Kurtuluş savaşımızın mihenk taşlarından birisi olan ve düşman ordusunun vatan topraklarından temizlenmesiyle neticelenen 30 Ağustos Zaferi, düzenlenen etkinliklerle tüm yurtta olduğu gibi ilimizde de kutlanıyor.

Kutlamalar, Vali Süleyman Tapsız’ın Valilik Makamında tebrikleri kabul etmesiyle başladı.

Ardından, Cumhuriyet Parkında il protokolü tarafından Atatürk Anıtı’na çelenk sunulmasıyla devam eden kutlama programı, saygı duruşu ve İstiklâl marşının okunmasından sonra Jandarma Yarbay Alper Durmaz günün anlam ve önemini belirten konuşma yaptı.

Durmaz konuşmasında şu ifadelere yer verdi;

“Bugün; 30 Ağustos Zafer Bayramıdır. Zaferleri ve mazisi insanlık tarihi ile başlayan, milletimizin, kazandığı zaferlerden birinin, büyük taarruz'un yıldönümüdür. Ama "30 ağustos sade bir tarih değildir, bugünün tarihe şan veren bir anlamı vardır. Bu günün heybeti,1 toprağa, denize ve göğe sığmayacak kadardır." çünkü bugün; bağımsızlık ve yurt aşkıyla şahlanan Türk ulusunun, Atatürk’ün önderliğindi Kurtuluş Savaşı'nı kazandığı, Sevr Antlaşması'nı ortadan kaldırdığı, Lozan barışını sağladığı ve cumhuriyetin temeline ilk harcı koyduğu gündür. Düşman saldırısı yaman başlar 1920'de. Güzel yurt köşeleri elden çıkar bir bir. Kanla yoğrulur kara toprak, kanla sulanır. Afyon, Kütahya, Eskişehir ancak düzenli ordularla dur denebilir bu azgın düşmana. Ve bir ordu oluşturulur yoktan. Bir ordu ki, yediden yetmişe dek, kadın, erkek, kız, kızan. Silâh yokmuş, üniforma yokmuş ne gam. "ölesiye saldırırlar düşmana, diş var, tırnak var ya ve bu inançla "yalnız düşman değil, milletin ters giden talihi de yenilir”. Türk ulusunun Sakarya’da kazandığı zaferin yeryüzünde başka bir benzeri yoktur. Bu savaş, bir milletin kaderini değiştiren ve 22 gün, 22 gece süren yaman bir uğraştır. Bu savaşı insanlık duygularından yoksun, vahşi ve saldırgan bir düşmanın, başını Türk’ün iman dolu göğsüne çarparak paramparça ettiği bir taştır. Bu savaş haksız, şuursuz ve kirli bir istila emelinin, Sakarya’nın köpürmüş sularında boğulduğu bir savaştır. Bundan dolayıdır ki; savaşlar tarihinde, bu muharebeye müstesna bir yer verilmiştir. Çünkü Türk ordusu, Viyana'da başlayan amansız çekilmeye, Sakarya’da "dur!" demiştir. Ulu önder Atatürk’ün, "hattı-ı müdafaa yoktur sath-ı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça düşmana terk olunmaz." komutundaki anlamı çok iyi kavrayan kahraman Türk ulusu, "ya istiklâl, ya ölüm" parolasıyla mücadele etmiştir. Bu savaşın insanları şaşırtan bir yanı daha bulunmaktadır. Afyon-İzmir karayolunun uzunluğu 325 kilometredir. Bu kadar uzun bir mesafe, Türk süvari ve piyade birlikleri ile yaya olarak sadece dört günde, gece gündüz demeden kat edilmiş, düşmanı denize dökmeyi amaçlamış ve başarmıştır. 30 Ağustos Zaferi, ulusuna inanmış bir kurtarıcı ile kurtarıcısına güvenmiş bir ulusun birlikte ebedileştirdiği tarihi bir destandır. 30 Ağustos Zaferi, Türk ulusunun gasp edilen hak ve menfaatlerinin yeniden ele geçirilmesine yönelik düşmana indirilen son darbesidir. Milletimizin bağrından çıkan ve milletin gözbebeği olan güvenlik güçleri; Türkiye cumhuriyetini ve kutsal topraklarını iç ve dış güçlere karşı her zaman koruyacak azim ve kararlılıktadır”

Tören, Jandarma Yarbay Alper Durmaz’ın konuşmasının ardından sona erdi.