Hakkari’deki il genel meclis üyeleri ile belediye meclis üyelerinden oluşan heyet, Çukurca ilçesindeki Üzümlü Sınır Kapısı’nı ziyaret etti.

Kuzey Irak’ın sıfır noktasında bulunan Üzümlü Sınır Kapısı’nı ziyaret eden İl Genel Meclis Başkanı Lokman Özdemir, il encümenleri ve belediye encümenleri, Peşmergeler tarafından karşılandı. Kuzey Irak gümrük sorumlusu İsmet Abdulfettah, sınır kapısının açılmasının mutluluğunu yaşadıklarını belirterek, birlik ve beraberlik mesajları verdi.

Hakkari İl Genel Meclis Başkanı Lokman Özdemir ise, Üzümlü Sınır Kapısı’nın Hakkari ve Çukurca halkı için bir hayal olduğunu ve bu hayalin 10 gün içerisinde gerçekleşeceğini söyledi. Özdemir, “Buraya kurulan prefabrikler bitmiş durumda, su deposu yapılıyor. Aldığımız bilgiye göre bu da 10 gün içinde bitecektir. İl genel meclisi olarak biz de üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. Bir ay önce Çukurca Emir Şaban Mahallesi’nde il özel idareye ait 4 bin 485 metrekare arsayı gümrük birliğine gelecek görevlilerin kalacağı lojman için tahsis ettik. Bunun dışında üzerimize düşen görevi yapmaya hazırız. Bakın Habur Sınır Kapısı’nda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Geliş gidişlerde halkımız saatlerce bekletiliyor. Halkımız inşallah artık bu sıkıntıdan kurtulacaktır. İnşallah 10 gün içinde sınır kapısının işleri biter ve en kısa zamanda açılışı yapılır” dedi.

“TÜRKİYE DEMOKRATİKLEŞME NOKTASINDA CİDDİ SIKINTILAR YAŞIYOR”

Türkiye’nin demokratikleşme noktasında ciddi sıkıntılar yaşadığını ifade eden Özdemir, “Demokratik süreç tıkanma noktasına gelmiştir. Yıllardır barış için her türlü fedakarlık yapıldı ama bunun tek tarafla olması mümkün değildir. AK Parti iktidarı döneminde 12 yıl boyunca defalarca ateşkes ilan edildi. Defalarca çatışmasızlık ilan edildi ama bu sürekli tek taraflı oldu. Son iki yıldır her iki tarafta çatışmasızlık noktasında büyük bir adım attı ama bu yetersizdir. Daha önce Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt sorununu çözeceğini söylüyordu. Şimdi Cumhurbaşkanı oldu, bu sorunu halen çözmedi. Yani tekrar savaş yaşanırsa binlerce insan yaşamını yitirecektir. IŞİD gibi çete örgütü Orta Doğu ve Türkiye için bir tehdittir. Bunlara karşı Türkiye’nin sessiz kalmaması gerekir. Kobani direnişinde Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘Kobani düştü düşecek’ söylemini gerçekten doğru bulmuyoruz. Kobani düşerse yarın Ankara ve İstanbul da düşecektir çünkü bu çete örgütünün hiçbir ideolojisi ve barış anlayışı yoktur. Katliamcı bir anlayış ve katliamcı bir örgüttür. Bu örgüte karşı herkesin ittifak sağlaması gerekirken, Orta Doğu’daki bütün Müslüman ülkelerin buna sessiz kalmalarını doğru bulmuyoruz. Bu çeteler onlarca camiyi yıktılar, Kur’an-ı Kerim’i yıktılar. Bir hafta önce Kobani’de bir camiyi yerle bir ettiler. Kur’an-ı Kerim’i paramparça ettiler. Bütün İslam alemine sesleniyoruz, eğer gerçekten Müslüman anlayışınız varsa bunlara karşı sessiz kalmamanız gerekiyor. Bu çete kadın ve çocukları katlediyor, kadınları pazarlıyor. Bu çetelere karşı Müslüman ülkelerinin, ‘insanım’ diyen herkesin sessiz kalmaması gerekir. Bakın Kürt sorununda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, ‘Biz gerekli adımı attık’ diyor. Biz de soruyoruz kendisine, sen hangi adımı attın? Kürtlerin kültürel değerleri için herhangi bir adım atıldı mı? Hakkari için herhangi bir adım attın mı? Ana dil için herhangi bir adım attın mı? Bakın Çanakkale ve her yerde birlikte savaştık ama demokratik haklara gelince asimilasyon noktasında ellerinden ne geldiyse yaptılar. Coğrafya ve köy isimleri halen kabul edilmiyor” şeklinde konuştu