Su baskınının 28 Ekim 2014'te meydana geldiği Ermenek'teki özel linyit kömürü madeninde facianın birinci yılında sessizlik hakim. Madenin girişi branda bezi ile kapatılmış.
Sahadaki tomruklar, borular, maskeler o günkü çalışmalara yönelik ip uçları veriyor. Olay günü maden içine tomrukların taşındığı, aşağıdan alınan çamurların da yukarıya çıkarılmasında kullanılan birkaç vagon göze çarpıyor. 
Maden sahasında, "Sevgili babacığım, çalışırken beni ve annemi unutma", "Kendini meslek hastalıklarından ve iş kazalarından koru", "Biz senin eve dönmeni hasretle bekliyoruz. Oğlun Mehmet", "İşçi arkadaş, sana yapılan ikazların seni kazalardan korumak, karını dul, çocuklarını babasız bırakmamak için yapıldığına inan ve bunlara uy" gibi uyarıcı levhalar dikkati çekiyor.
Yaşam alanlarında elbise ve baretler duruyor
Kaynak yapımında kullanılan alanda içilirken yarım bırakılmış çay, çizmeler, eldiven ve baretler görülüyor. İşçilerin yaşam alanlarına girildiğinde ise kullanılan teçhizat ve bu alandaki koşullar ilk bakışta göze çarpıyor.
Sıralı duşların girişlerinde kapı yerine bez kullanılmış. Duvarlar kömür tozundan adeta siyaha bürünmüş. Soyunma odalarında rastgele atılmış elbise, baret ve çizmeler bulunuyor. Dolaplarda ise kullanılan teçhizatı hala görmek mümkün. 
Odalara tek tek bakıldığında askılık gibi kullanılan tahtaların üzerindeki çivilere asılan havlu, elbise ve üniformalar maden kazasının olduğu günkü haliyle duruyor. Odanın biri ise tamamen çizme, baret ve elbiselerle doldurulmuş.
İşçilerin cansız bedenlerine ulaşılmasının ardından kapatılan maden ocağı, terk edilmiş haliyle yaşanan büyük dramı bir kez daha gözler önüne seriyor.