14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü nedeniyle kutlama mesajı yayınlayan AK Parti Karaman Milletvekili Adayı Recep Konuk, Dünya Çiftçiler Günü’nün bugün toprakla tohumu buluşturup bereket üreten o ellerin sahiplerine aranmış özel bir gün olduğunu belirterek, “Türk çiftçisini Tohumdaki ezilmişlikten, dışa bağımlılıktan AK Kadroların çıkarmıştır.Çiftçilerimiz, Tarım sektörünün söylenen ancak hep halı altına süpürülen arazi toplulaştırması, tarımsal AR-GE yatırımlarıve tarım sanayi entegrasyonu gibi kronik meselelerine de AK Kadroların çare ürettiğinin farkındadır” dedi.
“Bu özel gün vesilesiyle biz AK Parti ve AK Kadrolar olarak çiftçimizi ve tarım sektörünü bugün ve sadece bir günlüğüne hatırlayanlara hatırlatmak isteriz ki, sektör ve çiftçi ezber cümleler ve beylik laflarla çok zaman kaybetti. Bugün beylik cümlelerin, edebi metinlerin günü değil 13 yıldır ayağa kalkan sektörün o coşkun akışını hızlandırmak için katkı verme katkı sunma el ve gönül birliği yapma günüdür” diyen AK Parti Karaman Milletvekili Adayı Konuk, mesajında şunlara yer verdi;
“Hz. Mevlana “Buğdayı değirmende öğütmezsen, onunla soframız bezenir mi hiç?” diye soruyor. O sonucu meydana getiren emeği ve süreci hatırlatmak için soruyor. Buğdayın değirmene, değirmenden çıkan unun sofraya yolculuğunu başlatansa tohumu tarla ile buluşturan ellerdir. O ellerin sahipleri toprağa tohum attığı için sofralar nimetle bezenir, pazarda tezgâhlar, markette raflar, mağazalarda vitrinler ve daha niceleri boş kalmaz. Bugün, toprakla tohumu buluşturup bereket üreten o ellerin sahiplerine adanmış özel bir gün; Dünya Çiftçiler Günü.
Umut ediyoruz ki, bugün vesilesiyle tarladaki emeğiyle, ürettiği ürünle ayakta kalan çiftçilerimiz hatırlanacak, ülkemizin gündem ve düşünce ortaklığı çiftçi ve tarım sektörü üzerinden tesis edilecek. Beklentimiz ve olması gereken odur ki, herkes ve her kurum tarım sektörümüzün gelecek umutlarını yeşertecek, tarım sektörümüzü ülkemizin geleceğinde daha etkin ve büyük kılacak, ülkemiz çiftçisinin refahtan daha çok pay almasını sağlayacak çözüm ve çare önerilerini hem tarım sektörümüz hem de çiftçimizle paylaşacak.
Daha düne kadar tarım sektörümüzün verimsizliğinden dem vuranların, ülke çiftçisini pahalı üretmekle itham edip çiftçinin sırtından ithal ikamesi sopası tehdidini eksik etmeyenlerin bugün vesilesiyle bir günlüğüne fahri çiftçi ve tarım dostu postuna bürünmelerinin çiftçi nezdinde manası yoktur. Sektör ve çiftçi siyasi partilerden başlayarak her kesimi, her kurum ve kuruluşu iş başında gördü ve samimiyet testinden geçirdi. Ülkenin dört bir tarafında ekmeğini topraktan kazananherkes yakın tarihimizin canlı şahididir. Verimsiz diyerek, kendisini kıyıya köşeye iten ve hizmet etmek yerine hizmet ediyormuş gibi görünenler bugün de çiftçi karşısında samimiyet testindedirler.
Tarımsal altyapıya yönelik proje mezarlığı olan Türkiye’de KOP’tan GAP’a bütün projelerin terk edildikleri bitkisel hayattan AK Kadrolar eliyle tekrar çıkarıldığının ve tarlaya tapana bereket akıtmaya başladığının ülkemiz çiftçisi farkındadır.Tarım sektörünün söylenen ancak hep halı altına süpürülen arazi toplulaştırması, tarımsal AR-GE yatırımları, tarım sanayi entegrasyonu gibi kronik meselelerine AK Kadroların çare ürettiğinin de farkındadır. Tohumdaki ezilmişlikten, dışa bağımlılıktan Türk çiftçisini AK Kadroların çıkardığının da üretici farkındadır.”

12 YILDA TARIMSAL HASILAYI 61 MİLYAR DOLARA ÇIKARDIK-
Dünyanın en bereketli topraklarında esen terk edilmişlik havasını bahara AK Kadrolar çevirdiğini vurgulayan AKParti Karaman Milletvekili Adayı Recep Konuk mesajını şöyle tamamladı;
“Tarım sektörünü 33 Milyar Dolardan alıp 23 Milyar Dolarlık üretim yapacak hale getirenlere inat, elinden nasır ve alnından ter eksik olmayanlarla kucaklaşmayı siyasetin manası olarak gören AK Kadrolar sadece 12 yılda tarımsal hasılayı 23 Milyar Dolardan 61 Milyar Dolara çıkaran sıçramaya imza atarak ülke çiftçisini refaha ortak etti. Şimdi hedef daha büyük 150 Milyar Dolarlık ve dünyada ilk beşte bir sektör. 
Mayıs ayı, tarlada işlerin ertelenemeyeceği günlere denk geliyor bizim coğrafyamızda. Başka özel günler gibi Taksim’de, Kızılay’da ya da şenlik alanlarında kutlanmayacak Çiftçiler Günü. Çoğunlukla adlarına kutlama yapılan benim de dahil olduğum ve her vasfımdan önce ve öncelikli olarak taşıdığım, asli mesleği itibarıyla o büyük ailenin bir ferdi olduğum biz çiftçiler kutlama mekânlarının içinde yer alamayacağız bugün. Başka meslek mensupları gibi biz üreticiler alanlarda olmayacağız, biz çiftçilere kimse bugünün hatırasına ufak hediyeler de takdim etmeyecek. Adımıza kutlanan bugünü bizlerin ekseriyeti tarlalarımızda geçireceğiz. Çoğumuz da adımıza kutlama yapıldığından bile habersiz traktör üstünde, çapada veya toprak, ürün ve su ile uğraşarak bugünü idrak edeceğiz. Yani, asli işimizle uğraşarak.
Çiftçi, “geçimini toprağı ekerek sağlayan kimse, rençper” diye tanımlanıyor sözlükte. Rençper ise,  “tarla, bağ, bahçe ve toprak işlerinde ağır işleri gören gündelikçi, ırgat” olarak tarif ediliyor. Bu tanımda toprak yani, tarla var. Başka geçim yani, ekonomik faaliyet var. Zikredilmese de geçim için ürün ve üretim var. Bir de geçimi için yüksek efor gerektiren işlerde beden gücünü sonuna kadar kullanma var. Ancak eksik olanlarda vardı ülkemizde, meselâ çiftçinin yaşadığı köylerin durumu yoktu,takatten düştüğünde ne ile ve nasıl geçinebildiği de yoktu AK PARTİ iktidarına kadar. 
13 yılda AK PARTİ bir yandan çiftçinin daha iyi şartlarda üretmesi için tarımsal üretim altyapısına yatırım yaparken, ülke çiftçisinin köydeki şartlarını da iyileştirmekten imtina etmedi. Etkin sağlık hizmeti, iyi eğitim, insanca yaşam, yüksek hayat standardı eli nasırlı alnı terlilerin de hakkıdır diyerek kalkınmanın nimetlerini köye ve oraların sakinlerine ulaştırdı. 
Önce insan diyerek hareket eden ve Şeyh Edebali’nin “insanı yaşat ki devlet yaşasın” öğüdünü siyasetin maksadı kabul eden ve ülkemizdeki kıyıda köşede bırakılmışları hizmetin merkezine alan partimiz ve AK Kadrolardır.Bugün için,üreticiler olarak yani çiftçiler günü vesilesiyle başta ülkemizdeki siyasi partiler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlardan beklentimiz tarlada başlatılan üretim ve kalkınma seferberliğine katkı vermeleri, verilmiyorsa bile mani olmamalarıdır.
İçindeyiz ve biliyoruz bu toprakların Türkiye’yi dünyanın en gelişmiş ekonomik güçlerinden biri yapacak potansiyeli var. Ve bu topraklar kendisini sevgiyle işleyenlere bereketini sunmakta, cömert ve şefkatli davranmakta gani gönüllü. Ve bu toprakların bereket ve cömertliğini zenginliğe dönüştürme kabiliyeti ve tecrübesi de Türk çiftçisinde var. 
Türk çiftçisi, Hazreti Mevlana’nın “her an iyilik tohumu ekedur; ekmedikçe hiçbir şey biçemezsin” öğüdünü kendisine rehber edinmiştir. Bu topraklara bereket tohumları ekmeye devam etmesi, toprağın bereketinin, üretime, üretimin zenginliğe dönüşmesi, çiftçimizin ekerken de biçerken de, çapada da, hasatta da, tarlada da köyünde de yüzünün daha çok güleceği bir ortamı tesis etme iddia ve kararlılığında olan siyasi heyetin bir üyesi olarak bu iddia ve duruşumuzdan ödün vermedik. Köyün ve çiftçinin yanında ve onun refah ve zenginlikten daha çok pay alması için verdiğimiz mücadeleden de asla taviz vermeyeceğimizi belirtir, bolluk ve bereket dileğiyle 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nüzü kutlarım.”