Suci yaptığı açıklamada şunları söyledi. ‘7 Haziran seçimlerinden sonra ülkemizde baş gösteren siyasi belirsizliği fırsata çevirmek isteyen terör örgütü ve yandaşları ülkemizi kana bulamaya çalışmaktadır. Bu taşeron terör örgütü ülkemizin birliğini ve dirliğini, huzurunu ve refahını hedef almaktadır. Siyaseti ve meşru zeminleri değil mücadele alanını şiddet eylemleri üzerine kurmaktadır. Bu terör örgütü ipini tuttuğu efendilerinin dediklerinin dışına çıkamamaktadır. Türkiye’nin kendi ayakları üzerine durma çabaları, bölgede söz sahibi olma isteği, ümmetin birliğine vurgu yapması, Filistin meselesine sahip çıkması, Suriye’de zalim Esed’in yaptıklarına karşı çıkması, Mısır’da ki darbeye şiddetle tepki göstermesi, One Munite çekmesi, dünya beşten büyüktür demesi, bölgede ve dünyanın dört bir tarafında mazlum ve mağdur insanların yanında yer alması ve onlara yardımda bulunması uluslar arası güç odaklarını ve bu dünyayı ancak biz yönetiriz diyenleri harekete geçirmiş ve fırsat buldukları ilk anda ipini elinde tuttukları bu cinayet şebekesini, bu terör örgütünü salıvermişlerdir. Bu savaş Türk’ün ve Kürd’ün savaşı değildir. Bu savaş hakkın ve batılın savaşıdır. Maksatları; birbiri içine girmiş, Allah’ı bir, kitabı bir, peygamberi bir, vatanı bir, yürekleri bir olan bu asil milleti birbirine düşürmektir. Biz tepkimizi en üst perdeden ortaya koyacak ve terörü lanetleyeceğiz. Bu tepkimizi salonlarda ve sokaklarda yapacağız. Ancak sokakları kana bulamadan, cam çerçeve indirmeden, kardeşlik hukukunu zedelemeden bunları yapacağız. Adamlar açıktan Türk ve Kürdü karşı karşıya getirmek istemektedirler. Onların ekmeğine yağ sürmemeliyiz. Teröre karşı devletimize güvenmeli ve yanında yer almalıyız. Gün birlik ve beraberlik günüdür. Zaman siyasi hesaplaşma zamanı değildir. Üniversitelerin açılışı ile bu taşeron yapılar muhakkak ki buralarda da kendilerine alan açmaya çalışacaklardır. Özellikle gençlerimiz bunlara dikkat etmeli ve fırsat vermemelidir. Unutmamak lazım ki bu bir var olma mücadelesidir. Bu vatan ve millet için kalleşçe şehit edilen asker ve polislerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Allah zalimlere, hainlere, bölücülere, yalan ve iftiralarla algı oluşturmaya çalışanlara ve bunlarla işbirliği tutanlara  fırsat vermesin.

Üniversite çalışanları olarak yeni eğitim-öğretim yılının akademik ve idari personel başta olmak üzere bütün üniversite çalışanlarına ve değerli öğrencilerimize hayırlı olmasını ve hayırlar getirmesini diliyoruz. Eğitim-Bir-Sen üniversite temsilciliği olarak bu yeni dönemde de sorumlu sendikal anlayışıyla doğrunun daima yanında yanlışın da daima karşısında olacağız. Üniversite çalışanlarının özlük, ekonomik ve sosyal haklarının geliştirilmesi mücadelesine devam edecek, insanca yaşayacak bir hayat standardının takipçisi olacağız.’