Ülke genelinde olduğu gibi Karaman’da da kış mevsiminin yaklaşması ve ani değişen hava sıcaklıkları nedeniyle gribal enfeksiyon vakalarında artış görülmeye başlandı.  

Özellikle boğaz enfeksiyonu, öksürük ve ateş gibi şikayetlerle sağlık kuruluşlarına başvuranların sayısı gün geçtikçe artmaya devam ediyor. Uzmanlar, hastalıkların arttığı kış aylarında bağışıklılık sistemini güçlendirmek için dengeli beslenmenin önemine dikkat çekiyor.  

Diyetisyen Nazlıcan Harmanizi, kış aylarında vatandaşların nasıl beslenmeleri gerektiğine yönelik önerilerde bulundu.

“GRİBAL ENFEKSİYONDAN KORUNMAK İÇİN VÜCUDUMUZUN SAVUNMA SİSTEMİNİ DAHA GÜÇLÜ HALE GETİRMELİYİZ”

Gribal enfeksiyonun özellikle mevsim geçişlerinde ve soğuk havalarda insanların en büyük sorunu olduğunu söyleyen Harmanizi, “Gribal enfeksiyondan korunmak için öncelikle dengeli ve yeterli bir beslenme şeklini yaşam tarzı haline getirmeliyiz. Beslenme ile birlikte düzenli ve yeterli bir uyku da çok önemli.

Gribal enfeksiyondan korunmak için vücudumuzun savunma sistemini daha güçlü hale getirmeliyiz, günlük beslenmemizde mevsim meyve ve sebzeleri yer almalı. Bol sıvı alımına özen gösterilmeli. C vitamini içeren besinlere günlük beslenmemizde yer vermeliyiz. C vitamini vücut direncini arttırır. Bağışıklığın güçlenmesine destek olur. C vitamini içeren besinler; portakal, greyfurt, limon, mandalina, yeşil sebzeler... Düzenli spor yapmak daha güçlü bir bağışıklık demektir. Kan tahlili yaptırarak hekim kontrolünde vitamin – mineral eksiklikleri saptanarak gerekiyorsa takviye alınmalıdır. Gribal enfeksiyon riskine karşı öncelikle güçlü bir bağışıklık sistemimiz olmalı. Bağışıklık hücrelerimizin yaklaşık %70’i sindirim sistemimizdedir çoğunluğu da bağırsaklarımızdadır. Yani güçlü bir bağışıklık mutlu bağırsaklardan geçer.

Hastalık yapıcı bakteri veya virüsler vücudumuza girdiğinde sağlıklı bir bağışıklık sistemi bizi hastalıklardan korur. Bağırsaklarımızda hastalık yapıcı bakteri veya virüslerle savaşan trilyonlarca iyi bakteri vardır. Sağlıklı beslenme ve düzenli uyku ile bu bakteri sayı ve çeşitliliğini arttırabiliriz.

Bahsettiğim iyi bakteri sayısını arttırmak için probiyotik ve prebiyotik besinlere günlük beslenmemizde yer vermeliyiz. Bunlar; yoğurt, kefir, ayran, soğan, sarımsak, pancar, turşu, enginar, patates, pırasa, boza gibi besinlerdir” dedi. 

“BALIK MEVSİMİNDE HAFTADA 2 GÜN MUTLAKA BALIK TÜKETİLMELİDİR”

İnsanların hastalıklardan korunması için besin önerilerinde bulunan Harmanizi, şu ifadeleri kullandı:

“A ve C vitamini gibi antioksidan özelliğe sahip vitaminlerden  zengin beslenmeliyiz. Bunlar ; havuç , balkabağı , brokoli ,lahana , ıspanak ,portakal , mandalina, limon , greyfurt, kivi ,ananas , yeşil biber , nar , kuşburnu gibi besinlerdir.

E vitamininden zengin beslenmek vücut direncini arttırır. E vitamini kaynakları ; avokado , zeytinyağı , ayçekirdeği ,badem ,fıstık ,yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagillerdir.

Omega-3 yağ asitlerinden zengin beslenmek yine bağışıklık sistemini olumlu anlamda etkilemektedir. Balık mevsiminde haftada 2 gün mutlaka balık tüketilmelidir. Ceviz, badem, fındık gibi yağlı tohumlar da omega-3 kaynaklarıdır.

Çinko ve selenyum da bağışıklık için önemli minerallerdendir. Soğan, sarımsak, kabak çekirdeği, fındık, ceviz, badem, kuşkonmaz, mantar, kuzu eti kaynaklarıdır.

Zencefil; güçlü antioksidan etkisi ile bağışıklığı destekleme yardımcıdır. Süt ile karıştırılarak veya yemeklerde kullanılabilir.

Zerdeçal; içeriğindeki kurkumin sayesinde doğal bir antienflamatuvardır. Hastalıkların iyileşmesini hızlandırır. Kurkumin yağda çözünebilen bir madde olduğundan zerdeçalı yağlı yemeklerle, yoğurt ile yemek vücuda yararlılığını arttıracaktır.”

KIŞ AYLARINDA BİREYLER KİLO KONTROLÜ SAĞLAMAKTA GÜÇLÜK ÇEKİYOR

Kış mevsiminde havaların soğuması ile birlikte beslenme şeklinin daha çok yağlı ve şekerli besinlerden yana olduğunu kaydeden Haramanizi, gecelerin uzaması ile birlikte bireylerdeki atıştırma isteğinin arttığını ve kilo kontrolü sağlanmasında güçlük çekildiğini ifade etti. 

Haramanizi, “Birçok kişi kalın giysiler içerisinde kilolarını rahat saklayabileceği rehavetine kapılır ve sağlıklı beslenme düzeninden uzaklaşır. Fakat her zaman olduğu gibi kış mevsiminde de yeterli ve dengeli beslenmenin sağlanması sağlığımızın korunması açısından önem taşımaktadır. Yeterli ve dengeli beslenmeli, günlük beslenmemizde her besin grubuna yer vermeliyiz. Günlük olarak mevsimine uygun 2 porsiyon meyve, mevsimine uygun günlük 3 porsiyon sebze tüketilmelidir. Haftada 2-3 gün kurubaklagil tüketilmelidir. Günlük 10-12 adet fındık veya badem veya 2-3 adet ceviz tüketilmelidir. Haftada 2-3 kez balık tüketilmelidir” ifadelerini kullandı. 

“SADECE HASTA OLDUĞUMUZDA DEĞİL HER ZAMAN YETERLİ VE DENGELİ BESLENMEYE DEVAM ETMELİYİZ”

Yeterli ve dengeli beslenmenin önemine dikkat çeken Harmanizi, “Gribal enfeksiyon geçiren bir hastanın enerji ihtiyacı artmaktadır. Aşırı beslenmeden kaçınılmalı, vitamin, mineral, protein, lif bakımından zengin beslenilmelidir. Su tüketimine önem verilmelidir. Günlük ortalama 2.5-3 lt. Olmalı. Adaçayı boğazdaki iltihaplanmalar için tercih edilebilir. (gebeler tercih etmemelidir.) Kuşburnu , ekinezya çayı tüketilebilir. (gebeler tercih etmemelidir.) Soğan ve sarımsak gibi doğal antibiyotikler beslenmemize eklenmeli. Sadece hasta olduğumuzda değil her zaman yeterli ve dengeli beslenmeye devam etmeliyiz. Mevsim meyve sebzelerine günlük beslenmemizde yer vermeliyiz” önerilerinde bulundu. 

ÇOCUKLAR KIŞ AYLARINDA NASIL BESLENMELİ?

Çocuklardaki hastalık sürecinin yetişkinlere göre daha uzun sürebildiğini aktaran Harmanizi, sağlıklı ve düzenli beslenme ile birlikte kahvaltı alışkanlığının da çocuklara kazandırılması gerektiğini söyledi. 

Harmanizi, “Çocuklar özellikle bu dönemde okulda sürekli birbirleri ile temas halinde oldukları için hastalık süreci uzun sürebiliyor ya da sık tekrarlıyor.  Öncellikle çocukların kişisel bakımına dikkat ettiğinden emin olmalıyız. Ellerini yıkamak gibi.. Sağlıklı ve düzenli beslenme ile birlikte kahvaltı alışkanlığı çocuklara kazandırılmalıdır. Taze sebze meyve tüketimi , omega-3 kaynaklarının tüketilmesine özen gösterilmelidir. Yeterli miktarda süt grubu tüketilmelidir.

Çocuklar genelde sebze tüketimi konusunda seçici olabilmektedirler. Sevmedikleri yemedikleri sebzeleri farklı formlarda sunup tüketmeleri sağlanmalıdır. Örneğin pırasa yemeği yemeyen bir çocuğa pırasadan mücver ya da fırında pırasa  graten yapmak gibi. Ispanak yemeyen bir çocuğa krep hamuru ile çiğ ıspanağı buluşturup robotta çekip yeşil krepler pankekler yapmak gibi” dedi.