İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Halit Çalış'ın sunumunu yaptığı ve ‘cihad’ kavramının irdelendiği bu haftaki seminere Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Yıldırım ile akademik ve idari personel katıldı.

“Cihad, ilahi iradeye uygun bir hayat için sürekli mücadele içerisinde bulunmaktır. 

Prof. Dr. Halit Çalış, cihad kavramının nefisle mücadele, İslam’ı tebliğ ve düşmanla savaşma anlamlarında kullanıldığını belirterek kavramın, hayatın ilahi irade doğrultusunda şekillenmesi ve devamı için nefisle, sosyal çevre ile saldırgan ve zorba güçlerle sürekli mücadele halinde olmayı ifade ettiğini söyledi.

Cihadın İslami literatürde, biri geniş/genel diğeri dar/özel olmak üzere iki anlamda kullanıldığını belirten Prof. Dr. Çalış, bu hususta şunları söyledi: “Genel anlamda cihad, dinî emirleri öğrenip ona göre yaşamak ve başkalarına öğretmek, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışmak, İslâm’ı tebliğ, nefse ve dış düşmanlara karşı mücadele vermektir. Dar anlamda ise cihad, Müslüman olmayanlarla savaşmak demektir.”

Cihad kavramının Kur’an-ı Kerim’de isim olarak dört yerde, fiil olarak ise 24 yerde geçtiğini hatırlatan Prof. Dr. Halit Çalış bu ayetlerden örnekler vererek şöyle devam etti: “Cihadın gayesi Allah’a kulluk etmek, Allah ve Resulü’nün koyduğu ölçülerin fert ve toplum hayatına uygulanmasına çalışmak, İslam’ı diğer insanlara tebliğ etmek, İslam ülkesini ve Müslümanları her türlü tehlike ve saldırılara karşı savunmak ve bu konuda gerektiğinde savaşmaktır. Her bir amaca uygun olan en etkin usul cihadın yöntemini oluştururken kalp, dil, el ve silah gibi beşeri aksiyonun ortaya konulduğu her vasıta da cihadın araçlarını oluşturur.”

“Cihad, evrensel barış ve adalet mücadelesidir”

Savaş anlamıyla cihadın sebeplerine de değinen Prof. Dr. Çalış, batı kaynaklarında cihadın tek sebebinin ‘müslüman olmamak’tan ibaret olduğu, dolayısıyla cihadın, Müslüman oluncaya veya İslam hâkimiyetine boyun eğinceye kadar Müslüman olmayanlarla savaşmayı gerektirdiği ifade edilir. Bunun bilinçli ve maksatlı bir çarpıtma olduğunu belirten Prof. Dr. Çalış sözlerini şöyle sürdürdü: “Kur’an ve Sünnet verilerine ve bunlardan hareketle fıkıh bilginlerinin oluşturduğu uluslararası ilişkiler doktrinine göre kafirlerle savaşın sebebi, Müslümanlara karşı haksız, saldırgan ve mütecaviz bir tutum içerisinde olmalarıdır. Kur’an, istilâ, sömürü ve tecavüz için yapılan savaşların müşruiyetinden söz edilemeyeceğini açıkça belirtmiştir. Savaşa ancak müslümanların can ve mal güvenliğini sağlamak, hak ve hürriyetlerini korumak, İslâm’a ve İslâm ülkelerine yönelik saldırıları önlemek amacıyla başvurulur ve bu gerçekleştiğinde yani fitne sona erdiğinde artık savaştan söz edilemez. ”

Prof. Dr. Halit Çalış, tarih boyunca Müslüman devletlerin gayrimüslim ülkelerle yaptıkları savaşlara da değinerek, bunların haçlı savaşlarından ve onun dayandığı zihniyetten bağımsız ele alınamayacağını, Müslümanların insanları zorla İslam’a sokmak amacıyla değil temel hak ve hürriyetlerin yaşanma imkânının bulunmadığı bu ülkeleri herkesin dilediği inancı serbestçe seçebileceği şekilde tebliğe açmak gayesiyle yapıldığını, nitekim İslam’da meşru kabul edilen savaş için cihad kelimesi kullanıldığı gibi bu hareketleri istila ve sömürü savaşlarından ayırmak için de özellikle fetih ifadesinin kullanıldığını söyledi.

“Cihad gerekleri, ilim, bütünlük, uyumluluk ve basirettir”

Cihad için bir Müslümanda bulunması gereken özellikler hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Halit Çalış, bu hususta şunları söyledi: “Müslümanların her şeyden önce, doğru ile yanlışı kesin olarak ayırıp ortaya koymayı mümkün kılacak düzeyde bilgi sahibi olması, hayatın her alanını kuşatan İslami hükümleri herhangi bir ayırıma tabi tutmaksızın bütün halinde ele almaları, çağrılarıyla pratiklerinin uyumlu olması, her bir söz ve eylemin İslam ümmeti bakımından doğuracağı sonuçları iyi hesap etmeleri gerekir. Bunlar kısaca, “ilim, bütünlük, uyumluluk ve basiret” şeklinde ifade edilebilir.”

“Kültürel ve ekonomik savaş”

Günümüz Müslümanlarının özellikle kültürel ve ekonomik alanda güçlü mücadele vermesi gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Çalış, bunlardan ilkinin millet olarak varlığını koruma, ikincisinin ise, istiklal ve caydırıcılık için zorunlu olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Halit Çalış, seminerini şu cümlelerle bitirdi: “Cihad, sürekli bir mücadele içerisinde bulunmak demektir ve müslümanın Allah’a kulluk ve onun rızâsını temin için İslâm esaslarını öğrenme, öğretme, ferdî ve içtimaî planda yaşama, yaşanmasına çalışma, İslâm’ı tebliğ ve bu hususlarda içte ve dışta karşılaşacağı engelleri aşma konusunda içinde bulunması gereken şuurlu ve sürekli gayret ve aksiyon halini ifade eder.”

Seminer, katılımcıların sorularının cevaplanması ve konuyla ilgili karşılıklı fikir alışverişinin ardından sona erdi.