Karaman Aktekke Meydanı’nda saat 17.00’da başlayan yürüyüşe Ülkü Ocakları İl Başkanı Latif Pulcu, Milliyetçi Hareket Partisi il başkanı Av. Oktay Yılmaz, Merkez ilçe başkanı Mahmut Ünüvar, Türk Ocakları Başkanı Yunus Turan, sendika temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Sloganlar eşliğinde Atatürk parkına gelen coşkulu kalabalığa bir konuşma yapan Ülkü Ocakları il başkanı Latif Pulcu, ‘’ Çin’in işgali altındaki Doğu Türkistan’da uzun yıllardan beri zulüm devam etmekte, Müslüman Uygur Türkleri yaşam mücadelesi vermektedir.’’ Dedi. Asimilasyon yapıldığına dikkat çeken Pulcu şöyle devam etti;

‘’Bu mücadelenin bir tarafında, asimilasyon politikalarına karşı kendi vatanlarında milli kimliklerini ve dini değerlerini muhafaza etmeye çalışan soydaşlarımız, diğer tarafta Doğu Türkistan’ın demografik yapısını değiştirmek için her türlü vahşeti reva gören zalim Çin bulunmaktadır.  Modern dünyanın gözleri önünde Uygur Türklerine sistematik olarak işkence edilmekte, söz konusu Doğu Türkistan olduğunda İnsan Hakları Beyannameleri herhangi bir hüküm teşkil etmemektedir. Özellikle ramazan ayında Uygur Türklerinin tüm değerleri hedef alınmakta sözde demokrasi havarileri özlerindeki “haçlı” ruhunu bu zulme karşı sessiz kalarak ortaya koymaktadırlar.

Müslüman Türk olmayı başlı başına bir tehdit ve suç sayan Çin, Uygur gençlerini sorgusuz sualsiz gözaltına almakta ve bu gözaltılar ya idam ya da işkence sonucunda katliamla sonuçlanmaktadır. Her Ramazan Ayı’nda baskı ve sindirme politikalarına yenilerini ekleyen Çin, Uygur Türklerinin oruç tutmalarını engellemek için türlü zorluklar çıkarmaktadır. Diğer yandan camiiler de Çin zulmünden payını almakta baskı ve işkence ile Müslüman Türk’ün toprağında ezan susturulmak istenmektedir. Müslüman gençler alkol kullanmaya zorlanmaktadır. Komünist Çin rejimi tarafından kadınların elbiselerine bile karışılmakta, tüm insani erdemler yok sayılmaktadır. Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın milli ve manevi değerlerine karşı adeta bir yıkım gerçekleştirilmekte, ata yurdumuzdan hem Türk varlığı hem de Türk izleri şerefsizce silinmeye, yok edilmeye çalışmaktadır.

İşgalci Çin yönetiminin, keyfi ve yargısız infazlarına bir yenisi daha eklenmiş,önce 28 soydaşımız şehid edilmiş o günden bugüne de zulme ve katliama ara verilmemiştir. Ne vahimdir ki, yine söz konusu Müslüman Türk olduğunda AVRUPA  “lâl” olmuş, ileri demokrasi âşıkları üç maymunu oynamaktadır. “Haçlı Zihniyeti”ne bunu çok görmüyoruz. Fakat soydaşlarımızın “Anavatan” bildikleri Türkiye’nin tüm bu vahşet karşısında halen uluslar arası platformda yeterli tepkiyi vermemesi kabul edilebilir değildir. Aziz milletimizi, işkenceyi kendisi için bir yol seçen ve hukuk dışı uygulamaları ile bilinen Çin’in zulmüne dur demeye çağırıyoruz. Yegâne ümit kaynağı Anadolu Türklüğü olan “Esir Türkler”in ümitlerini boşa çıkarmamak için onların çarpan yüreği, haykıran dili olmaya davet ediyoruz. Muhakkak, kardeşinin derdiyle dertlenmeyen, zor gününde kardeşini yalnız bırakanlar her iki dünyada da mazlumların ahından kurtulamayacaktır.

Ülkü Ocakları olarak, dün olduğu gibi bugünde zalimin zulmüne karşı soydaşlarımızın yanında olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Ülkücüler ve Ülkü Ocakları, Doğu Türkistan davasının müdafii olmaya devam edecekler, “Gök Bayrak”ı tıp ki “Al Bayrak” gibi namusları bileceklerdir. Son Ülkücü nefesini vermediği ve kanımızın son damlası akmadığı sürece Doğu Türkistan sevdamızdan vazgeçmeyeceğiz. Acılarını yüreğimizde hissedecek dertlerini derdimiz kabul edeceğiz. Ebedi yurdumuz Anadolu’dan, kadim yurdumuz Doğu Türkistan’a olan hasretimizi genç dimağlara ilmek ilmek dokuyacağız. Medeniyetimizin beşiği Kaşgar’ı, sızlayan yaramız Urumçi’yi unutturmayacağız.  Bu bilinç ile soydaşlarımızın derdini derdimiz, kederlerini kederimiz kabul ederek haklı davalarını her türlü platformda dile getireceğiz. Bu vesileyle DOĞU TÜRKİSTAN’DA bugüne kadar şehid edilen Uygur Türk’ü kardeşlerimiz başta  olmak üzere,bütün şehitlerimize CENAB-I ALLAH’tan rahmet diliyoruz.Bu mübarek ay’da dualarımızda zulüm altındaki kardeşlerimizi unutmayalım diyoruz. Hiç şüphesiz katil Çin ve zulme sessiz kalanlar, işlediği cinayetlerin hesabını tarih ve milletimiz önünde mutlaka verecektir.’’

Konuşmanın ardından Kuran-ı Kerim okunarak topluca dua edildi. Kalabalık olaysız bir şekilde dağıldı.