Adıyaman Halk Eğitimi Merkezi’ndeki usta öğretici ve kursiyerlere yönelik ‘Aile İçi İletişim’ semineri verildi.Her ay gerçekleştirilen seminerler kapsamında bu ay Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen Ahmet Alpaslan tarafından ‘Aile İçi İletişim’ konulu seminer gerçekleştirildi. Seminerin açılışında konuşan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Aziz Özbilgiç, kurum olarak usta öğreticilere bu tür çalışmalarla hem sosyal ve kültürel bir etkinlik fırsatı sunmak istediklerin ve uzman desteğiyle nitelikli bilgiler kazandırmayı amaçladıklarını dile getirdi.Açış konuşmasının ardından Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmen Ahmet Alpaslan, slayt eşliğinde verdiği seminerde, şunları kaydetti:“Yirminci ve yirmi birinci yüzyılın en büyük iletişim araçları olan televizyon, bilgisayar, cep telefonu görselleri hayatımıza ciddi anlamda kolaylıklar sağlarken; hayatımızın birer vazgeçilmez parçası haline geldi. Bununla birlikte kontrolsüz ve bilinçsiz kullanım; teknoloji bağımlılığını arttırmış, dikkat eksikliğini tetiklemiş, aile içi iletişim bağlarına zarar vermiştir. Aile içi iletişimde çocuklarla ve eşlerle kaliteli zaman geçirmek önem arz etmektedir. Tv’yi bedava bakıcı olarak gören bazı insanlarımız şunu unutuyor. Birçok Avrupa ülkesi 0-3 yaş döneminde ki çocukların Tv izleme konusunda yasaklama getirmiş durumda. Oysa bu dönemde çocukla duygusal bir ilişkiye girebilmek için fiziksel temasa ihtiyaç vardır. Oyunlarına katılmalı, duygusal paylaşım için onlara zaman ayırmamız gerektiğini unutuyoruz.‘7 yaşına kadar olan çocuğunuzla oynayınız, 15 yaşına kadar arkadaşlık ediniz, 15 yaşından sonra istişare ediniz.’ (Hz. Ali r.a.) Çocuklarımıza çok şeyi söylemektense iyi birer model olmamız onların üzerinde daha etkili olacaktır.Nebraska Üniversitesinin en mutlu 100 çift üzerinde yaptığı araştırma sonuçları neticesinde bu çiftlerde üç tane ortak özellik tespit edilmiştir.Beraber zaman geçiren çiftler daha mutlular. Karı-koca birbirlerine iltifat etmeleri bayanları şımartmadığı gibi kadının erkeğe olan bağlılığını arttırmaktadır. Fiziksel temasta çok önemlidir. Her ailede sıkıntıların olmasının gayet doğal olduğunu buda evliliğin tuzu biberi olarak görülmesi gerektiğini, sıkıntılı zamanlarda erkeğin eşinin elini tutup göz teması kurması sorunların çözümünde önemli rol olacaktır.Her anne-baba başarılı çocuklar yetiştirmek ister. Fakat unutulmaması gereken bir nokta var, her çocuğu değerlendirirken kendi özel durumu içerisinde değerlendirmek gerektiğini; kıyaslamanın çocukların gelişimi üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını belirtmek isterim. Okuldaki başarının hayattaki başarıya eşdeğer olmadığını, gençlere yapacağımız katkılardan birinin de ego ideali kazandırmak olduğudur. Kendi hayallerinin ve hedeflerinin peşinde koşmayan gençlerimizin başkalarının hedeflerinin ve planlarının birer parçası olacağını unutmamalıyız.”