CHP, yasal dayanağı olmadığı halde elektrik faturalarından “sayaç okuma bedeli”, “kayıp kaçak bedeli” adları altında kesilen ve tüketicilere geri ödenmesi gerektiği halde ödenmeyen paraların iadesi için harekete geçerek TBMM’ye yasa teklifi sundu.

Karaman CHP İl Başkanlığı Elektrik faturaları ile ilgili basın açıklaması yaptı; 
''Vatandaştan “Kayıp kaçak bedeli” alınmasın.


Sadece 2011′de bu yolla 2,8 milyar TL topladılar.

CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Umut Oran ile CHP Genel Sekreteri Bihlun Tamaylıgil tarafından hazırlanan yasa teklifinde, elektrik abonelerinden 2011 yılında haksız şekilde kesilen toplam 2 milyar 829 milyon TL’nin iadesi istendi.

Elektrik Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi, “Sayaç okuma bedeli” ve “kayıp kaçak bedeli” adı altında yapılan ve tahammül edilemez boyutlara ulaşan son 1.5 yıllık dönemde yatırılan paraların iadesini içeriyor.

İKİ MADDELİK YASA YETERLİ

İki maddelik yasa teklifinde, 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nda yer almadığı halde “Kaçak/Kayıp Bedeli” ve “Sayaç Okuma Bedeli” adları altında elektrik faturalarına yansıtılan ve abonelerden tahsil edilen bedellerin tüketicilerden alınmasını engellemek amacıyla söz konusu yasanın 13. maddesine hüküm eklenmesi istendi.

Yasa teklifi ile ayrıca tüketicilerden kayıp/kaçak bedeli ve sayaç okuma bedeli adı altında 1 Ocak 2011 tarihinden itibaren tahsil edilen ücretlerin herhangi bir başvuru aranmaksızın iade edilmesi de hüküm altına alındı. Bu ücretlerin tüketicilere iade edilmesine ilişkin usul ve esasların, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 30 gün içerisinde hazırlanacak bir yönetmelikle belirlenmesi ve ücret iadelerinin bu kanunun yayımından sonra en geç 90 gün içerisinde gerçekleştirilmesi de yine yasa teklifinde düzenlendi.

VATANDAŞ ÖZEL ŞİRKETİN İNSAFINA KALDI

Yasa teklifinin gerekçesinde de elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımının “Kamu yararına dönük, toplumun ortak gereksinmesini karşılayan kamu hizmetlerinden” olduğu anımsatıldı.

Ancak elektrik dağıtım hizmetlerinin özelleştirilmesi sürecinde yürürlüğe konan yeni tarifelerle şirketlerin mutlak olarak kâr etmesinin garantiye alındığı, tüketicilerin haklarının yok sayıldığı
ve kamu tekelinin özel tekele dönüştürüldüğü kaydedilen gerekçede, “Elektrik dağıtımının özelleştirilmesiyle vatandaşlarımız tamamen özel şirketlerin insafına bırakılmıştır” denildi.

SADECE BİR YILDA 2 MİLYAR 829 MİLYON TL TOPLANDI

Resmi rakamlara göre sadece 2011 yılında alınan kayıp/kaçak bedelinin toplam 2.7 milyar TL olduğu, sayaç okuma bedeli adı altında ise abonelerden 2011 yılında toplam 129 milyon TL toplandığına işaret edilen gerekçede, “Bu ücretler haksızdır” denildi. Anayasanın, “Vergi, resim, harç gibi mali yükümlülükler ancak kanunla konulur, değiştirilir veya kaldırılır” hükmünün hatırlatıldığı gerekçede, “Oysa Elektrik Piyasası Kanunu’nda bu ücretlerin alınabileceğine dair açık bir hüküm kesinlikle yer almamaktadır. Dolayısıyla bu ücretler elektrik abonesi olan yurttaşlardan kanuni bir dayanağı olmadan, Anayasaya aykırı şekilde alınmaktadır” denildi.

30 MİLYON ABONE TEK TEK UĞRAŞMASIN

Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri ve Tüketici Mahkemelerinin de bu konuda yapılan itirazları haklı bulduğu anımsatılan gerekçede, “Bu ücretlerin haksız, kanunsuz ve anayasaya aykırı olduğu mahkeme kararlarıyla sabit olduğuna göre, 30 milyon civarındaki elektrik abonesinin tek tek mahkemelere başvurarak yargının yükünü artırmasına gerek yoktur. Öncelikli görevi anayasanın amir hükümlerini hayata geçirecek kanuni düzenlemeleri yapmak ve halkın sorunlarını çözmek olan TBMM’nin mahkemelerin tüketici lehine vermiş olduğu bu kararları
genel bir kural haline getirmesi gerekir” denildi.