Ülkemizde, verem (tüberküloz) hastalığı konusunda toplumun bilgilendirilmesi amacıyla her yıl Ocak ayının ilk Pazar gününden başlayan hafta Verem Eğitim ve Propaganda Haftası olarak kutlanmaktadır.

Bu yıl da 03-09 Ocak 2016 tarihleri arasında “69. Verem Eğitim ve Propaganda Haftası” çerçevesinde bütün yurtta konu ile ilgili çeşitli etkinlikler düzenlenecek.

Verem, insanlık tarihi kadar eski bir hastalık olmasına rağmen hala tüm dünyada bir halk sağlığı sorunu olarak önemini korumaktadır. Dünya Sağlık Örgütü raporlarına göre dünya genelinde tüberküloz görülme sıklığı ve ölüm hızları düşmektedir. Buna rağmen dünyadaki tüberküloz vaka sayısı halen çok yüksektir.

Türkiye’de 2014 yılında Verem Savaş Dispanserlerine kayıtlı hasta sayısı 13.378’dir.  Yıllar içerisinde hasta sayısı azalma eğilimindedir. 2005-2014 yıllarında verem  hasta sayısı sırasıyla; 20.535, 20.526, 19.694, 18.452, 17.402, 16.551, 15.679, 14.691, 13.409, 13.378dir.

Hastaların %58’i erkek, %42’i kadındır. Hastaların  %65’inde akciğer tüberkülozu varken, %35’sında akciğer dışındaki organlar (lenf bezleri, plevra, kemik, böbrek, beyin vb.) tutulmuştur. Hastaların %6’sı yabancı ülke doğumlu hastadır.

Verem hastalığı solunum yoluyla bulaşan bir hastalıktır. Verem hastalığının genel belirtileri arasında; halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi ve çocuklarda kilo alamama bulunmaktadır. Akciğer tüberkülozunda; öksürük, balgam, öksürükle kan tükürme, göğüs-sırt-yan ağrısı ve nefes darlığı şikâyetleri görülebilmektedir. 2-3 haftadan uzun süren öksürük şikâyeti olan ve akciğer bulguları antibiyotik tedavisi ile düzelmeyen hastalarda verem araştırılmalıdır. Bu şikâyetleri olan kişilerin en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekmektedir.

Çocukları veremden korumak için doğumdan 2 ay sonra BCG aşısı uygulanmaktadır. BCG aşısı aile sağlığı merkezleri ve toplum sağlığı merkezleri verem birimlerinde ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ayrıca toplumu veremden korumanın en etkili yolu, bulaştırıcı verem hastalarının erkenden bulunması ve tedavi edilmesidir.

Verem hastalığına yakalananların aileleri ve temaslıları da toplum sağlığı merkezleri verem birimlerine (verem savaşı dispanseri) davet edilerek kontrol edilmektedir. Bulaştırıcı olan hastaların yakın çevresindekilere koruyucu ilaç tedavisi verilmektedir.

Dünya genelinde tüberkülozla ilgili en önemli tehlike hastaların ilaçlarını düzenli kullanmamaları veya tedavilerini yarım bırakmaları sonucunda gelişen ilaç direncidir. Bu vakalar birinci seçenek verem ilaçlarına dirençlidir ve tedavileri ancak ikinci seçenek tüberküloz ilaçları ile mümkündür. Bu da tedavi başarısını azaltmakta ve tedavi maliyetini arttırmaktadır. Türkiye’de 2014 yılında tespit edilen vakaların %4.6’sı çok ilaca dirençli tüberküloz hastasıdır.

Ülkemizde verem hastalığının teşhis ve tedavisi ücretsiz olarak yapılmaktadır. Dirençli vakalar da dâhil tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanılan bütün tüberküloz ilaçları Bakanlığımızca temin edilerek ücretsiz olarak hastalara ulaştırılmaktadır. İlaç tedavisine başlandıktan 15-20 gün sonra bulaştırıcılık büyük oranda yok olmaktadır.

 

Verem tedavisinde ilaçların düzenli kullanılması büyük önem arz etmektedir. Ülkemizde verem hastalarının tedavilerinin düzenli yürütülmesini sağlamak amacıyla hasta odaklı Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT) uygulanmaktadır. Doğrudan gözetimli tedavi uygulamasında hasta, tüm tedavi süresince ilaçlarının her dozunu bir görevlinin ya da sorumlunun gözetiminde içer ve bu durum kayıt altına alınarak tedavinin başarıyla sonuçlanması sağlanır.

Özetle;

·        Verem hava yoluyla bulaşan, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır.

Erken tanı, doğru ve etkin tedavi ile hastalıktan korunmak mümkündür.

·        Verem hastalığından korunmak ve sevdiklerimizi korumak için bazı kurallara dikkat etmemiz gerekir.

Öksürürken mutlaka ağzınızı kapatınız. Kullandığınız mendilleri çöp kutusuna atınız. Ellerinizi sabunla yıkayınız. Bulunduğunuz ortamı havalandırmaya özen gösteriniz.

·        Verem hastalığının belirtilerini hissettiğinizde en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz.

İki-üç haftadan uzun süren öksürükle birlikte balgam, kan tükürme, nefes darlığı, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, ateş, gece terlemesi şikâyetleri olan kişilerin verem açısından da kontrollerinin yapılabilmesi için en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmesi gerekmektedir.

·        Düzenli ilaç kullanımı ile veremi durdurabilir ve sevdiklerinize bulaşmasını önleyebilirsiniz.

Verem tedavisi gören bir kişi, ilaçlarını belirli bir süre düzenli olarak kullandığında hastalığın bulaştırıcılığı ortadan kalkar. Düzenli tedavi olmayan hastalar ilaca dirençli hale gelir ve hastalığı ilaca dirençli olarak bulaştırırlar.

·        Verem tedavisinde kullanılan tüm ilaçlar ücretsizdir.

Verem tedavisi gören hastaların tedavisinde kullanılan bütün tüberküloz ilaçları, dispanserlerde ücretsiz olarak hastalara verilmektedir..

·        Verem hastalığının tedavisinde tam başarı için, ilaçlarınızı Doğrudan Gözetimli Tedavi ile kullanınız.

Doğrudan Gözetimli Tedavi, verem hastalığında tedavi başarısını arttırmak için, tüberkülozlu hastaların her doz ilacının her gün bir sağlık çalışanı veya eğitilmiş bir gönüllü tarafından içirtilmesi esasına dayanır. Böylece doğru ilaçları, uygun zamanda ve gerektiği sürede kullanmanız sağlanmaktadır.