Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği(KAİMDER) tarafından düzenlenen "Dünya Tarihinde İslam" konulu konferans Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Mustafa DEMİRCİ'nin anlatımıyla 03 Aralık 2011 Cumartesi günü Yunus Emre Konferans salonunda gerçekleştirildi.
Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği konferansa Valimiz Sn. Süleyman KAHRAMAN, Karaman Milletvekili Lütfi ELVAN, İl Müftüsü Nuri DEĞİRMENCİ, İl Dernekler Müdürü Ömer SEZER, İl Milli Eğitim Müdürü Bekir AKSOY ve şube müdürleri ile müdür yardımcıları, Konya Din Görevlileri Dernek Başkanı Mehmet BİNA ile sivil toplum kuruluşlarının temsilciler katıldı. 
 Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlayan konferansta Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği(KAİMDER) Başkanı Tevfik BARAN'ın selamlama konuşmasından sonra Selçuk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Demirci yaptığı konuşmada; Tebliğinde milletlerin kimliği mahiyetinde olan ve bir toplumun var olmasında önemli bir yere sahip olan tarihin toplumların hafızasını oluşturduğunu ve bu hafızanın toplumların yapısına uygun bir şekilde tasnif edilmesi gerektiğini üzerinde durmuş maalesef İslam tarihinin batılı oryantalist tarihçiler tarafından düzenlendiğini ifade etti. Prof. Dr DEMİRCİ konuşmasının devamında şuan ki tarih tasnifinin materyalist bir metodoloji üzerine bina edildiğini ve tamamen batı eksenli bir tarih sınıflandırılması yapıldığını söyledi. Prof. Dr. DEMİRCİ konuşmasının sonunda; “ Örneğin batılı toplumlar için 476-1453 arası ortaçağ karanlık çağ olarak adlandırılırken bu dönem islam toplumları için altın bir dönem olarak bilinmektedir. Zira İslam alemi bu dönemde birçok filozof, ilim adamı, siyasetçi, tasavvuf önderleri ve meşayih yetiştirmiştir. Bu sebeple bir Avrupalı için karanlık olan bir dönem başka bir toplum için farklı bir dönemi oluşturabilir. Nitekim İslam toplumu için bu böyledir de. Bunun içindir ki biz Müslümanların tarihimizi batılı tarihçilerden farklı tasnifle oluşturmamız ve değerlendirmemiz gerekmektedir” dedi.