Karaman Eğitim-Sen'in basın açıklaması;
Tüm Türkiye, yıllardır insanca çalışma ve yaşama talepleri karşılanmayan, çalışma koşulları dayanılmaz hale getirilen metal işçilerinin yedinci gününe giren direnişine tanıklık ediyor.  
Bundan tam bir hafta önce, 14 Mayıs gecesi Renault işçilerinin başlattığı direniş önce TOFAŞ’a, sonra da dalga dalga diğer fabrikalara yayılmıştır. Toplu satış sözleşmesine karşı işyerlerinde eyleme geçen işçilerin direnişi son yılların en büyük işçi isyanına dönüşmüştür. 
Bizler Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu olarak metal işçilerinin haklı, meşru ve onurlu direnişini selamlıyoruz. 
Metal işçileri sadece sırtlarından milyarca dolar kazanan metal patronlarına ve patronların sendikası MESS’e,  hak arama yollarını tıkayan, grevlerini bile “milli güvenlik ve sağlık” gibi sudan gerekçelerle yasaklayan siyasi iktidara değil, işçinin hakkını, hukukunu savunmak yerine patronların yanında saf tutan sendikaya karşı da ayağa kalkmıştır. Bu nedenle ilk günden itibaren patron yanlısı sendikadan istifa ederek direnişe katılan binlerce işçi,  şimdiye kadar iki yıllık imzalanan toplu sözleşmenin üç yıla çıkarılmasına; düşük ücretlere; işten atmalara; sendikal bürokrasiye karşı kitlesel eyleme geçmiştir. 
Yaşanmakta olan direnişi bir metal işçisi şu sözlerle özetliyor. “Yıllardır makasın arasında kalmıştık. Bir yanda sendika diğer tarafta MESS biçiyordu işçiyi. Yeter artık dedik biz de. Girdik kol kola”. Bu sözler sadece bugün direnişte olan 15 bin metal işçisinin değil,  işveren ve yandaş sendikaların ortaklaşa hak ve özgürlüklerini gasp ettikleri milyonlarca işçinin emekçinin yıllardır yaşadığı gerçekliği tüm yalınlığı ile özetlemektedir. Çünkü bu ülkenin işçileri, emekçileri sadece işverenlerin, patronların, siyasal iktidarların değil, adı sendika olan ama siyasal iktidar ve patron yandaşlığında sınır tanımayanların kıskacındadır. Patronlarla, siyasal iktidarlarla kol kola giren bu sendikamsı yapılar yıllardır işçinin, emekçinin haklarının, özgürlüklerinin gaspında adeta Truva Atı rolü oynamaktadır.  
KESK’e bağlı sendikaların üyesi kamu emekçileri olarak, kamu emekçisini, emekliyi, sefalete iten toplu satış sözleşmelerine imza atan bu hormonlu yapıları en iyi bizler tanıyoruz. Bu nedenle ücretlerinin Bosch ile imzalanan sözleşme oranında arttırılması ve işten atılmama garantisi yanı sıra işyeri temsilcilerini seçmeyi talep eden metal işçilerine sonuna kadar hak veriyoruz. 
Öte yandan metal işçilerinin dalga dalga yayılan direnişi karşısında paniğe kapılan patronlar ve patron yandaşı sendika direnişin yasadışı olduğuna iddia etmekte,  işçileri bölmeye ve kışkırtmaya yönelik açıklamalar yapmaktadır. Oysa metal işçilerinin eylemi Uluslar arası Çalışma Örgütü (ILO) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına göre barışçıl toplu eylem ve iş bırakma hakkının yerine getirilmesidir. İşçilerin haklı ve meşru eylemleri asla yasadışı ilan edilemez. Hukuksuz olan, metal işçilerin haklarının, sendikal özgürlüklerinin ihlal edilmesi, işçilerin temsilcilerini özgürce seçme haklarının engellenmesidir. 
Ne kadar engellenmeye çalışılırsa çalışılsın metal işçilerinin direnişi,  hükümet güdümünde hareket etmenin, patron yandaşlığının, rantın ve bürokrasinin kalesi haline gelmiş sözüm ona sendikaları aşmanın tek yolunun işçilerin örgütlü mücadelesi olduğunu ispatlayarak ilerlemeye devam etmektedir.  Emek mücadelesine bu önemli deneyimi sunan metal işçilerinin direnişi aslında şimdiden kazanmıştır. Tüm işçiler, emekçiler gibi toplu sözleşme sürecine doğru ilerleyen kamu emekçileri de metal işçilerinin direnişinden gereken dersi çıkaracaktır.  
Metal işçilerinin talepleri, bu ülkenin kayıt dışılığa, taşeronluğa, güvencesizliğe, iş cinayetlerine, toplu satış sözleşmeleri ile köleliğe itilen milyonlarca işçisinin ve emekçisinin talepleridir. Metal işçisinin talepleri, hepimizin talebi, metal direnişi ile elde edilecek kazanım, hepimizin kazanımı olacaktır. Bu nedenle metal işçilerinin onurlu direnişi ile dayanışmak tüm işçilerin, emekçilerin görevidir. Emekten, haktan ve işçiden yana olmayanlar,  bu dayanışmayı, birlikteliği, örgütlülüğü sağlayan işçilerin, emekçilerin ortak ve birleşik mücadelesi karşısında kumdan kaleler gibi yıkılmaya mahkumdur.  
Bizler KESK Şubeler Platformu olarak metal işçilerinin onurlu direnişini bir kez daha selamlıyor haklı taleplerinin derhal karşılanmasını istiyoruz. Metal işçilerinin direnişini her platformda sahiplenmeye, dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğimizi tüm kamuoyuna bir kez daha ilan ediyoruz. 
Kendi geleceklerini belirlemek için direnen metal işçileri, iş, ekmek, demokrasi ve onur mücadelesinde yalnız değildir ve çıktıkları bu yolda asla yalnız yürümeyeceklerdir. 
Yaşasın Metal İşçisinin Onurlu Direnişi 
Yaşasın işçilerin, emekçilerin birliği,
Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz!