İdamın gelmesi, Saadet Partisine bağlıdır!

Saadet Partisi Karamam İl Başkanı Şaban Şahin ‘Hükümet, Muktedir olmayan iktidar konumunda, yetkisinin olmadığını, dışarıdan yetkisinin alındığını’ iddia etti. Saadet Partisi Karaman İl Başkanı Şaban Şahin yaptığı yazılı açıklamada “Son zamanlarda Sayın Başbakan her zamanki gibi konuşmak için yoğun mesai harcadıklarını görüyoruz. İfade ettiklerinin içeriğine baktığımız zaman dışarıdan yetkisinin alındığını ve bunları önlemede yetkisinin olmadığını algılamaktayız. Muktedir olmayan iktidar konumunda elinden gelmeyen durumdan olsa gerek, bir takım laflarla kendini tatmin etmektedir. Halkı da bu yönde tatmin etmek istemektedir. Sayın Başbakan, bir ara idamın geri gelmesi hususunda konuşmalar yaptı. Her zamanki gibi hitabet sanatıyla çok güzel laflar ederek, icraatının olmadığını bir kez daha gösterdi. İdam iki yolla geri gelir; birincisi Avrupa Birliği yani Hristiyan Birliğine karşı olan Saadet Partisi iktidarıyla geri gelir. İkincisi ise Saadet Partisi’nin yükselişini engellemek ve Halkın gözünde prim kazanması için dışarının müsaadesiyle geri gelir. Her iki halde idamın gelmesi, Saadet Partisine bağlıdır. Bunun dışında Avrupa Birliği abisi idamın geri gelmesine müsaade etmez. Kısacası Abiler izin vermez. Abiler ’in müsaade etmediği bir başka durum, Muhteşem Yüzyıl dizisiyle alakalı Sayın Başbakan, ‘Biz böyle Kanuni tanımadık. Kanuniyi biz ömrü at sırtında seferlerle geçen bir padişah olarak tanıdık’ şeklindeki doğru ifadesidir. Hatta Esprili bir yaklaşımla, ‘Kanuni attan düşüyüm diye ata binmemiş, seferlere katılıyım diye ata binmiştir de’ diyebiliriz. Sayın Başbakan’ın ifadesi doğru ama bu dizi yaklaşık iki senedir oynuyor, hiç müdahale edilmemiş, hala da müdahale edilememektedir. İmajlarını düşürmemek için; Image Maker’lar, derin düşünceler içerisinde, nasıl müdahale etmiş görüntüsünde, halka sunabiliriz telaşında oldukları da gözden kaçırılmamalıdır. Çünkü AKP böyle bir şeydir. Daha önceleri de ifade ettiğimiz gibi, böyle dizilerin kaldırılması RTÜK’e bağlıdır. Hükümetin bu konuyla ilgili herhangi bir yetkisi yoktur. Çünkü IMF bunlardan idareyi almış, yetkisiz kılmıştır. Halk oyalansın diye bunlara da Laf konuşma yetkisi vermiştir. Denilebilir ki neden böyle eleştiri yapıyorsunuz Saadet Partisi geliyor korkusuyla düzelme ihtimalinden dolayı böyle eleştiri yapıyoruz. Muhteşem Yüzyıl dizisi iki yıldır oynadığı halde, Patriot füzelerinin gelişini gizlemek amacıyla gündem değiştirmek için yapıldığını anlamak zor olmasa gerek. Önceleri Patriot füzelerinin gelişinden Başbakan’ın haberi olmadığı ve gelmeyeceği hususunda yalanlamaları oldu. Hükümet sözcüsü tarafından Başbakanın Patriotlarının gelmeyeceği yönünde yalanlamasıyla ilgili kem-küm ederek de olsa Patriotların geleceği açıklandı. Buna Pat-1 çelişkisi diyelim. Başbakanın Patriotların gelişinden haberi olmaması ve geleceğini yalanlamasından sonra, Nato’nun Başbakanı dikkate almayarak Patriotları getirmesine de Pat-2 diyebiliriz. Sonra Başbakan’ın tetiği bizde olacak deyip de, NATO’nun açıklamasıyla tetik tertibatı yok Ateşleme mekanizması var, Ateşleme mekanizması NATO’nun yetkisindedir. Açıklamasına Pat-3 diyebiliriz. Sonra sonra, Sayın Başbakan’ın ‘biz Nato ülkesiyiz’ demesi ve Natonun 1990 lardan sonra ilkönce Komünizme karşı kurulduğu halde Kominizim yıldıktan sonra İslam’ı düşman olarak alması. İslam şehirlerini hedef alması bu konudan bihaber olmasına da Pat-4 diyebiliriz. Bütün bu açıklamalardan sonra Suriye’den gelecek nükleer füzeyi önlemek amaçlı getirildi denilerek esas amacın Büyük İsrail’in kurmak olduğunu İsrail’i korumak girişimleri olduğu, Büyük Ortadoğu Projesiyle (BOP)ilgili çalışmalar olduğuna da Pat-5 diyebiliriz. Görüyoruz ki ülkemiz bir saçma-sapan bir yönetim anlayışıyla tezatlıklarla, yetkisizliklerle bir maceranın içine sokulmak isteniyor. Çare Milli Görüştedir. Milletin Görüşündedir. Amerika’ nın, NATO’nun, Imf’nin, AB’nin Hatta İsrail’in görüşünde değildir. Kısacası çare Saadet Partisi’dir” ifadesinde bulundu.