Karaman'da son günlerde artan soğuklarla birlikte gribal enfeksiyonlar baş gösterirken, bazı vatandaşlar doktora bazıları ise aktarlara koştu. Karaman'da yıllardır aktarlık yapan Ejder Atçeken, kış mevsimine özel karışımları hazırlamaya başladıklarını ifade ederek, havaların soğuması ile birlikte bitkisel ürünlere de rağbet olduğunu belirtti.

Ejder Atçeken, "Her yıl olduğu gibi bu yılda soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlar için özel karışımlar hazırladık. Havaların soğumasıyla birlikte bitkisel ürünlere olan talepte artıyor. Bizde soğuk havalara karşı vatandaşlarımıza antibiyotik yerine bitkisel destek sunmak için özel karışımlar hazırlıyoruz. Hazırladığımız karışımlar soğuk algınlığı, grip, nezle, üst solunum yolu, farenjit, boğaz ve bademcik iltihapları ile kuru öksürüğe iyi geliyor. Bitkisel çayları bu mevsimlerde vatandaşlarımıza öneriyoruz. Fiyatları da oldukça uygun olan bitki çaylarını her yaştan insan kullanabilir. Bitkisel çayların yanı sıra bağışıklık sistemini güçlendirmek ve hastalıklara karşı direncimizi güçlendirmek içinde çeşitli bitkisel takviyelerde yapılabilir. Bitkisel ürün kullanıma da vatandaşlarımız dikkat etmelidir. Biz ürün satışını yaptığımız zaman vatandaşlara kullanım şeklini anlatıyoruz. Bitkisel ürünlerin, önerdiğimiz kullanım dışında tüketilmesini tavsiye etmiyoruz. Kök ve bitkilerin genelde kısık ateşte kaynadıktan sonra 20 dakika dinlendirildikten sonra kullanımı tavsiye edilen şeklidir. Sadece bitkisel çay ise kaynatıldıktan sonra içilebilir. Ihlamur, ada çayı, kakule, gül, ada çayı, papatya, hatmi, ekinezya, kuşburnu karışımlarımız oluyor. Bunlara ek olarak zencefil, zerdeçal, havlıcan, karanfil ve tarçın köklerini de kullanıyoruz. Bunların yanında zencefil ve propolisli macun da öneriyoruz. Her çeşit bitkinin dilinden anlıyorum. Tüm bitki çeşitlerimiz var. Havaların soğumasıyla birlikte en çok ıhlamur ve kök karışımları rağbet görüyor” dedi.

EJDER ATÇEKEN: İNSANLAR ARTIK İLAÇ KULLANMAK İSTEMİYOR, AMA DOĞRU OLAN BU DEĞİL.

Şifa Baharat sahibi Ejder Atçeken, vatandaşların doktora gitmeden şifalı otlardan deva aramalarının yanmış olduğunu belirterek, "Doktora gidip verdiği ilacı mutlaka kullanması lazım. Otlar, ancak ilaçların yanında destek ve çok faydayı olabilirler" dedi.

Aktardan alınan otlarla ilgili uyarılarda bulunan, yararları kadar zararları da olabileceğini belirten Ünal, artık insanların ilaç kullanmak istemediklerini dile getirdi. Ejder Atçeken, “Aktarda deva arayan vatandaşların önce doktora gitmesi lazım. Aktara gelip de 'Benim midem ağrıyor, bacağım ağrıyor' dememeleri lazım. Önce doktora gidecek ve mesela midesinde ne rahatsızlık var onu öğrenecek. Doktorun verdiği ilacı mutlaka kullanması lazım. Yani buradaki otlar ya da böyle karışımlar falan o tip şeyler asla tek tedavi edici olarak gösterilmemeli. İlaçların yanında bunlardan da destek alabilirler, çok faydalarını göreceklerdir. Kudret narı diye bir şey var mide ülseri için bire bir bir ot. Mide için yaratılmış bitki. Midenin ilacı kudret narıdır, bunlar bizim topraklarımızda yetişip yurt dışına gidiyor, biz milyon dolarlar vererek bu ilaçları oradan geri alıyoruz. Bizim topraklarımıza, tohummuza ve bitkilerimize sahip çıkmamız lazım ve ne işe yarıyor bence bunu eğitim sistemine de koymalılar yani çocuklara bir doğa dersi verilmeli” dedi.

“ÇİN’DE BU OTLARIN EĞİTİMİNİ ALIYORLAR”

Şifalı otların eğitiminin önemine vurgu yapan Ejder Atçeken, "Çinde bu konuda bir eğitim sistemi varmış. Çin'e gidip küçük bir çocuğa sorsanız bu ot ne işe yarıyor diye o size ne otu nerelerde kullanılması gerektiğini söylermiş. Faydalı ve zehirli olup olmadığını bilirmiş. Bunların eğitimini alıyorlarmış yurt dışında. Bu otlara koca karı ilaçları denmesinin sebebi tamamen ticari amaçlıdır. İşte o ilaçlar, haplar bizden gidiyor yurt dışına ve bizim topraklarımızda yetişen hiçbir bitki diğer topraklarda yetişen bitkiler gibi değil. Bu yüzyıllar önce yaşanan bir buzul dağı sadece Anadolu topraklarında yaşanmamış. Tüm dünya toprakları yaşarken bizim topraklarımız bunu yaşamamış o yüzden onlardan kat ve kat daha fazla verimli topraklarımız var. Bir bitkinin bizdeki değeriyle Almanya da yetişen bitkinin değeri eş değer değil. Tek amaçları bize ilaç satmak olduğu için bunlara koca karı ilacı denildi. Okumuş cahiller tarafından bunlar gerçekleştirildi. Satın alınmış insanlar para için maalesef Türk insanının elindeki tohumları da aldılar” dedi.