Türk Eğitim-Sen Karaman Şube Başkanı Mehmet Serin, Karaman Milli Eğitim Müdürlüğünde yapılan görevlendirme şube müdürleri atamalarını bir basın açıklaması ile değerlendirdi.
Türk Eğitim-Sen Karaman  Şube başkanı Mehmet Serin son yapılan şube müdürleri görevlendirilmelerinden sonra yaptığı açıklamada  ''Eğitim sisteminin ülke genelinde olduğu gibi ilimizde de  kangren haline gelen ve çözüm bekleyen sorunları varken,   4+4+4 sisteminden sonra iyice işlemez hale getirilen okulların durumu ve bu okullardaki eğitim çalışanlarının  sıkıntıları ve daha sayamayacağımız ama herkesin malumu olan problemlerle ilgili çalışma yapmak yerine, il milli eğitim müdürlüğümüz söz konusu makam dağıtma olunca hemen çözüm üretip acelece 9 şube müdürü görevlendirmesi yapmayı tercih etmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yayınlanan 2012/44 sayılı genelge ile İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlükleri bünyesindeki şube müdürlüklerine belirli şartlarla görevlendirme/atama yapılacağı bildirilmişti.

Bu süreçte sendikamız, şube müdürlüğü görevlendirmelerinin iptali için dava açmış ve görevlendirmeler yerine bir an önce “şube müdürlüğü sınavı” yapılmasını istemişti. Çünkü;  doğru olan, liyakati esas almadan yapılan torpilli görevlendirmeler değil, bir an önce sınav yapılarak bu kadrolara asaleten atama yapılmasıdır.

Birçok ilde herhangi bir duyuru yapılmadan, el altından dilekçeler alınmak suretiyle çok sayıda şube müdürlüğü görevlendirmesi yapılmıştır. Üstelik bu görevlendirmeler yapılırken, aynı zihniyetten olmaları haricinde herhangi bir kriter ve liyakat ilkesi göz önüne alınmamıştır. Ne yazık ki ilimizde de bu görevlendirmelerde aynı yöntem izlenmiş ve ideolojik davranılmıştır. Farklılıklar zenginliğimizse neden tek tip kişiler atanmıştır. Şu iyi bilinmelidir ki ideolojik yaklaşımlar geleceğimizin teminatı çocuklarımız ve gençlerimizin eğitiminde tamiri mümkün olmayan tahribatlar yapacaktır. Vebali ağır olan bu uygulamadan tez zamanda dönülmelidir.

Bu konuda sorumluluk Milli Eğitim Müdürlükleri ve Valiliklerdedir. Hukuka uygun davranması, hakkaniyetli olması, adil bir yönetim anlayışı sergilemesi gereken Milli Eğitim Müdürleri ve Valiler, daha duyarlı  hareket etmelidir. 
Hukukun böylesine çiğnendiği, ayaklar altına alındığı başka bir ülke var mıdır? Şube müdürü olarak görevlendirilen kişiler hangi üstün meziyetlere sahiptir?  Bu kişilerin performansı, bilgi birikimi, kabiliyeti, yeterliliği ve liyakati nasıl ölçülmüştür? Karaman Eğitim camiası tarafından mazileri yakından tanınan bu müdür yardımcıları camiayı birleştirmekten ziyade ayrılığı daha da derinleştirecekleri endişesi taşımaktayız.

Tüm bu yaşananlar, akıllara ‘danışıklı dövüş mü?’ sorusunu da getirmektedir. Bakanlığın, göz boyama amaçlı genelgeyi iptal edip, ardından Milli Eğitim Müdürlüklerine ve Valiliklere şube müdürlüklerine görevlendirmeler için yeşil ışık yakmış olma ihtimali son derece güçlüdür. 

Ancak herkes bilmelidir ki; hiç kimse hukukun üstünde değildir. Adaletin tesis edilmediği, objektif kriterler yerine, yandaşlığın esas alındığı, bir güruha hizmet amacını taşıyan her uygulama yerle yeksan olmaya mahkûmdur. 
Milli Eğitim Müdürlerinin ve Valilerin bu tavrı hem çalışma barışını bozmuş, hem de eğitimcileri rahatsız etmiştir. Zira objektif kriterlerin esas alınmadığı görevlendirmeler etik ve ahlaki olmadığı kadar, insani de değil camianın tamamını da temsil etmemektedir. Eğitim işleri, neslin geleceğini ilgilendirdiği için kesinlikle hafife alınmamalı ve her alanda objektif kriterlerle liyakat esaslı hareket edilmelidir. 

Bu görevlendirmelerin iptal edilmemesi ve yapılmaya devam edilmesi durumunda bu görevlendirmeyi yapan ilgililer hakkında genel merkezimizce suç duyurusunda bulunulacak ve görevlendirmelerin iptali için davalar açılacaktır. Bu durumun da eğitimde çok büyük bir kaosa yol açacağı aşikârdır. 

Bakanlık eğitimde deprem yaşanmasını istemiyorsa, şube müdürlüğü görevlendirmelerini en kısa zamanda iptal etmeli ve şube müdürlüğü sınavını bir an önce yapmalıdır,''dedi.

Şube Başkanı Mehmet Serin sözlerine ’’bu şube müdürlüğü atamaları yapılan haksızlıklardan sadece birisi, eğer sistem böyle devam ederse yarın bir gün çocuklarımıza yapılacak bir meslek kalmayacağını herkesin eğitim konusunda daha duyarlı davranmasını gerektiğini’’ belirterek son verdi.