Güzel günler dileyerek başlıyorum. Önemli olan güzellikleri hep birlikte paylaşabilmektir. Bir selam dahi paylaşmaktır, iyi hissettirebilmektir insanı. Onun için bende sizlere bu yazımda güzel selamlarımı ileterek başlıyorum.

Bir önce ki yazımı,
"Cehaleti mi seçeceğiz yoksa bilgiyi bilgeliği mi?
Kötülüğü mü seçeceğiz yoksa iyiliği mi?
Tercih sizin." Diyerek bitirmiştik.

Bir örnek hikaye vardı,

Ne anladık orada anlatılan hikayede, neresinden baktık hayata, önemli olan neydi düşünüp, sorgulayabilmek, umudumuzu hiçbir zaman yitirmemek.

Herkes aynı bakamaz tabi, kimi düşünür sorgular, kimi daha farklı bir yorum katar, kimi de hata arar. Hayat hep böyle işte, hep hata arayanlar vardır.

Şimdi biraz düşünüp ve sorgulayalım.

Cehalet bilginin karşısında güçlüdür.
 

Neden cehalet bilginin karşısında daha güçlü bir durumdadır. Yaşamımız içinde görüyoruz cehaletin ne kadar böylesine güçlü olduğunu, bir tanıma ihtiyacı yok aslında. Bilgisizlik bir cehalettir, ilime, bilime karşı gelmektir. Bilimin, bilginin karşıtı mı sadece cehalet, aynı zamanda kibir de bir cehalettir.
 

Şöyle diyebiliriz aslında, cehalet, bilgi karşısında her zaman daha güçlüdür. Çünkü cehalet kabadır. Bilgi ise nazik.

Nazik ve nezaketli olanın karşısında hep bir kabalık vardır ve kaba olan da bir güç örneğidir. Niye böyle diye düşünmüyoruz yine.

Kötülük nedir?

Herkes bir başka tanım yapabilir çok çok anlatır. Peki biz ne kadar kötüyüz, bu anlatımlarımız ya da kendi tanımlamalarımız karşısında, kendimizden de bir tanım katıyor muyuz?

Kötülük de cehalet gibi işte cehalet nasıl bilgi karşısında güçlü ise kötülükte iyilik karşısında daha güçlüdür. Neden peki, güçte kötülüğü getiriyor.

Gücü içermediği takdirde kötülük, aciz bir fesatlıktan başka bir şey değildir.

 

Sonuca geldiğimizde, kötü insan iyi insandan daha güçlüdür. Tarihe baktığımız zaman bunun örnekleriyle doludur.

Uzakta aramayın, biraz etrafımıza baktığımızda göreceğiz, cahil insanın sesi, bilge insandan daha çok ve daha yüksek çıkar. Cahilin sözü bilgeninkinden daha çok duyulur.

Cahil insan, bilge insana hâkim olduğunda felaket ve adaletsizlik kaçınılmaz olur.

Ama Kötülük ve iyiliğin, cahillik ve bilgeliğin, karanlık ve aydınlığın, siyah ve beyazın mücadelesi her zaman devam eder.

İyilik ve kötülük arasında hep bir mücadele olacak.

Biz ne yapacağız.

İyi mi, kötü mü olacağız.
Bilgeliğin mi, cahilliğin mi peşinden gideceğiz.

İşte yine tercih sizin.

Montaigne'nin
"Dünyanın en büyük cezaevi, cahil insanın kafasının içidir." sözü ile yazımı bitiriyor, herkese güzel günler diliyorum.

Düşünmeyi unutmayalım.