Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlediği toplantıda kamuoyunun merakla beklediği "müjdeye" ilişkin yaptığı açıklamada, bugün ülke bakımından tarihi öneme sahip bir müjdeyi paylaşmak üzere bir araya geldiklerini söyledi.

Enerjinin, kalkınmanın temel unsuru olmanın yanında milli bağımsızlığın gerçek anlamda tesisinde de çok büyük öneme sahip olduğunu belirten Erdoğan, "Ülkelerin ortaya koydukları vizyonların hayata geçebilmesi, enerji sektöründeki istikrarla orantılıdır. Dünyada son bir asırdır yaşanan hiç bir karmaşa, savaş, kaos, çatışma, çekişme yoktur ki gerisinde öyle veya böyle enerji hesabı yatmasın. Petrol ve doğalgaz sahalarının kontrolü ve güvenliği için yeri geldiğinde milyonlarca insanın canının hiçe sayıldığı vahşi bir düzen kurulmuştur. Bir damla petrolü, oluk oluk akan insan kanından daha değerli gören bu gayri insani düzen hala hükümranlığını sürdürmektedir." diye konuştu.

Suriye'de son yıllarda yaşananlara da değinen Erdoğan, "Biz, mazlumların ve mağdurların bulundukları yerlere giderken birileri her şeyi bir kenara bırakıp, doğrudan petrol üretim tesislerine yönelmiştir. Aynı durumla Libya'da da karşılaştık. Biz, Libyalı kardeşlerimizin çağrısıyla onları darbecilerden kurtarmanın mücadelesini verirken, birileri yine petrol sahalarının dibinde bitivermiştir." ifadelerini kullandı.

"ARTIK BU ALANDA EN ÜST LİGE ÇIKMIŞ BİR TÜRKİYE VAR"

Erdoğan, Doğu Akdeniz'de oynanan onca oyunun gerisinde de enerji kaynaklarının paylaşımı kavgası olduğuna işaret ederek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Hamdolsun biz önceliğimizi asla değiştirmedik, hep önce insan dedik. Hep önce insan, dostluk kardeşlik dedik. Hep önce mazlumlar ve mağdurlar dedik. Hep önce hak, hukuk, adalet dedik. İnsanlık bizde, petrol onlarda kalmış olabilir. İşte Rabbim bize bambaşka bir yerde hem de görülmedik zenginlikte bir kapı açtı. Yarın benzer kapılar başka yerlerde de önümüze açılacaktır. Çünkü artık bu alanda en üst lige çıkmış bir Türkiye var. Bugünlere elbette kolay gelmedik. Ülkemizde çok uzun yıllar boyunca petrol ve doğalgaz arama çalışmaları genellikle kiralama usulü ile yapıldı. Hele derin deniz sondajlarında tamamen dışa bağımlıydık. Yüzlerce milyon dolarlık arama faaliyetleri sonunda elimize 3-5 sayfalık rapor dışında hiç bir şey geçmedi. Kimsenin günahını almıyoruz, belki de gerçekten aradılar. Ama bulamadılar. Ama sonuçta biz, artık bu şekilde yürüyemeyeceğimizi gördük."

"YERLİ VE MİLLİ İMKANLARLA HAREKET ETTİĞİMİZ İÇİN BU BAŞARIYA ULAŞTIK"

Bu tür çalışmaların öyle kiralama veya benzeri yöntemlerle değil, doğrudan milli kuruluşlar aracılığıyla yürütülmesini kararlaştırdıklarını belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Ülkemizin milli enerji ve maden politikasını 2017 senesinde yeni baştan belirledik. O dönemde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız olan Berat Albayrak ile ardından gelen Fatih Dönmez kardeşimiz ekipleriyle birlikte bu politikayı titizlikle ve kararlılıkla uyguladılar. Bu çerçevede derin deniz sondajlarını bizzat yapmanın arayışlarına girdik. Ardı ardına 3 sondaj gemisini, ülkemiz derin deniz arama filosuna kattık. Bugünkü sevinci bize yaşatan Fatih'in yanında, Yavuz ve Kanuni sondaj gemilerimizle bu alanda dünyanın en önde gelen ülkeleri arasına dahil olduk.

Ayrıca Barbaros Hayrettin Paşa ve Oruç Reis sismik araştırma gemilerimizle bu filoyu güçlendirdik. Mülkiyetleri ülkemize ait olan 3 sondaj ve 2 sismik araştırma gemimiz tamamen kendi ekipmanlarımız ve kendi personelimiz ile çalışmalarını yürütüyor. Dünya fiyatlarının hayli altında maliyetle ülkemize kazandırdığımız gemilerimizle yaptığımız sondajların birim maliyeti de oldukça düşüktür. Sondaj ve sismik araştırma çalışmalarımızda en küçük bir dışa bağımlılığımız söz konusu değildir. Zaten öyle bir durum olsa bize nefes bile aldırmayacakları ortadadır. Yerli ve milli imkanlarla hareket ettiğimiz için bu başarıya ulaştık."

"FATİH SONDAJ GEMİMİZ 320 MİLYAR METREKÜP DOĞAL GAZ REZERVİ KEŞFETTİ"

"Türkiye, tarihinin en büyük doğal gaz keşfini Karadeniz'de gerçekleştirdi." diyen Erdoğan, şu açıklamaları yaptı:

"Fatih Sondaj Gemimiz 20 Temmuz 2020'de başladığı Tuna 1 Kuyusu sondajında 320 milyar metreküp doğal gaz rezervi keşfetmiş durumda. Bu operasyonu tamamen milli imkanlarla gerçekleştirdik. Kuyudan elde edilen veriler, aynı bölgede yeni doğal gaz keşiflerinin kuvvetle muhtemel olduğuna işaret ediyor. Hedefimiz, 2023 yılında Karadeniz gazını milletimizin kullanımına sunmaktır. Şimdi hemen tespit kuyuları açmaya başlayacak ardından üretim konseptini belirleyip inşaat ve yapım işlerine geçeceğiz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Doğal gazın yüzeye çıkartılması ve sisteme aktarılması işlemleriyle birlikte bu kaynaktan fiilen istifade etmeye başlayacağız." ifadesini kullandı.

"ÜLKEMİZİN ENERJİ MESELESİNİ KÖKTEN ÇÖZMEKTE KARARLIYIZ"

"İnşallah benzer bir müjdeli haberi Akdeniz'den de bekliyoruz" ifadesini kullanan Erdoğan, "Fatih ve Yavuz gemilerimiz vasıtasıyla Akdeniz ve Karadeniz'de bugüne kadar 9 derin deniz sondajı gerçekleştirdik. Son sondajda milletimize beklediği müjdeyi verme şerefine nail olduk. Keşifler için söylenen o güzel sözü sondaj faaliyetlerimize uyarlayarak tekrarlamak istiyorum, her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardır." diye konuştu.

"GELECEK NESİLLERE ÖNEMLİ BİR MİRAS BIRAKACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Sakarya gaz sahasıyla bismillah dedik. Allah'ın izniyle devamı da gelecek. Ülkemizin enerji meselesini kökten çözmekte kararlıyız. Enerjide net ihracatçı konumuna gelene kadar bize durmak, dinlenmek yok. Kimsenin hakkına gözümüzü dikmeden ama kimseye de hakkımızı yedirmeden hedeflerimize doğru yürümeyi sürdüreceğiz. Sakarya Gaz Sahası'ndaki keşiften sonra artık önümüzde çok daha aydınlık bir yol olduğuna inanıyoruz. Bugün gelecek nesillere önemli bir miras bırakacağız. AB, Yunanistan'ı şımartıp üzerimize salarken sergilediği çifte standart sebebiyle bir kez daha kendi ilkelerine ihanet ettiğini görmelidir."