Iğdır’da modern sulama yöntemleri yonca tarlasında incelendi.Iğdır’ın Aralık ilçesi Aşağı Çamurlu köyünde yaşayan Haydar Alagöz isimli çiftçi kendisine ait yonca tarlasında modern sulama yöntemleri hakkında Iğdır Valisi Enver Ünlü’ye bilgi verdi.Aşağı Çamurlu köyünde yaşayan Haydar Alagöz, modern sulama yöntemleri olan yağmurlama sulama sisteminin, salma sulama yöntemine göre daha avantajlı olduğunu ve yaklaşık 20 yıldır bu işin pratiğini yaptığını belirtti. Alagöz, “Iğdır’da ki sulama teşkilatı 60’lı yıllarda yapılan bir planlama olduğu için bu planlamayı 2017 yılında uygulamak çok zor. Bunun suçlusu Devlet Su İşleri (DSİ) veya sulama birliği değil. Şimdi çağımıza göre yenilenmedikten sonra bunun sürdürülebilir olması mümkün değil. Özellikle Iğdır için söylüyorum şu anda kullandığımız su 20 Haziran ile Ağustos sonuna kadar, yani 70 günlük bir periyottur. 70 gün içinde sulama yapmadığınız zaman bırakın bitkileri ağaçlar dahil hepsi kurur. Maalesef 70 gün içinde bu suyu bütün sahaya indirme imkanı yok. Özellikle tuzlu alan olduğu için fazla sulama yeniden tuzlanmayı getiriyor. Biz bu zorlukları çeke çeke bazı şeyleri öğrendik. Bunun örneğini Harran ovasıdır. Şu anda Harran ovasında çok ciddi sıkıntılar yaşandı” dedi“Fazla su demek fazla ürün demek değildir”Hasat mevsiminin olduğu dönem işimi bıraktım, Avrupa, Türkiye özellikle Aksaray ve Konya bölgesine defalarca gidip gözlemledim ve geçen yıl tesisimi kurdum. İlk yaptığımızda ana boruları yer üstü kurduk. Bir yıl devam ettikten sonra bazı sakıncalarını gördük. Pratikteki sakıncaları ise, ana boru çıkışları 160’lık olduğu için fazla elektrik yaktı. Sonraki yıl 160’lık boruları geri iade ettik yerine 200’lük boru aldık. Şuan elektrik sarfiyatımız yaklaşık olarak yüzde 30 düştü” şeklinde konuştu.Iğdır Valisi Enver Ünlü ise, “Sulama birlikleri gibi tarımsal üretim ve kooperatifler kurulacak ve çiftçi örgütlenecek. Nasıl işçi sendikalarla örgütlü, çiftçide örgütlenecek. Bir işçi tek başına patronun karşısına çıkmıyor. Niye, bir işçi tek başına patronun karşısına çıksa bir yaptırım veya ağırlığı olmaz. Sendikalar onun için gelişmiş. İşçiler bir araya gelmiş ve patrona karşı haklarını daha güçlü savunabilmek için bu şekilde STK’lar kurmuş. Çiftçiler içinde aynı şey geçerli” ifadelerini kullandı.