzde 1’e vardı. Hedefte tabi yüzde 3. Bunun yarısı özel sektörden, yüzde 40’ı üniversiten yüzde 10’u kamu. Hedefimiz ise bunun 3’te 2’sinin özel sektörden karşılanmasına varmak. Ama giderek bu Ar-Ge desteğinin arttığını görüyoruz. Diğer gerçekleştirmek istediğimiz teknoloji transfer ofislerinin daha ileri bir mertebeye geçmesi. Üniversitelerin kurumsal kimlikleriyle sanayinin buluşmasını istiyoruz. Biz öğretim üyelerinin şahıs esaslı bir birleşmede değil artık kurumsal yapıları, markalarıyla marka halini alan üniversitelerimizi sanayiyle buluşmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye, Yunanistan ve İsrail’in Ar-Ge’lerini fonlar hale geldi”

Türkiye’nin uluslararası araştırma fonlarından en az pay alan ülkeler arasında bulunmasının düşünülmesi gereken bir husus olduğuna değinen Saraç, “Horizon 2020’de 79 milyar Euro’luk bir proje var. Türkiye bu proje 451 milyon Euro ile katıldı. Baktığınızda Türkiye’nin buradan sadece 70 milyon Euro’yu çekip kurtardığını görüyoruz. Diğer bir ifade ile Türkiye katkılarıyla Yunanistan, İsrail ve diğer ülkelerdeki Ar-Ge çalışmalarını destekler duruma düştü. Burada diğer kurumlarla birlikte çok ciddi şekilde konuşmamız, tartışmamız gereken kötü bir durum var” ifadelerini kullandı.

“FETÖ ve PKK’dan başka Üniversiteli işsizlik tehlikesi var”

Türkiye’nin önündeki tehditlere de değinen YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç şöyle konuştu,

“Birinci tehlike bölücülük tehlikesi. Devletin karşısındaki tehlike. Bugün PKK yarın ne olur bilmiyorum. İkincisi devleti ele geçirmeye yönelik oluşum. Bugün FETÖ yarın ne olur bilmiyoruz. Ama 3. Bir tehlike daha var. Bütün sosyal bünyeyi sarsıcı ve diğerlerinde olduğu gibi emniyet güçleriyle de yönetilebilmesi çok zor olan üniversiteli işsizlik tehlikesi. Bunun da sosyal sıkıntılara, buhranlara sebebiyet verme potansiyelini de kabul etmemiz lazım. Bunun için ciddi bir planlama yapılması gerekiyor. Bu ciddi planlama elbette ki anayasanın kanun hükmünde YÖK’e verilen bir planlama. Fakat yönetilebilir olmaktan da çıkan bir husus. Biz dedik ki Yüksek Öğretim eğitim programlarının bir danışma kurulu oluşsun. Mevcut istihdam dengesini oluşturmak kabul edelim ki tek başına YÖK’ün çözebileceği bir durum değil.”