Eğitim Sen Karaman şube Başkanı Mustafa Bozkurt yaptığı açıklamada:

''AKP Hükümeti, 4 milyonu aşkın kamu emekçisinin ve emeklinin beklediği maaş zammı teklifini nihayet açıkladı. 14 Mayıs’ta kamu emekçileri ve emeklilerle dalga geçerek sadaka gibi maaş zammı öneren hükümet gayri ciddi teklifindeki ısrarını sürdürmektedir. Çok büyük bir fedakarlık gösteriyormuş gibi 2012 yılı teklifini %3,5 + 3,5 olarak “revize” eden hükümet bizlerle dalga geçmeye devam etmektedir. Maaşlarımızda aylık olarak ortalama 45-50 TL artış öngören, ciddiyetten yoksun bu teklifi kabul etmemiz mümkün değildir. Son iki üç gündür hükümet tarafından toplu sözleşme masasına teklif olarak getirilenlerse insanca yaşam talebimize cevap vermekten çok uzak kırıntılardan ibarettir.

Hükümet, günlerdir komisyon toplantılarında gündeme getirdiğimiz ekonomik, sosyal ve özlük sorunlara ilişkin olarak hiçbir teklif sunmamıştır. Sendikaların sunduğu yüzlerce talep görmezden gelinmiştir.

Hükümetin teklif diye sunduğu rakamlar her şeyden önce yıllardır ülkenin dört bir yanında fedakarca çalışan kamu emekçilerine karşı yapılmış büyük bir saygısızlıktır. Devletin resmi rakamları bile 2012 yılının sadece ilk üç ayının enflasyonunun % 3.9 olduğunu gösterirken bu teklifle kamu emekçileri ve emekliler ile açıkça alay edilmiştir.

İçinde bulunduğumuz ay ile birlikte 5 aydır maaş zammı almayan kamu emekçilerinin ve emeklilerinin kendileriyle açıkça dalga geçen, emeklerini aşağılayan bu teklifi kabul etmesi mümkün değildir.

Biz, 2012 yılı için en düşük kamu emekçisi maaşının 2.145 TL’ye yükseltilmesini, bu çerçevede tüm kamu emekçilerinin maaşlarına % 30 zam yapılmasını istiyoruz.
Bu talepler sadece KESK’in değil tüm kamu emekçilerinin talepleridir. Sendikaların, asgari bu taleplerimizi içermeyen herhangi bir toplu sözleşmeyi bizim adımıza imzalamasını kabul etmeyeceğimizi buradan bir kez daha ilan ediyoruz.

Bu kayıtsızlık karşısında bir iki saatlik iş bırakma eylemleriyle, basın açıklamalarıyla ya da mitinglerle haklarımızı savunmamızın mümkün olmadığı açıktır. Aileleri ile birlikte sayısı 20 milyonu bulan kamu emekçilerinin ve emeklilerin insanca bir yaşam özlemine cevap vermek için grevden başka çıkar yol yoktur.

Attığı her adımda kamu emekçilerinin ve halkın genel çıkarlarını temel almayı ilke edinmiş olan KESK her zaman olduğu gibi bugün de üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Bunun bir adımı olarak, en az kamu emekçilerinin, emeklilerin olduğu kadar kamu hizmetlerinin ticarileştirilmesi sonucu parasız ve nitelikli kamu hizmetinden yoksun bırakılmak istenen tüm vatandaşlarımızın haklarını korumak için 23 Mayıs’ta GREV hakkımızı kullanacağız.

Grev kararımızı açıklamamızın hemen ardından sayın başbakan kamu emekçilerinin grev hakkı olmadığı yönünde açıklamalarda bulunmuştur. Biz sayın başbakanın bu açıklamalarını geçtiğimiz haftalarda yaşadığı “dil sürçmesinin” tekerrürü olarak değerlendiriyoruz. Yıllardır kamu emekçilerinin grev hakkı olduğunu sadece söylemekle kalmayan bu hakkı defalarca kullanan bir konfederasyon olarak bilmeyenlere bir kez daha hatırlatıyoruz. Grev hakkı kamu emekçilerinin uluslar arası hukuktan doğan anayasal hakkıdır. Bu nedenle Grev hakkını kullanmak isteyen kamu emekçilerinin değil, bu hakkın kullanılmasını engellemek isteyenlerin hukuksal dayanağa ihtiyacı vardır.

Bu noktada, tiyatrodan futbola, heykelcilikten binlerce öğrencinin zehirlenmesine yol açan sütün kalitesine kadar hemen her konuda “uzmanlaşan” sayın başbakana biraz da anayasayı, ülkemizin altında imzası bulunan uluslar arası sözleşme ve anlaşmaları incelemesini tavsiye ediyoruz.

Bütün konfederasyonları, sendika üyesi olsun olmasın tüm kamu emekçilerini toplu sözleşme taleplerine sahip çıkmaya, kendileri ile dalga geçen hükümete en güçlü yanıtı vermek için, 23 Mayıs 2012 tarihinde grev hakkımızı kullanmaya davet ediyoruz.

Bu amaçla herkesi 23 Mayıs Çarşamba günü saat:12:30’da Cumhuriyet Parkı’nda (İş Bankası karşısı) basın açıklamasına ve Grev Halayını kurmaya davet ediyoruz,''dedi