12 Mayıs 2012 Cumartesi günü saat 10:00'da Piri Resi Kültür Merkezinde gerçekleştirilen Gençliğin Türkçe Kurultayına akademisyenler, bilim adamları, 75 üniversiteden gelen 200 öğrenci ve yıllar sonra Karaman'a Türk Dil Bayramı etkinlikleri için gelen Makedonyalı konuklar katıldı.
Kurultayın açılış konuşmasını yapan Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Kemal ESENGÜN; “ 800 yıl aradan sonra anavatanını, anatopraklarını teneffüs etme imkanı bulan Makedonya'dan ülkemize gelen çok değerli kardeşlerimiz, abilerimiz Türkçe'nin Başkentine hoşgeldiniz.Yurdumuzun farklı üniversitelerinden Karaman'da misafir ettiğimiz çok kıymetli genç arkadaşlarımız. Sizleri Karaman adına, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi adına Karaman'da misafir etmekten ve ağırlamaktan çok büyük mutluluk duyduğumuzu belirtmek istiyorum.
Bugün genç kardeşlerimiz konuşacaklar ve onlar Türkçe'yi konuşacaklar. Dil bir milleti millet yapan temel unsurlardan birisidir. Eğer diliniz yoksa eğer sizi asırlar boyu gelecek nesilere aktaracak bir kültür varlığınız yoksa sizin ekonomik olarak güçlü olmanızın veya bir takım maddi değerlere sahip olmanızın hiçbir önemi ve katkısı yoktur. Dünyada öyle milletler vardır ki dil birliği sağlayamadıkları ve bir dile sahip olamadıkları için zaman içerisinde yok olup gitmişlerdir. Bugün bizim en çok sevindiğimiz konu dilimize siz gençlerin sahip çıkmasıdır. Gençler buna sahip çıkmalıdırlar. Sizler gelecek nesillere bu dili aktaracak, geliştirecek, zenginleştirecek kesimlersiniz. Gençler Türkçe'nin önemini algılayabilirlerse gençler hayatlarında bu Türkçe'yi daha zenginleştirerek geliştirebilirlerse çocuklarına ve gelecek nesillere dilimizi daha mükemmel aktarabilirlerse bizim sonsuza kadara Türk milleti olarak hayatımızı devam ettirmememiz için hiç bir sebep kalmayacaktır” dedi.
Rektör Vekili ESENGÜN'ün konuşmasından sonra Kastamonu Üniversitesi öğrencisi Öznur GÜLTEKİN, Marmara Üniversitesi öğrencisi Şeyma SEVGİ, Kırıkkale Üniversitesi öğrencisi Hatice ER ve Kocaeli Üniversitesinden İbrahim İNCEYOL “Yeni Anayasa ve Hukukun Dili” konusunda katılımcılara seminer verdiler.
Öğrencilerin verdiği seminerlerin ardından akademisyen ve bilimadamları tarafından birinci oturumda “Hukuk Dili Türkçe” konusu işlenirken 2. Oturumda ise “Yeni Anayasanın Dili Nasıl Olmalı” konusu tartışıldı.
Verilen aranın ardından öğleden sonra saat 14:00'de gerçekleştirilen bölümde ise Gençliğin Türkçe Kurultayı sonuç bildirgesi yayınlandı. Bildirgede Anayasa kelimesinin ana ve yasa kelimelerinin birleşmesiyle meydana geldiği belirtilirken Ana kelimesi doğurganlığı ifade ettiği gibi karşılıksız bir sevginin ve bitip ve tükenmek bilmeyen bir şefkatin karşılığı olduğu ifade edildi. Bildirgede, tali yolların, sokakların ana yola bağlanması ve ana yoldan başlaması gibi, bütün yönetmeliklerin, tüzüklerin de anayasadan yola çıkarak hazırlanacağını bir kez daha ve yeniden hatırlamak gerekiyor. Yeni anayasada bir annenin muhabbetine, sevgisine, kaygılarına benzer bir anlayışla ve bir annenin evladı için ortaya koyduğu emeği ve gayreti çağrıştıran bir çalışmayla hazırlanmalıdır denildi. Bildirgede hazırlanacak anayasanın metni edebiyatçılar ve dil bilimcilerden oluşan heyet tarafından kontrol edilerek tekrarlardan ve farklı yorumlara sebebiyet verecek kelime ve cümlelerden arındırılması vurgulanırken, asıl olan anayasanın uygulanması olduğu ve anayasanın diline ve taşıdığı anlamlara önem verildiği kadar, uygulanabilirliğine de önem verilmesi istendi. Anayasanın hazırlık sürecinde bu doğrultuda hukuk sistemindeki sorunların tespit edilmesi gerektiği ifade edilen bildirgede bu sorunları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaların başlatılması gerektiği vurgulandı. Sonuç bildirgesinin özeti olarak “Dilimizle İkrar, Kalbimizle Tasdik Ettiğimiz Bir Anayasa” istemi ortaya kondu.
