Geçtiğimiz ay içerisinde Karaman basınında “KMÜ de neler oluyor?” konulu bazı haberlerde “Neden Yeniden Dekan Olarak Teklif Edilmediği” sorusu ile gündeme gelen ve gıyabında ismi en çok zikredilen Prof. Dr. Ali ŞAHİN hocamız olmuştu. Sağlık Bilimleri Fakültesi  Dekanı  iken Yükseköğretim Kurulu’nun 15 Temmuz 2016 sonrası bütün
dekanların istifasını talep etmesi ile Dekanlık görevinden istifa etti. Sağlık Bilimleri Fakültesinde görev yapan tek Profesör  iken daha sonra  Üniversite Rektörlüğünce Dekanlığa yeniden teklif edilmedi. Karaman basını bunun cevabını merak etti. Ama hala cevap bekleyen bu soruyu bunca yapılan habere rağmen devletimizin şu günlerde en çok ihtiyacı olan şey “Ülkemizin ve Milletimizin sahili selameti için el birliği, gönül birliğidir. Hiçbir zaman kişisel çıkarlar peşinde olmadım olmamda. Hele ki böyle bir süreçte şahsi hesaplar peşinde koşmanın ne yeri ne sırası” diyerek edebi gereği susmayı tercih eden hocamızı odasında ziyaret ettik. Bizi kırmadılar. Tam tersi sorduğumuz sorulara son derece güler yüz ve tevazu ile cevap verdiler. Muhabirimiz Muhammet Pınar’ın hafta içerisinde Rektör Adayı Prof.Dr. Ali ŞAHİN ile yapmış olduğu röportaj yazısını paylaşıyoruz sizlerle…
Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektör Adayı Prof. Dr. Ali Şahin’in gazetemize özel verdiği röportaj;
Değerli Hocam. Bizim buraya geliş nedenimiz şahsınızın rektör adayı olmuş olmanız ve bu süreçte sizinle ilgili basın yoluyla isminizin de geçiyor olduğu bazı haberleri aydınlığa kavuşturmak düşüncesidir. Müsaade ederseniz röportaj yapmak niyeti ile geldik.
Zahmet etmişsiniz. Teveccühünüzden dolayı teşekkür eder, ilkeli haberciliği şiar edinmiş bir basın gurubu oluşunuzdan dolayı da tebrik etmek isterim. Hoş geldiniz şeref verdiniz.

Sayın Hocam Öncelikli olarak isminizin zikredildiği bazı haberleri değerlendirmeden rektör adaylığınız süresince yapmış olduğunuz ve bir rektör adayına yakışır tanıtım faaliyetleriniz için sizi tebrik ederek başlamak isteriz. Bu süreci kısaca bir özetler misiniz?
Estağfurullah. Başta sizi ve Karamanımızda basına layıkı ile hizmet etme gayretinde olan bütün kardeşlerime kolaylıklar diliyor bütün Müslümanların Kurban Bayramını tebrik ediyorum. 
Bizler her işimiz mensubu olduğumuz dinimizden edindiğimiz terbiye ve Yunus Emre gibi şehrimizin manevi değerlerinin giydiği o edep hırkasını giyerek başlamayı ve şartlar ne olursa olsun hakkı ve hakikati gözeterek  yürümeyi düstur edindik. Unvanlar, makamlar ve mevkiler birer vesiledir. Bizler bu aziz millete hizmet edebileceğimiz her türlü görevin içerisinde olmayı onur sayarız. 13 Haziran 2016 tarihinde başlayan adaylık sürecimizi Elhamdülillah bir lidere yakışır şekilde başlattık ve sürdürmekteyiz. Bu vesile ile yola çıktığımız rektör adaylığı sürecimiz aynı aşk ve azimle devam etmekte. Bu zaman diliminde bana maddi ve manevi destekte bulunan, beni yüreklendiren başta ailem ve yakın uzak dostlarım olmak üzere bütün öğretim üyesi arkadaşlarıma ve siz değerli basınımıza şükranlarımı arz etmek isterim.
Sayın Hocam. Malum olduğu üzere YÖK’ün belirlemiş olduğu bir seçim takvimi var idi. Fakat 15 Temmuz darbe teşebbüsü ile seçim yapılamadı. Bu durumu nasıl değerlendirirsiniz?
Öncelikle bu hain girişimi şiddetle kınıyor Milletimizin kararlı ve cesur tavrını gönülden alkışlıyorum. Ayrıca şehitlerimizi rahmetle gazilerimizi minnetle yâd etmek istiyorum. Bu konuyu irdelemeden önce bir şeyi sizlerle paylaşmak isterim. Biz sekiz kardeşiz. Sevgili babacığım bize yaşantısı ve öğütleri ile çok şey öğretti. Ama hepimize şu beş şeyi hayatımız boyunca unutmamamızı hassaten tembihlemiştir. Birincisi “Emrolunduğunuz gibi dosdoğru olun”. İkincisi, “ Ne oldum değil ne olacağım” deyin. Üçüncüsü , “Haddi aşmayın”. Dördüncüsü size emanet edilene ihanet etmeyin”. Beşincisi de  “Bir gün bütün yaptıklarınızdan hesaba çekileceksiniz unutmayın”. Buna göre yaşayın buna göre hayatınızı tanzim edin demiştir.
Dolayısı ile her kim olursa olsun bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içen birinin ya da birilerinin canından aziz bilmesi gereken kendi öz vatanına her ne sebep olursa olsun ihanet etmesi kabul edilir şey değil. Bizim için asıl olan vatandır. Bizler nasıl ki vatanımız için yaşamayı ve vatanımız için ölmeyi şeref bildi isek ülkemizin sahili selameti için devlet büyüklerimizin alacağı kararlara harfiyen uymayı da ve bize bu süreçte ülkemizin varlığı ve birliği için tevdi edilecek her türlü görevi de şeref sayarız. Seçimlerin ertelenmiş olması bizde ne bir telaşa ne de bir endişeye sebep olmuştur. Bendeniz şu anki görevimi layıkı ile yürütmekteyim ve yarın seçim olacakmış gibi kararlı ve heyecan doluyum. Temennim o ki bu sinsi bir ur gibi içimizde yer edinmiş bedbahtların tek tek bulunup hak ettiklerine düçar olmasıdır. Bugün Sağlık Bilimleri Fakültesi’nin bir öğretim üyesi olarak nasıl ki bu şer odakları ile gereken mücadeleyi verdi isem yarın Rektörlük vazifesi nasip olursa aynı hissiyatımla mücadele etmeye devam edeceğim.

Sayın Hocam. Konuşmanızda dikkat çeken bir cümle sarf ettiniz. Sağlık Bilimleri fakültesi Öğretim Üyesi olarak dediniz. Biz sizi Fakültenin dekanı olarak tanıdık fakat bugün karşımızda dekan sıfatınızla değil bir öğretim üyesi sıfatınızla duruyorsunuz. Bu sürece nasıl gelindi paylaşır mısınız?
Müsaade ederseniz bendeniz bu konuya nezaketim gereği pek girmek istemiyorum. Ya da KMÜ Rektör Adayı oldum böyle oldu desem yeter. Zaten Köşe Yazarınız Adil Büyükönder Hoca son yazısında bu konuyu, ilgililerden cevap bekleyen sualleriyle, öz bir şekilde sorguladı. Bu konu benim dışımda geliştiği için ilgililere sorabilirsiniz. Bildiğiniz gibi dekan teklifleri rektörlerin uhdesinde olup atama işlemleri YÖK’ün yetkisi dâhilindedir.
Hocam gelmeden evvel alisahin.gen.tr uzantılı kişisel web sayfanıza baktık. Orada bir şey çok dikkat çekici. Sizin okul içerisinde ve okul dışarısında öğrencilerinizle olan muhabbetiniz. Hayran kaldık doğrusu. Nedir bu son derece hoş hoca öğrenci ilişkisinin sebebi?
Aslında sitemizde yer alanlar buz dağının görünen kısmı. Bizim asıl amacımız bu ülkenin en büyük sermayesi olan gençlerimize sahip çıkabilmektir. Onlar ne kadar üniversite çağında olsalar da, kendilerini daha özgür ve olgun hissetseler de kesinlikle insan olmalarının ve delikanlı çağlarını yaşıyor olmalarının gereği olarak o yaşlarda daha sağlıklı ilgi ve desteğe ihtiyaç duymaktalar.
Biz bunu biliyoruz ve hem mensubu olduğumuz dinimizin hem de millet olarak yaşattığımız kültürümüzün bir gereği olarak bize emanet edilen her ne olursa olsun gözümüz gibi bakabilmeliyiz. Bizim için sadaka-ı cariye hükmünde bu gençlerimize ne yapsak azdır. Çünkü bu gençler buradan mezun olur olmaz ülkeyi yönetmeye ve millete önderlik etmeye aday insanlar olacaklar. Dolayısı ile bizim olan bu gençlere hem mesai saatleri içersinde hem de mesai saatleri dışarısında vakit ayırmak hocalığın en huzur verici işi ve bir hocanın yapacağı en hayırlı uğraşıdır diye düşünüyorum.

Hocam sizin öğrencileriniz bu konuda çok şanslılar eminim. Ama sadece öğrencileriniz değil personel ile olan ilişkileriniz de dikkatimizi çekti. Duyduğumuz kadarı ile beraberce yemekler organize ettiğiniz ya da ne bileyim özel günlerde hep birlikte ziyaretler gerçekleştiriyormuşsunuz. Bu zor olmuyor mu?
Aslına bakarsanız biz millet olarak her halimizle zora talibiz. Ülkemizin bulunduğu coğrafya, sahip çıkmaya çalıştığımız içerde ve dışarıda milyonlarca insan ve bizi rahat bırakmayan bir sürü şer odakları. Bu hal ki muhtemelen bizi her daim diri ve canlı tutuyor. Bizim yaptığımız devlet büyüklerimizin yaptıkları işler yanında ne ki. Mevlam devlet büyüklerine güç versin sabır ve takat versin. Rabbim devlete zeval vermesin.
Amin Hocam.
Ya değilse şu söyledikleriniz insan olan herkesin her devirde yapması gereken şeyler. Biz insanlığımızın gereğini yapmaktayız. Bendeniz bugüne kadar hangi ortamda bulundu isem hep aynı şeyi düşündüm. “Yaratılanı sevmek yaratandan ötürü ve baki kalan şu kubbede hoş bir sada bırakabilmek.” Gerisi lafı güzaf.
Hocam röportajı yavaş yavaş sonlandıralım sizce de mahsuru yoksa. Merakımı mazur görün kendinize örnek aldığınız (ama şu an hayatta olmayan biri olsun sonra yanlış anlaşılır) biri ya da birileri var mıdır?
Elbette. Olmaz mı? Bizi biz yapan gittiğimiz yoldur. Örnek aldığımız şahsiyetlerdir. Bu vesile ile Peygamber Efendimiz bize en büyük örnektir ama sizin kastettiğiniz manada tabi ki onun gibi olmak isterim dediğim şahsiyetler var elbette. Mesela Alçak gönüllülükte ve tevazu da Yunus’un kana kana içtiği o sudan bir damlada biz içebilsek. Kanaat ve dosdoğru biri olabilmek adına Akif’in soluduğu o havayı doyasıya soluyabilsek. Davası uğruna dik durabilmek denince akla gelen nadir şahsiyetlerden biri olmuş Cennet mekân Abdülhamit Han hazretlerinin baktığı pencereden bakabilsek ne mutlu bize. Onlar gibi olmamız hakikaten çok zor. Ama en azından tek tesellimiz tabiri caizse yolculuğa onların bindiği atlarla devam edebilme derdinde olmak. Nasip diyelim.

Sayın hocam son olarak henüz rektörlük seçimi ile ilgili yeni bir takvim yok ama diyelim ki kısa süre sonra bir seçim yapılacak olsa. Ne görüyorsunuz. Ya da nasıl bir tablo ile karşılaşırsak şaşırmayalım?
Bu soruyu rektör adayı olduğum ilk günlerde sormuş olsaydınız. Cevabım daha farklı olurdu ama şu an ki gelmiş olduğum an itibari ile çok daha farklı bir cevap vereceğim. Şöyle ki. Bendeniz başta ailem ve yakın uzak birçok eş ve dostumla yaptığım istişareler neticesinde aday olduğumu birçok yerde ifade ettim. İstişarem sonucu vermiş olduğum kararımdan bugün itibari ile ziyadesi ile memnunum. Çünkü adaylığım süresinde şunu gördüm. Daha önce tanıyor olduğum istişare ettiğim ve sonrasında adaylığımla ilgili birkaç kez hasbihal etme fırsatı bulduğum hocalarımızın şahsıma ilgisi yanında tanıyor olduğum ama bu vesile ile tanıştığım hocalarımızın samimi teveccühü almış olduğum bu kararımın ne kadar isabetli bir karar olduğunu gösterdi. Bunun yanında üniversitemizin diğer çalışanlarının manevi destekleri, şehrimizde bu süreçte fikir alış verişinde bulunduğumuz kanaat önderlerinin alakası ve basınımızın desteği de şahsen doğru yolda olduğumu gösterdi. Ve bugüne dek ben ve şahsıma manen destek olan dostlarımla vaktimizin önemli bir kısmını üniversitemizin gelecek dört yılını planlamaya ayırdık. Tüm bu güzellikler ışığında diyebilirim ki biz üniversitemizin rektörlüğüne hazırız.
Sayın hocam bu güzel öğle vaktinizi bize ayırmış olduğunuz için çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca sorularımıza açık yüreklilikle vermiş olduğunuz cevaplar için de doğrunun peşinde koşan biz basın mensupları adına şükranlarımızı sunar rektörlük seçiminde başarılar dileriz.