Türk Eğitim-Sen Karaman Şubesi Yeni Eğitim-Öğretim Yılı Açılışı Kutlama Açıklaması
Karaman Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı ve Kamu-Sen İl Temsilcisi  Ziya Hotamışlı açıklamasında;''2014 – 2015 Eğitim-Öğretim yılı sevgili öğrencilerimize, öğretmenlerimize, idareci, memur, hizmetli mesai arkadaşlarımıza, üniversitelerimizin akademik-idari ve memur kadrosuna, velilerimize, ülkemize ve milletimize hayırlı uğurlu olsun.
Her seviyedeki öğrencilerimize Allah (c.c.) zihin açıklığı versin. Eğitim camiamıza sağlıklı, huzurlu, kazasız, belasız, başarılı bir yıl; çalışmalarında
kolaylıklar diliyoruz.

Ders zili bu sene daha da bir dert zili olarak çaldı…

Maalesef okullar belirsizlikler, kaos, kargaşa, aksaklıklar ve eksikliklerle açıldı.
Eğitim; deneme tahtasına, yap - boz oyuncağına döndü.
Her aklına esen bir sistem arayışına,hokkabazlık icadına kalkıştı. Devlette süreklilik ilkesi terk edilip olmadık şeytanlıklar peşinde koşulur oldu.
Okullar ilk defa başsız, idarecilerden koparılarak açılıyor. I.Dönem neredeyse bu karmaşa içerisinde kaybolacak. Bütün idareciler vekaleten o makamda oturacağı için hiç kimse risk alamayacak, elini taşın altına koyamayacak çünkü tüm idari ve özlük hakları gasbedildi. Bilgi tecrübe, ehliyet, adalet gibi değerler ayaklar altına alındı. Yanaşmalık , dönmelik, kapıkulluğu, ilkesizlik, eyyamcılık geçer akçe oldu. 
Yıllarca 8 yıllık kesintisiz eğitimin tahribatıyla uğraşırken şimdi de 4+4+4 belası icat oldu.
Şu anda sınıf ve ana sınıf öğretmenleri neredeyse çakılı kadroya geçti.
4+4+4 ün mucidi bir sen dika eğitimdeki tüm sorunların odağıdır. 50 bine yakın sınıf öğretmeni norm fazlası oldu. Mesleklerinde yıllarca çalıştıktan sonra onları branş öğretmeni yaptılar. Bunun orta okul, lise ve üniversitelerde nasıl bir seviye düşüklüğüne yol açacağı hiç mi düşünülmedi? Onca uyarılara rağmen dayatmacı, darbeci, vesayetçi, rövanşist, fırsatçı  zihniyet eğitimimizi bir çıkmaza soktu.
Milli bir eğitim yerine adımıza, andımıza, İstiklâl Marşı’mıza, Türkçemize kafayı taktı.
Oysa ki  iktidarın; “Eğitimde dönüşüm için Orta okulları ve İmam Hatip Orta Okulunu açtım ” demesi yeterli olacaktı. Bunca eziyeti, masrafı, karmaşayı yaşamayacaktık. Eğitimin mecburisi olur mu? Esnaf, sanatkar ve sanayi kalfa,çırak ve ara eleman bulamıyor, dükkan kapatıyor…
Her yıl yüz binlerce üniversite mezunu gencimiz işsizler ordusuna katılıyor. Bu ne tezattır?
Milli eğitim camiasında yaşananlar ayrı bir dert yığını…
Üniversite ve Yurt-Kur ayrı bir dert yumağı…
Ülkemizin motor gücü, beyin takımı, akademik kadronun idari, özlük vb. sorunları yanında maaşları gülünç bir durumdadır. Hakim ve Savcılara 1155 lira zam yapılırken eğitim çalışanları ve akademik kadro yıllardır açlığa mahkum edildi ve edilmeye devam ediliyor. 
Türk Eğitin-Sen olarak eğitim çalışanları bir ailedir her türlü ayrımcılığa sonuna kadar karşıyız. Yıllardır mücadelesini verdiğimiz halde öğretmenlere verilen sene başa eğitim-öğretim ödeneği hizmetli, memur, şef, aşçı, şoför, kütüphaneci vb. eğitim çalışanlarına hâlâ ödenmemektedir. Üniversite memurları iller arası geçiş tayin vb. hakları neredeyse imkansız durumdadır …
Yurt-Kur çalışanları hafta içi nöbetlerinde günlük 7 lira hafta sonu nöbetinde günlük 15 lira ücret alıyorlar ! Kurum izni olmadan kurumlar arası geçiş haklarından mahrumlar. Yurt-Kur güvenlik görevlilerinin pek çok yetkisi, özlük hakları, bayram mesaileri, çalışma şartları, vb. hala düzeltilmedi…
Yurt-Kur çalışanları perişan bir vaziyettedir, il dışı yer değişiklikleri belirli bir yönetmeliğe uygun olarak değil keyfi uygulamalarla yapılmaktadır…
4-C’liler için sürekli oyalama taktiği devam ediyor. Kadro da verilmedi, maaşları da iyileştirilmedi…
21 Ağustos 2014 Türk Milli Eğitimi’nde kara bir sayfadır. Türk Milli Eğitimi’ne bir darbedir, dolayısıyla Türkiye’ye darbedir, ahlaka darbedir. Bunun hesabı elbette dün olduğu gibi, bugünkü darbecilerden de sorulacaktır !
Türk Milli Eğitimi, Bakan Nabi AVCI’nın çiftliği değildir, eğitim çalışanları da kölesi değildir. Köleliği şerefle kabullenenlere diyecek bir şeyimiz yok ! 
Tüm eğitim çalışanları fikri hür, vicdanı hür, başı dik alnı açık sadece ve sadece Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şerefli, namuslu, fedakar, çalışkan memurlarıdır.
Vazifemiz devletimizi ve milletimizi maddi ve manevi alanda kalkındırmak, mutlu etmek, nesillerimize daha yaşanılır bir gelecek temin etmektir…
Başta değerli üyelerimiz olmak üzere tüm eğitim camiasına en içten sevgi ve saygılarımızla başarılar ve kolaylıklar diliyoruz,''dedi.