Karaman'ın Ermenek ilçesinde 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 2'si tutuklu 16 sanığın yargılandığı davanın duruşmasında yeni gelişmeler yaşandı.

Abdullah Özbey'in Tekrar Tutuklanması İstendi
Bilirkişi raporunu değerlendiren müşteki avukatlarından bazıları, 5 Mayıs'ta tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edilen maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey'in tekrar tutuklanmasını talep etti.
Müşteki avukatları, sanıkların olası kastla yargılanmalarını istedi. Cumhuriyet savcısı, olası kastın yasal unsurlarının oluşmadığını, suçun bilinçli taksir olduğunu dile getirdi.

Sanıklar Hakkındaki Suçlamalar
Maden ocağının sahibi Saffet Uyar, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, daimi nezaretçi maden mühendisi Yavuz Özsoy, Mehmet Zeybek, daimi nezaretçi maden mühendisi Cemile Karaca, maden mühendisi Nuray Yetiş, iş güvenliği uzmanları Engin Yetim ve Cemal Demircioğlu, bir süre ocakta çalışan Hayrettin Kirazcı, firma yöneticisi Hüseyin Hüsnü Özbey, bir firmada yönetici Şerafettin Zeybek, teknik nezaretçiler Öjen Ünlü ve Ahmet Dağdeviren, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla yargılanıyor.
Teknik nezaretçi Ali Kurt, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" ve "özel belgede sahtecilik", ocakta çalışan Naci Özsoy, "özel belgede sahtecilik", puantör Mustafa Ayan, "bildirim yükümlülüğünün ihlali"nden hakim karşısına çıkıyor.

MİGEM Yetkilileri Hakkında Soruşturma
Madenci yakınlarının sanık avukatına tepki göstermesi üzerine ara verilen duruşmanın ikinci oturumunda, söz verilen sanıklar Ali Kurt ve Saffet Uyar, tahliyelerini talep etti.
Öte yandan, ocağın denetlemesini yapan Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü (MİGEM) yetkilileri hakkında soruşturma izni verildiği belirtildi.

Savcı Mütalaasını Açıkladı
Karaman'ın Ermenek ilçesinde 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 2'si tutuklu 16 sanığın yargılandığı davanın dokuzuncu duruşmasının öğleden sonraki oturumunda savcı mütalaasını açıkladı.
Mütalaasını veren cumhuriyet savcısı, madendeki üretim yapılan sahada eski imalat yapılan alana fazla yaklaşılmasından dolayı, biriken suların ocağa dolduğunu ve işçilerin kaçamayarak öldüğünü belirtti.
Eski imalat haritalarının temin edilmediğini ve güncel imalat haritasına işlenmediğini ifade eden savcı, hayati önem arz etmesine rağmen acil durumlarda ocağın hemen boşaltılmasını sağlayacak alarm tertibatının bulunmadığı, yer altı sondaj makinesinin temin edilmediği ve yer altı kontrol sondajı yapılmadığı, eksikliklerin kazanın meydana geldiği tarihe kadar giderilmediğinin bilirkişi raporu ve savcılığın yaptığı soruşturma kapsamında anlaşıldığını bildirdi.
Savcı, bazı sanıkların kazayı öngörebileceğini ve olaydan önce tedbir alabileceğini, dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davrandıklarını kaydetti.
Hakkında yakalama kararı bulunan daimi nezaretçi maden mühendisi Yavuz Özsoy'un da hükmen tutuklanması, tutuklu sanık Uyar ve Kurt'un tutukluluk halinin devamı istendi.

Sanıklar İstenilen Cezalarla Cezalandırılsın
Davanın duruşmasında savcı, iddianamedeki gibi sanıkların istenen cezalarla cezalandırılmasını talep etti.
Savcı, mütalaasında, maden ocağının sahibi Saffet Uyar, maden sahasının ruhsat sahibi Abdullah Özbey, daimi nezaretçi maden mühendisi Yavuz Özsoy, Mehmet Zeybek, daimi nezaretçi maden mühendisi Cemile Karaca, maden mühendisi Nuray Yetiş, iş güvenliği uzmanları Engin Yetim ve Cemal Demircioğlu, bir süre ocakta çalışan Hayrettin Kirazcı, firma yöneticisi Hüseyin Hüsnü Özbey, bir firmada yönetici Şerafettin Zeybek, teknik nezaretçiler Öjen Ünlü ve Ahmet Dağdeviren'in, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçlamasıyla, teknik nezaretçi Ali Kurt'un, "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" ve "özel belgede sahtecilik", ocakta çalışan Naci Özsoy'un, "özel belgede sahtecilik", puantör Mustafa Ayan'ın, "bildirim yükümlülüğünün ihlali"nden cezalandırılmasını istedi.
Müşteki avukatları, sanıkların olası kastla ya da istenen suçun en üst sınırından cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatları ise mahkemenin duruşmayı hemen bitirme çabası içerisine girdiğini, yaptıkları savunmanın bir anlamı olmadığının görüldüğünü öne sürdü.
Sanık Ali Kurt, çalıştıkları yerin iyi bir ocak görünümünde olduğunu, eski imalatla ilgili bir bilgisinin olmadığını öne sürerek, "Eski imalatlar gizlenmiştir. Eksikliklerden dolayı zincirin halkası koparılmıştır. Benim yönümden herhangi bir kusur ve ihmalim yoktur." dedi.

"Harita Benim Elimde Olsaydı, Bu Kaza Olmayacaktı"
Sanık Saffet Uyar da bugüne kadar hakim karşısına hiç çıkmadığını ifade etti. Mahkemede bulunmaktan utandığını anlatan Uyar, "Harita benim elimde olsaydı, bu kaza olmayacaktı. Belki benim de hatam vardı ama ocağın içinde sıkıntı olduğu söylenseydi, kimsenin burnunun kanamasını istemezdim." şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı, Ses Kaydını Sildirdi
Mahkeme Başkanı, sanık yakınlarından birisinin ses kaydı aldığını fark edince, kaydın silinmesini isteyerek, durumu tutanaklara geçti.
Mahkeme heyeti, duruşmanın tamamlandığını belirterek, Uyar ve Kurt'un tutukluluk hali ve Özsoy hakkındaki yakalama kararının devamına karar verdi.

Duruşma, taraf avukatlarının savunmalarını hazırlaması için 19 Temmuz'a ertelendi.