İl Dernekler Müdürlüğü tarafından sivil toplum anlayışının gelişmesi, aşama kaydetmesi, toplumun ihtiyacına cevap verebilmesi amacıyla faaliyet halinde bulunan derneklere; Dernekler Kanunu, Türk Medeni Kanunu, Dernekler Yönetmeliği, Yardım Toplama Kanunu ve e-dernek işlemleri ile ilgili eğitim düzenlendi.
7 Aralık 2011 Çarşamba günü saat 09.30’da Valilik toplantı salonunda düzenlenen eğitime Valimiz Sn. Süleyman KAHRAMAN, İl Dernekler Müdürü Ömer SEZER ve Karamanda faaliyet gösteren çeşitli dernekler yöneticileri ve şube yöneticileri katıldı.
İl Dernekler Müdürü Ömer SEZER açılış konuşmasında; “Sivil toplumun bir parçası olmak için öncelikle kendimizi bir toplumun parçası olarak görmeliyiz ve içinde yaşadığımız toplumda belli sorumluluklar almayı bilmeliyiz. 
Sivil toplum kuruluşları olarak bu şehri tanımak, bu şehrin insanını tanımak, bu şehrin doğasını tanımak zorundayız. Eğer ilimize ve ülkemize hizmet etmek istiyorsak ilk işimiz bu olmalı. Bizler sivil toplum olarak topluma bir konuda örnek olmalıyız. O da öncelikle kendi alanımıza hâkim olmak ve bu alanda hizmetin en iyisini, en güzelini üretmenin derdinde olmaktır. Osmanlının kurduğu birçok vakıf bugün hâlâ hayırla anılıyor. Niçin bizim ürettiğimiz hizmetler yarınki nesillere ilham kaynağı olmasın? Her açıdan huzurlu bir toplum temennisiyle, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum” dedi.
Vali Süleyman KAHRAMAN toplantıda yaptığı konuşmada; “Dünyayı anlamamız, şartlar ne olursa olsun umudun hiç tükenmemesine bağlı.  Çünkü umut bize bugünü yaşamayı değil geleceğe bakmayı da öğretir. Ve umudu olan insan her zaman sorumluluk sahibidir.  Umut ölüme inat, her gün yeniden doğmayı bilmektir aslında… Dünyanın çok yakın zaman önce sivil toplum kavramını tartışmaya başlamasına rağmen, ecdadımız tükenmeyen bir umutla ve kutlu bir inançla sivil toplumun en güzel örneğini yüzyıllar öncesinde vermişti. Biz bir vakıf medeniyetinin mirasçılarıyız. Sokak aralarında gördüğümüz çeşmeler, hanlar, hamamlar, camiler, yollar hep bu medeniyetin eserleridir. 
Sivil toplum tüm zamanlarda olduğu gibi bugün de son derece önem arz ediyor; çünkü toplumların sorumluluk üstlenecek, başkalarının hatta tüm kâinatın derdini dert edinecek gönül erlerine ihtiyacı vardır. Ve tüm zamanlarda olduğu gibi bugün de yükün en ağırı sivil toplumun omzundadır.  Ve her derneğimiz, her vakfımız, her birliğimiz dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmelerden kendini bir anlamda sorumlu hissetmeli ve sorunlara dair çözüm önerileri getirmeye çalışmalıdır. Çünkü dünyadaki tüm sorunlar, özgür iradesiyle hakikati dillendiren, yücelten, koruyan insanların ellerinde çözülecektir. 
Medeniyet kavramını teknik verilerle, maddi değerlerle açıklayamazsınız. Medeniyet daha çok manevi bir ilişkiler sistemidir ve bu sistemin en önemli parçasını da sivil toplum oluşturuyor aslında.  Tabiatı, hayatı, insanı yorumlayarak vakıflar kuran ecdadımızın ayak izlerini takip ederek, sivil topluma yepyeni bir kimlik kazandırabiliriz. Sadece itiraz ederek çözüm üretilemez. Sorunlar ancak doğru düşüncelerle, sağlam bir iradeyle çözülebilir. Sivil toplum bu açıdan her daim kendini yenileyen, geliştiren bir yapı arz etmelidir. Karaman’ı sadece devlet imkânlarıyla ya da maddî imkânlarla yarınlara taşıyamayız. Bunun için bu güzel şehri sizlerle birlikte inşa edecek, sizlerle birlikte yarınlara taşıyacağız.  Toplumun menfaatlerini, kendi menfaatlerinin üstünde görerek, gece gündüz çalışan tüm sivil toplum temsilcilerimizi kutluyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.” dedi.