Taşeron işçisi Sedat Tugan sesini duyurabilmek için eline kalemini aldı ve şöyle yazdı;''

Oğlum Mehmet sana bu mektubu sağlığı gittikçe bozulan gün be gün şartları kötüye giden kendisi gibilerin dışında kimselerin anlamak istemediği sözde işçi denilen ama resmiyette cismi görülmeyen modernçağın hit söylemi SÖYLE KİMİN TAŞERONUSUN da ki ama bizim anladığımız taşeron işçiler adına yazıyorum...
SANA DÜN HAKKINI VERECEKTİM OLMADI, BUGÜN VERELİM DEDİK YİNE OLMADI YARIN OLACAK DERSEM İNANIR MISIN ?

 Kamu ve özelleştirilen kamu kurumlarında çalışan TAŞERON İŞÇİLERİN RUH HALLERİ HİÇ DE İYİ DEĞİL.... Bir insanı yavaş yavaş öldürmenin bir yolu da umut ettirmek ama hiç bir şey yapmamaktır, 
işte biz taşeron işçilerin şu anki hali bu..ÇAĞDAŞ KÖLE diye adlandırıldınız mı siz hiç ? Ya da MODERN KÖLE ? Çalıştığınız işyerinde her yıl yeniden işe başladınız mı peki ? Her yıl yeniden işe başlatıldığınız 
için her türlü sosyal hakkınızdan mahrum bırakıldınız mı peki ? Onlarca müdürünüz oldu mu peki ? Asgari ücret ile çalışanların yaşam zorluğunu bilir misniz ? Yıllarca (TAŞERON İŞÇİLERE) MÜJDE MÜJDE 
diye kandırıldınız mı peki ? Daha neler neler.... Biz TAŞERON İŞÇİLER insanız ve bizlerinde hayat görüşü var ve bir siyasi görüşü var o yüzden bizlerin sitemi;Sevgiden, yılgınlıktan ve inanan insanların gözümüze baka baka bizleri kandırmalarındandır.... Belki de bizler Vatanımızı çok sevdiğimizden bizim oğlan bunlar diye görmezden gelinen bir işçi topluluğuyuz.. Ya da; Her ölümlerin de medyanın ilgisini çeken garip gureba insanlar... İşten atılma tereddütüyle seslerini çıkaramayan, senin yerine eleman çok diye aklındakileri sakla sus konuşma diye tenkit edilen insanlar. Siyasi ve beceriliriyle işe giren insanlar oldukları için, acaba hiç bir şeyi hak etmiyor mu bu insanlar ? Ya da KPSS ile Kamu Kurumlarında çalıştıkları için haksız mı bu insanlar ? (kpss şartı aranmadan kadroya alınan kadro alan 100.000 lerce işçi var) Bunca soru var ve bunlara verilecek bir sürü de cevap olduğuna ben eminim.. Herkesi tam anlamıyla memnun etmenin imkanı yoktur ve olmazda zaten fakat milenyum dediğimiz bu çağda bu derece çağ dışı bir çalışma şekli de olmamalı.

Taşeron işçilik sistemi Çağın kölelik sistemidir. Faruk ÇELİK Ç.S.G.B Bakanı. Mevcut iktidarın Çalışma Bakanı nın söylemi böyledir ve diğer parti liderleri ve bir çok üst düzey bürokrat benzer ifadeleri kullanmışlardır.. 
Aslında bizim şikayet etmemizi isteyenler siyasilerin kendileridir ! KİM KÖLELİK İFADESİNİ KABUL EDER Kİ ? Biz zaten etmiyoruz da...
  
  9 yıl aradan sonra 26-27 Eylül 2013 de Ankara da yapılan işçi çalıştayına işçi federasyonları ve dernekleri olarak katıldık ve taşeron işçilerin sorunlarını tekraren anlatmaya çalıştık ama ilginç olan şey şuydu; Konu taşeron işçilik konusuydu raporlara geçen konular ise bizlerin söyledikleri değildi... İlginç ve bizlere göre bundan sonra işe girecek olan insanları çok etkilyecek olan konu ise ESNEK ÇALIŞMA MODELİYDİ yani kiralık işçi modeli.. Benim şahsen anladığım şuydu bugün taşerona hayır derken yarın taşerona evet demeye başlayacaksınız...Beterin beteri bu olsa gerek. Tahmin ettiğimiz şeylerin olması halinde bundan sonra oluşabilecek durumu şöyle bir gözünüzde canlandırın ve kendi aklınıza izah ediniz..  İşsizlik için çözüm bu gibi formüllerse bundan sonra işçi hakkı alın teri v.s demesin kimse...Teorileri yaparken işin içerisinde insan unsuru olduğunu unutmamak gerekir ve çalışma hayatında insanı insan eline bırakmak en büyük hatadır. İnsanlar bir sisteme bırakılmalı bu insanların haklarını ve hukuklarını sistem korumalıdır.

  Taşeron işçilik modelinin kaldıralamayacağını söyleyerek Avrupayı örnek gösteren yetkililer büyük bir algı hatası yaşıyorlar. Avrupa da bu modelde çalışan işçilerin her türlü sosyal hakları eksiksiz ve yeterli bir şekilde karşılandığını söylemeden Avrupa da da böyle demek ne kadar etik ne kadar inandırıcı ? Toplumun yapısını bilmeden örnekler vermek ne kadar doğru.. Ne Çin modeli Ne de bir başka ülke nin modeli bizlere olduğu gibi getirilemez uygulanamaz. Ancak böyle bir model getirilecekse her açıdan ele alınıp işin içerisinde olanlarla istişare edilip eklemelerle veya çıkarmalarla uygulanabilir. 

  YIL 2010-2011 veya 2013 Bir taşeron işçisi fazla mesai yapıyor ve parası verilmiyor haliyle ALO 170 i arıyor Şirket hakkında tutanak tutuluyor şirket diyor ki ben çalıştırmadım benim haberim yok diyor.. Haklı ! şirketin haberi yok çalıştıran Kamu kurumu, eee ne olacak bir yazı kuruma ve Kurumun cevabı şu şekilde; Biz mal ve hizmet alımı ihalesiyle alınan işçilerin sosyal haklarından sorumlu değiliz.. Güler misiniz ağlar mısınız ? Ve mahkeme süreci başlar 
(gücün varsa ve tüm tehditlere aldırmadan gözünü karartarak işsiz kalma riskini alarak) Mahkeme karar verir taşeron işçileri bu kurumun asıl işçisidir der.. Karara itiraz gelir ve Yargıtay son kararı verir ve onar aynı şekilde kabul edilir.. İş Maliye Bakanlığına kalır ve Maliye Bakanlığı durumun farkındadır ve bu işin içinden çıkmak için zamana bırakır ve şu anda bu zaman dilimi içerisindeyiz... Buraya kadar anlattığım olaylar bazı detaylar dışında 
% 100 gerçektir, aslolan şudur ki Hukukun verdiği bir karar uygulanmamaktadır. Son 5 yıldır bizlere verilen müjdeleri ve sözde hakları merak ediyorsanız internetten arama motorlarına taşeron ve müjde kelimelerini yazın göreceğiniz şeyler sizi şaşırtacaktır ama hiç birinin de olmamış olması biz taşeron işçilerini anlamınıza az da olsa yeterli olacağını düşünüyoruz..

  Bir haber kanalında televizyon programına katılan bir profesörün (tv adı ve isim vermeden, çünkü isim verilince taraflı bakılıyor) dedikleri çok önemli TAŞERON İŞÇİLERİN KALP KRİZİ GEÇİRME RİSKİ ÇOK FAZLA.. 
İnşallah neden böyle dediğini anlamışsınızdır..
     
  Biz taşeron işçilerin amacı kesinlikle bağcıyı dövme olayı değildir bizler üzüm yemek istiyoruz hakkımız olanı hakkaniyetle hak adına istiyoruz.. Bu sorunlar karşısında kesin ve net insanca bir çözüm üretilmeyecekse, adı belli biz hiç bir şey yapmayacağız deyin en azından umut etmeyelim, önümüze bakalım alt üst işveren olayını yaşamaktansa gidelim tek işveren bulalım... Bizlere haksızlığa uğruyorsunuz(modern köle) deyip sonra da haksızlığa karşı edebimizce ses çıkarınca kızanlar varsa duruma binayen konuyu önce kamuoyuna sonra Allah a havale ediyoruz... İnşallah bir gün bizleri anlayan ve gerekeni yapan bir Ümmet-i Muhammed çıkar,''dedi.