Türkiye Kudüs için ayakta. Karaman’da ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak skandal tanıma kararı üzerine sivil toplum kuruşları tarafından günlerce protesto edildi.

GENÇLER KUDÜS İÇİN TEK YÜREK

Lisesi öğrenciler öncülüğünde düzenlenen yürüyüşle, ABD'nin Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıması protesto edildi. Tren garında başlayan yürüyüş, 15 Temmuz Aktekke Demokrasi Meydanı'nda sona erdi.

Yaklaşık bin kişinin katıldığı yürüyüşte 'Kudüs bizimdir bizim kalacak', "Katil İsrail, işbirlikçi Amerika', 'Siyonist İsrail Filistin'den defol' sloganları atıldı.

15 Temmuz Aktekke Demokrasi Meydanı'nda toplanan grup, protestolarına burada devam etti. Daha sonra öğrenciler tarafından Kur’an-ı Kerim tilaveti okundu ve dualar edildi.

Burada grup adına açıklama yapan lise öğrencisi Nursi Talha Yıldırım, “Mescid-i Aksa’nın yurdu ve Rabbimizin mübarek kıldığı belde olan Kudüs’ün ABD tarafından Siyonist devlet İsrail’in başkent olarak tanıması adeta bir akıl tutulmasıdır.’’ diyerek, konuşmasına şöyle devam etti;

“Bu hareket işgalin ve işgalciliğin meşrulaştırılmasıdır. Alınan karar son yılların en vahim kararıdır. Siyonist devletin Kudüs’ü ilhak kararı bu çerçevede yaptığı tüm uygulamalar nasıl kabul görmemişse, bu açıklamada gerek vicdan gerek hukuk gerek tarih önünde hükümsüzdür. İslam işbirliği teşkilatı tarafından 2018 gençlik başkenti olarak seçilen aziz beldenin biz gençler açısından ayrıca özel bir anlamı bulunmaktadır. Kudüs bizim başkentimizdir. Bugünden sonra küresel intifadanın başlaması kaçınılmazdır. Müslümanların uyanış ve dirilişi değişmez bir kaderdir. Dünya üzerinde hiçbir Müslüman’ın uyanış ve şahlanışı durdurulamayacaktır. Türkiye gençleri olarak bilinmesini isteriz ki, herkes yalnız bıraksa da biz Kudüs’ü Filistin’i ve Müslüman kardeşlerimizi asla yalnız bırakmayacağız. Dün olduğu gibi bundan sonrada zulme ve zalime karşı haykıracağız. Bu meydanda Mısır için Mursi için Rabia için toplandık, dualar ettik, sloganlar attık hatta gözyaşı döktük. Ama bir gün bir hafta bir ay derken gündemimizden düştü. Bu meydanda Arakan için toplandık, hatta tırlar dolusu yardımlar gönderdik o da bir gün bir hafta bir ay derken gündemimizden düştü. Bizim bir eksiğimiz var burada. Biz Kudüs’ü her gün hatırlamalıydık. Amerika’nın açıklaması ile değil, her gün, her an, her saat,  her saniye, hatırlamalıydık. Denize tatile gitmek yerine Kudüs’e gitmeliydik. Kudüs, Rabia, Arakan her gün dualarımızda olmalıydı. Çocuklarımıza Kudüs’ü anlatmalıydık. Biz Kudüs’ü unutursak gavur elbette gavurluğunu yapacaktır. Biz her zamankinden daha çok çalışırsak Kudüs kurtulur ve Kudüs kurtulursa hayata esir olan ruhlarımızda arınacaktır. Kudüs Allah’ın bir emanetidir. Ve biz Allah rızası için ve yalnız Allah’a güvenerek daha çok çalışmalıyız. Daha dürüst, daha temiz, daha ahlaklı olduğumuz zaman, kardeşlerimizle daha iyi geçindiğimiz zaman göreceksiniz Kudüs kendiliğinden kurtulacaktır. Kim olduğumuzu hatırlayalım. Neyi kaybettiğimizi hatırlayalım. Kaybettiğimiz yalnızca Kudüs mü, yoksa ruhlarımızı kaybettiğimiz için mi bugün Kudüs tutsaktır? Önce vicdanlarımızda bu sorunun cevabını verelim.  Mescid-i Aksa müminlerin haykırışı, Müminlerin niyazı. Bizim dilimiz ki gönüllerde dualarla bir olup Allah’ın izni ile zalimlere lanet olarak yağar. Anlamamakta direniyorlar. Biz Allah’tan başka kimseden korkmayız. Bu zulüm devam ederse, güçlenmeye devam edip zalimlere kâbus oluruz. Kardeşlerimizin canını yakanlar ve İslam düşmanlığı yapanlar, her daim enselerinde bizim nefesimizi hissederek korku solurlar. Ey Zalimler unutmayın ki Allah zulme uğrayanların yanındadır!

Ey zalimler unutmayın ki Zafer inanlarındır! Filistin’deki Müslüman amcalarımız, teyzelerimiz, kardeşlerimiz bilsinler ki duamızla ve gönlümüzle sonuna kadar onların yanındayız. Allah’ın izni ile bütün bu zulümler bitecektir. İşgalci İsrail bir gün perişan olacaktır. Siyonizm’in son kalesi korsan devlet İsrail’in bu tür uygulamalarını nefretle kınıyor, vicdanını kaybetmemiş, uluslararası camiayı ve Müslüman devletleri bir an önce önlem almaya ve seslerini yükseltmeye davet ediyoruz.”