Yapılan puanlamada idarecilerimizi yakından tanıyan okuldan verilen puanların gerçekçiliği yanında, Milli Eğitimden idarecilerimizi yakından tanımayan idarecilerin verdiği  puanların, yanlı, taraflı, kasıtlı, hiçbir gerçekçi veriye dayanmadan sübjektif olduğu apaçık bellidir. Özverili ve gayretli çalışmaları ile okulunu dengi okullar içinde her yönüyle başarısını kanıtlamış okul müdürlerinin başarıları görmezden gelinmiş, başarı ve  emek yok sayılmıştır. Yandaş sendika üyesi idareciler ve sendika değiştirerek yandaş sendikaya üye olan idareciler ödüllendirilmişlerdir. Devleti yönetenler adil olmalıdır. Adaletin bir gün herkes için gerekli olduğunu bilerek hareket etmelidirler. 

Bu yapılan değerlendirme herkesin adalet duygusunu kanatmıştır. Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın eğitimine zarar verecektir. Eğitimcilerin  çalışma barışını bozacaktır. Okullarımızdaki  huzur ve güven ortamını olumsuz etkileyecektir.       

Milli Eğitim Bakanlığı sınav kazanarak göreve gelenler dahil 4 yılını dolduran tüm okul müdürlerini görevden almış görünmektedir. Görevden alınan okul müdürlerinin yerine yandaş sendika üyesi öğretmenlerin müdür olarak görevlendirileceği bugünden bellidir.  Milli Eğitim Bakanlığı, AKP zihniyetinde olmayan müdürlerin adeta kıymıştır. Haksız ve hukuksuz uygulamalarına bir yenisini daha eklemiştir.

On binlerce yöneticinin görevinden alınması okulların açılması ile birlikte kaos yaşanmasına neden olacak, kariyer ve liyakat gözetmeksizin yapılan görevlendirmeler okullarımızda iş barışını bozacak ve eğitimin niteliğini daha da düşürecektir.

İktidar partisinin sevk ve idaresi altında bulunan Milli Eğitim Bakanlığı, yıllardır yandaşlarına göre kayırmacı bir sistem oluşturabilmek hiç durmadan yasa ve yönetmelikleri değiştirmektedir.  Söz konusu durum da eğitim kurumlarına yandaş yönetici görevlendirme hevesinin güncel örneğidir. Artık atamalarda liyakat ölçütü askıya alınmış, tek ölçü yöneticinin AKP’ye bağlılık derecesi ile AKP’nin yerelleştirmeci ve özelleştirmeci politikalarına hizmet edecek olması haline gelmiştir.   

Yıllarca okullarını başarı ile yönetmiş yöneticilerin, öğretmenlerinden, öğrenci temsilcilerinden, velilerden yüksek puan almalarına rağmen, bu puanların Milli Eğitim yöneticilerinin verdiği puanların dörtte birini bile bulmaması, iktidarın bırakın kadrolaşmayı kendisine tamamen ve kayıtsız şartsız biat etmiş yönetici aradığını göstermektedir