Türk Eğitim-Sen Karaman Şubesi Kadın Kolları Başkanı Ayşe Türk yaptığı basın açıklamasında;                                                                                                    
''8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlu olsun.
Bir toplumu , milleti anlamak için kadınına verdiği değere bakmak yeterlidir.
Batmış , yıkılmış medeniyetleri ve milletleri  incelediğimiz zaman gördüğümüz şudur : Kadınları cahil , köle , dışlanmış , aşağılanmış , aç bırakılmış , sömürülmüş , türlü türlü maske ve hilelerle istismar edilmiş ...
Sadece bilgisi , görgüsü , yeteneği geliştirilmiş , kendine güvenen hür kadınlar ; hürriyetine , vatanına sahip çocuklar yetiştirir.
İslamiyetten önceki şirk düzeninin temeli ; kadını her yönüyle köleleştirmeye dayanır. Onun için köle düzeninin , şirk kodamanlarının  sömürü çarkının kırılmasının da ilk şartı  ; kadını her yönüyle bu esaretten kurtarmaktır.
Kadın toplumun temelidir , direğidir . Kur’anda erkek adına sure yoktur ama en uzun surelerden biri “Nisa” kadının adınadır  . Türk tarihinde  kadınlar ; hayatın her alanında erkekle aynı hak , yetki ve  sorumluluk sahibiydi... Bunun için Türk Milleti hiç bir zaman esareti kabul etmemiştir.  Evladını cepheye ağıt yakarak değil , kına yakarak göndermiştir.
Ancak son yıllarda ülkemizde kadına yönelik cinayet , yaralama , darp , tecavüz , taciz ... korkunç bir artış yaşıyoruz. Kızlarımız kadınlarımız  sokaklarda , parklarda , üniversitelerde yürüyemez oldu...Vahşice katledilen Özgecan ve nice canlarımız...Bu ahlaki ve toplumsal yozlaşmaya kim , nasıl dur diyecek ?
Kızını , kadınını koruyamayan bir millet , devletini , vatanını , hürriyetini koruyacak evlat bulamaz!..
Analar ağlamasın . Evet analar ne zaman ağlamaz ? Kendileri , kocaları , çocukları aç , açık ve işsiz kalmadığı , okula , sokağa , işe gönderdiği çocuğunun başına bir şey gelir mi demediği , dalgalanan bayrağının altında namusunun , canının , malının emniyet altında olduğu zaman analar ağlamaz !..
Soma’da , Ermenek’te eş ve evlat acısıyla yürekleri yanan analar ve vicdan sahibi her insan ağlamaz da ne yapar ?
Köleleştirilmiş , susturulmuş , ezilmiş , dışlanmış , horlanmış ve cahil bırakılmış  kadınlar ; kula kulluğa , pula kulluğa hayırrr diyen çocuklar doğuramaz ! 
Aklı , yeteneği ,iradesi esir edilmiş kadınlar ; köleler doğurur!!
Allah’a imanın ilk şartı  , insanı aşağılayan kim varsa ne varsa ona “hayırrr” diyebilmektir . Peygamberimiz Veda Hutbesi’nde ; bizlere kadınların  en kutsal , en değerli  “Allah’ın emaneti” olduğunu bu hususta hak ve hürmette asla kusur etmememizi emretmiştir...
Bilgili kadın , bilinçli nesiller yetiştirir.
Sofraya yemek koyamayan , kocası işsiz , bir çift ayakkabıyı nöbetleşe giydirerek okula bir gün bir çocuğunu , diğer gün öbür çocuğunu gönderen annenin yürek acısını anlatan bir söz var mı ?
Kadını ; mutlu , huzurlu , kültürlü ve hür olmayan bir milletin ayakta kaldığı görülmemiştir.Türk aile yapısı ve kadını üzerindeki kirli oyunlar boşuna değildir. 
Hastane , emniyet ve adliyedeki kadına yönelik korkunç derecede artan suç dosyalarından herkesin irkilmesi , korkması ve derhal en caydırıcı yasalar kanunlar çıkarılıp uygulanmalıdır . Senelerdir kadına saplanan bıçaklar , sıkılan kurşunlar , indirilen balyozlar ortada iken bunu görmeyenler toplumu hayali balyoz darbeleriyle meşgul etti . Kara kızlarımız , sarı kızlarımız , gül gibi ayışığı gibi kadınlarımız katledilirken seyredenler ; hayalet Sarıkız ve Ayışığı darbe planlarıyla hafızamızı kirlettiler , aklımızla alay ettiler...
Her türlü sömürü ve istismarın sona ermesinin ilk şartı ; kadını sömüren çarkların , yıkılmasından geçer.Tarla ,fabrika , ev , hastane , okul , bilim ve iş hayatı ve her yerde çalışan ,üreten , hayal eden tüm kadınlamıza selam olsun...
Türk kadınının her alanda daha da yüceltilmesi için tüm engelleri kaldıran , seçme ve seçilme hakkını veren , Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü de rahmet , minnet ve şükranla anıyoruz,''dedi.